- Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıdvan Akın, Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi'nin Yunanistan'da büyük sorunlara yol açarken Türkiye'nin bu süreci başarıyla çözdüğünü söyledi.
Prof. Dr. Akın, Trakya Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezince Merkez Kütüphane Konferans Salonu'nda düzenlenen "Cumhuriyetin 100. Yılında Türk-Yunan Nüfus Mübadelesini Yeniden Düşünmek" panelinde "Mübadelenin toplumsal ve siyasal sonuçları" başlıklı bir sunum yaptı.
Milli Mücadele'nin kazanılması ve devam eden süreçte elde edilen başarıların Türk tarihi açısından 'büyük zafer' olduğunu belirten Akın, aynı sürecin Yunanistan açısından 'Küçük Asya Felaketi' olarak nitelendirildiğini ifade etti.
Akın, Türkiye ve Yunanistan arasında tarih boyunca yaşananların siyasi ve toplumsal hayata önemli etkileri olduğuna dikkati çekti.
Prof. Dr. Akın, 1. Dünya Savaşı'nın ardından Anadolu'ya çıkan Yunan ordusunun Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türk ordusuna yenildiğini hatırlattı, Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi'yle Yunanistan'a 1 milyondan fazla Rum'un göç ettiğini dile getirdi.
Yunanistan'ın bu dönemde ağır bedeller ödediğini anlatan Akın, "Sonuç olarak Yunanistan mübadelenin altında kaldı diyebiliriz. Bir türlü rejim istikrarı da olmadı. Yunanistan 2. Dünya Savaşı'nda bir işgal gördü. Bu dönemde Yunanistan büyük zorluklar yaşadı. Türkiye ise Atatürk sayesinde bu tür travmalar yaşamadı. Biz buradan Cumhuriyet ile çıktık." dedi.
Panelde Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neval Konuk Halaçoğlu, "Mübadele sonrası bıraktığımız mimari miras" başlıklı sunum gerçekleştirdi.
Doç. Dr. Halaçoğlu, Yunanistan'da Osmanlı döneminden kalma çok sayıda eser bulunduğunu söyledi.
Bugüne ulaşan pek çok eser olmasına rağmen Yunanistan Kültür Bakanlığına kayıtlı hiçbir Osmanlı ya da Türk eseri bulunmadığına dikkati çeken Halaçoğlu, "Kayıtlı eser sayısı sıfır. Bu eserler Müslüman camisi, Müslüman çeşmesi ya da Post-Bizans dönem olarak adlandırılıyor. Yunanistan’ın resmi makamları, baştan bu eserleri reddetmesinin yanı sıra fiziki olarak da gizlenmesini sağlıyor." değerlendirmesinde bulundu.