Son yılların en kurak döneminin yaşandığı Edirne'de, yeni su kaynakları bulmak için çalışmalar devam ediyor. Edirne Belediyesi ekipleri mevcut 12 içme suyu kuyusuna 3 kuyu daha eklemek için çalışmalarını sürdürüyor.
Kentin su ihtiyacının sağlandığı Kayalıköy ve Süloğlu Barajı'nda doluluk oranlarının kritik seviyeye düşmesi ve beklenen yağışlarının olmasının ardından harekete geçen Belediye, DSİ 11. Bölge Müdürlüğünün gösterdiği alanlarda su bulmak için sondaj yapıyor.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin su ihtiyacının yıllık 18-20 milyon metreküp olduğunu, salgın döneminde su tüketiminde bir miktar artış yaşandığını söyledi.
Trakya'da son 91 yılın en yoğun kuraklığının yaşandığını belirten Gürkan, "İçme suyunu aldığımız Kırklareli Kayalıköy Barajı'nda su seviyesi yüzde 6'lara düştü, Süloğlu Barajı'nda da yüzde 32 seviyesinde. Dolayısıyla önümüzü de tam olarak göremiyoruz. Şu an ocak ayındayız yağış yok, beklenen kar yağışı da olmuyor." dedi.
Gürkan, barajlara ilave olarak Paşaçayırı mevkisinde 12 içme suyu kuyusu bulunduğunu, alternatif kaynaklar oluşturmak için ilave 3 kuyu açmak için çalışmaya başlandığını ifade etti.
Ekiplerin müjdeli haberi verdiğini anlatan Gürkan, şunları kaydetti:
"Arkadaşlar müjdeli haberi verdi. 95 metrede, saatte 100 metreküp bandında su bulduk. Yarına kadar bu kuyunun çalışmalarını bitirerek pompalarını da takarak devreye alacağız. Bugün itibarıyla Edirne'nin içme suyu ihtiyacının yaklaşık yüzde 30'unu içme suyu kuyularından temin ediyoruz.
Açacağımız ilaveler ve mevcut kuyularda yapacağımız iyileştirmelerle bu oranı yüzde 50'ye çıkarmak istiyoruz. Bunları bir rezerv olarak tutmak istiyoruz. Edirne'yi içme suyu sıkıntısına sokmak istemiyoruz ama yağışlarla ilgili bir öngörümüz yok, kimsenin bir tahmini yok. En kötü olasılıklara karşı tüm önlemleri almaya çalışıyoruz."
Gürkan, zor bir dönemden geçildiğini ifade ederek vatandaşlara su tasarrufu çağrısında bulundu.
Vatandaşlardan suyu dikkatli kullanmasını isteyen Gürkan, şöyle devam etti:
"Araçlarımızı, balkonlarımızı, bahçelerimizi en az seviyede yıkayalım. Tarımsal araçlı sulamalarda vahşi sulama yerine damlama sulama yöntemlerine geçelim. Çünkü geleceğin en büyük sıkıntısı su. Gelecekteki savaşların su savaşları olacağını herkes söylüyor. O yüzden biz şimdiden bu tedbiri alırsak çocuklarımıza, evlatlarımıza daha güzel daha yaşanabilir bir dünya bırakırız.
Su havzalarının korunması için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz, göstereceğiz. Ancak dediğim gibi bütün iş vatandaşlarımızda bitiyor. Lütfen banyoda, mutfakta, çamaşır yıkarken, bulaşık yıkarken azami su tasarrufuna dikkat edelim. Çünkü su hayattır ve geleceğimizdir."