İSTANBUL (AA) - Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER), Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ali Zırh, "Distoni hastalarında görülen kas kasılmaları hastadan hastaya farklı şiddette görülür. Bazı hastalar yaşamlarını bağımsız yaşayabilirken bazı hastaların yardımla yaşaması mümkündür. Beyin pili sayesinde yardımsız kalkamayan, tek başına yürüyemeyen birçok hastanın yeniden yaşama bağlandığı açıkça görülüyor." dedi.
Medipol Üniversitesi PARMER açıklamasına göre, Op. Dr. Ali Zırh, genellikle Parkinson tedavisinde kullanılan beyin pilinin distoni hastalığında bir dönüm noktası olduğunu kaydetti.
Zırh, distoni hastalarının çoğu günlük aktivitelerini tek başına yapamazken bu durumun fiziksel zorluğun yanı sıra psikolojik etkileri de bulunduğunu belirterek, "Distoni hastalarında görülen kas kasılmaları hastadan hastaya farklı şiddette görülür. Bazı hastalar yaşamlarını bağımsız yaşayabilirken, bazı hastaların yardımla yaşaması mümkündür. Beyin pili sayesinde yardımsız kalkamayan, tek başına yürüyemeyen birçok hastanın yeniden yaşama bağlandığı açıkça görülüyor." değerlendirmesini yaptı.
- El yazısındaki bozukluğa dikkat
Hareket bozukluğu olan distoninin, vücutta aşırı kasılmalara sebebiyet veren ve kişinin bağımsız olarak yaşamasını güçleştiren bir hastalık olduğuna değinen Zırh, şunları kaydetti:
"Hastalığın görülen ilk belirtileri arasında el yazısında bozukluk, el veya ayaklarda kramp benzeri kasılmalar, boynun kasılarak bir yana ya da geriye doğru gitmesi şeklindedir. Beyinde hareket kontrol merkezlerinin düzgün çalışamaması sonucunda vücudun değişik bölgelerinde kas kasılmaları ortaya çıkar.
Hastalık yüz, boyun, ses telleri, kol ve bacaklarda ya da yaygın yerleşimli olabilir. Distoni hastalarında görülen kas kasılmaları hastadan hastaya farklı şiddette görülür. Bulgular aynı kalabileceği gibi hızla da ilerleyebilir."
- "Beyin piliyle hastalar yeniden hayata bağlanabiliyor"
Dr. Zırh, kişinin günlük hayatını ciddi anlamda etkileyen distoninin tedavisinde beyin pili ameliyatlarının büyük rol oynadığını belirterek, "Beyin pili ameliyatları hastanın tepkilerini ölçerek daha doğru noktaya ulaşmak adına uyanık halde konuşa konuşa yapılıyor. Beyin pili ameliyatlarında beynin içerisinde tespit edilen bölgelere iki adet elektrot yerleştiriyoruz. Göğüste cilt altına kalp pili gibi bir pil yerleştiriliyor. Cilt altından geçirilen uzatma bağlantıları ile elektrotlar pile bağlanıyor." bilgilerini verdi.
Sonrasında bilgisayar aracılığı ile hastaya iyi gelecek frekansları ve uyan parametrelerini ayarladıklarını aktaran Zırh, beyin pilinin; kontrol edilebilir, programlanır ve ayarlanabilir bir tedavi yöntemi olması nedeniyle öne çıktığını kaydetti.
Zırh şöyle devam etti:
"Bir yan etki görüldüğünde, başka bir ayara alınabiliyor, o hasta için en uygun olan ayarları ameliyat sonrasında yapılabiliyor. Ameliyat sonrasında birkaç haftadan birkaç aya kadar varan süre içerisinde hastaların kasılmalarında önemli derecede azalmalar meydana gelebiliyor. Böylelikle beyin piliyle hastalar yeniden hayata bağlanabiliyor; yardımsız kalkamayan, başkalarının yardımıyla yürüyebilen veya yemek yiyebilen hastalar yeniden bağımsız yaşamlarına kavuşma şansı yakalayabiliyor."