Önerge gerekçesinde “Eğitimin ülkeyi geleceğe taşıyan bir köprüdür; yalnızca doğru
şekillendirilirse ve yön doğru çizilirse köprü doğru yere taşır. Ancak 20 yıllık AKP
iktidarında, temeli gençleri siyasi olarak şekillendirme amacı ile atılan eğitim köprüsü, tarikat
ve cemaatlerin arka bahçesi olan vakıf ve derneklerin kontrolü altında çökmüştür.
Milli Eğitim Bakanlığı, tarikat ve cemaatlerin arka bahçesi vakıf-derneklerle yaptığı
protokollerle yetkilerinin bir kısmını bu kurumlara devretmiştir.
Son 20 yılda eğitim sitemimiz, çağdaş, bilimsel, laik, eğitim normlarından uzaklaşarak,
ideolojik dayatmalara ve vakıf, dernek ve cemaatlere teslim edilmiştir.
Vakıf ve dernek adı altında eğitim sistemimize sızan tarikatlar ile yapılan protokoller ile,
birçok il ve ilçede bu tarikatlar ile toplantılar, seminer ve çalışmalar düzenlenmektedir. ”
ifadelerine yer veren Karabıyık’ın yanıt aradığı sorular şöyle:
“
1. Milli Eğitim Bakanlığı’nın vakıf ve dernekler ile sürekli bir iletişim halinde olmasının
nedeni nedir?
2. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı çalışan 975 bin öğretmen varken, bu vakıf ve
dernekler neden eğitim hizmetlerine dahil olmaktadır?
3. Birçoğunun ismi çocuğa yönelik cinsel istismar vakaları ile yan yana anılan bu vakıf
ve dernekler neden desteklenmektedir?
4. Türkiye’de aktif tekke, medrese ve sibyan mekteplerinin sayısı ve illere göre dağılımı
nedir?”