"Sağlık sektöründe uzun yıllar çalışmış ve ayrıca yöneticilik yapmış birisi olarak, daha önce
gerek TBMM kürsüsünde gerekse yazılı ve görsel medyada çağrılarda bulundum.
Vatandaşlarımıza 5 dakikada bir muayene olunamayacağını, anayasal sağlık hizmeti hakkınız
için 15 dakikadan önce hasta muayene odalarından çıkmayın, doktorunuzun sizleri sağlıklı
muayene etmesini ve bilgilendirme hakkınızı talep edin dedim." Sormak isterim, MHRS de 5
dakikada bir muayene randevusunu görmezden gelen AKP yöneticileri gittikleri hastanelerde
kendileri de mi 5 dakikada muayene oluyorlar?”
Sağlıkta Şiddet ve Mobbing Artarak Devam Ediyor.
2021 yılında 1405 hekimin yurt dışına gittiği ve 2022 yıl sonunda bu rakamın 2000 kişi
olacağını, 5 dakikada bir muayene nedeni ile kamu sağlık kuruluşlarında ciddi bir yığılmanın
olduğuna dikkat çeken Özkan, kamudan istifa edenler ve yurt dışına giden hekimler nedeniyle
kamu hastanelerinde ciddi bir boşluk olduğunu dile getirdi. İki hekimin işini artık tek bir
hekimin yaptığını, hatta bazı bölümlerde ise uzman hekimin kalmadığını, dolayısıyla iş yükü
altındaki hekimlerin büyük bir "psikolojik travma" yaşadığının altını çizen Yüksel Özkan,
sağlıksız bir sağlık sistemi içerisinde hekimlere sözlü ve fiili saldırılar devam ediyor, hükümet
ise sağlıkta şiddeti önleyemiyor diyerek, sağlık çalışanlarının bu şiddete ve mobbinge
dayanamaz hale geldiğini belirtti.
Atatürk'ün, kendi insanına güven göstergesi olarak “Beni Türk Hekimlerine Emanet Edin”
sözlerini hatırlatan Özkan, ancak iktidar sahipleri sağlıktaki endişe verici gelişmelere önlem
almazlar ise Türk Halkı’nın sağlığını gelecekte sığınmacı hekimlere emanet edilecektir, dedi.
Sağlık Bakanlığı'nın yeni yayınlamış olduğu “yasakçı” bir yönetmelikte ise, muayenehanesi
olan hekimlerin özel hastanelerdeki tedavi ve ameliyatlarına getirilen sınırlamanın, hastaların
hekimini seçme özgürlüklerinin elinden alınması anlamına geldiğine işaret eden Özkan, hiçbir
meslek grubunda olmayan bu uygulamanın amacının “hekimlerin anayasal hakkı olan
mesleklerini serbest icra etmelerini" engellemektir, sağlık sisteminin neresinden tutsak
elimizde kalıyor, dedi.
Sağlık Çalışanlarının Can Güvenliği Sağlanamıyor.
Beş dakikada randevu nedeniyle hastane koridorlarından geçilemezken, vatandaş randevu
alamazken, kanser tedavisi gören hastalar aylarca beklerken, Sağlık Bakanlığı çözümü
vatandaşları "randevusuz" olarak hastanelere yönlendirmekte ve MHRS sisteminde "ek
randevu" şeklinde bir uygulamaya yer vermekte olduğunu hatırlatan Özkan, bugün bir
AVM'ye girerken X-Ray cihazından geçerek üstümüzün arandığına değinerek , eline silahı,
beline bıçağı koyanlar hastanelere ellerini kollarını sallaya sallaya girebilir, bu kişiler kamu
sağlık kuruluşlarında sağlık çalışanlarını tehdit edip, yaralayıp hatta ölümlerine bile sebebiyet
verebilmektedirler, dedi.
Yüksel Özkan, iktidarın sağlık çalışanlarının hayatını tehlikeye atma pahasına bile olsa,
sağlıkta popülizmden oy devşirdiği için sorunları çözmek için adım atmadığını, çarşıda
pazarda ekonomik krizin sorumlusu olarak nasıl ki esnaf sorumlu gösterilmek isteniyorsa,
sağlıkta da halk ile sağlık çalışanını karşı karşıya bırakarak sistemdeki çöküşün sorumlusunun
"sağlıkçılardır" algısını yaratmaya çalışıldığını belirterek, bu da sağlıktaki şiddeti
körüklemektedir, evet artık yönetemiyorsunuz, bütün bu uygulamalarınız ciddi halk sağlığı
sorunu oluşturmaktadır, dedi.
İzmir'de darp edilen sağlık çalışanı bir hekimin öldüresiye dövülmüş olmasını örnek
göstererek, "umarız sağlıktaki şiddet son bulur, bu vahşeti yaratanlar hakkında nasıl bir işlem
yapılacağının takipçisi olacağız, bu olayı şiddetle kınıyor meslektaşımıza geçmiş olsun ve acil
şifalar dileklerimi iletiyorum", diyerek sözlerini noktaladı.