Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Bülent Ç. ile avukatı Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ise salonda hazır bulundu.
Cumhuriyet savcısı, sanığın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, silahla yağma" suçlarından cezalandırılmasını talep etti.
Hakkındaki suçlamayı reddeden sanık Bülent Ç. ise savunmasında, Ayşegül Kapusuzoğlu'nun öldüğünü Bandırma Cezaevindeyken polislerden öğrendiğini ileri sürdü.
Bülent Ç, iki farklı yerde ifadesinin alındığını belirterek, şunları söyledi:
"Polis memurları bana karşı suçlamada bulundular. 10 yıl önceki olaya ilişkin tüm bildiklerimi anlattım ancak psikolojik şiddete maruz kaldım. Oradaki avukat hanım da buna şahittir. Benim olayla herhangi bir ilgim yoktur. Olay yerine de gitmedim. Bu tür bir suçu işleyecek bir insan değilim. Cinayet suçundan yattığım için bu olayı da benimle ilişkilendirmek istediler. Polisler ilk ifadem alınırken bana Ayşegül'ün öldüğünü söylememişlerdi. Beni çelişkiye düşürmek için her şeyi yaptılar. Beraat ve tahliyemi talep ediyorum."
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Nilüfer ilçesindeki Çalı Barajı yakınındaki ormanlık alanda, 17 Mart 2009'da ağaçların arasında bıçaklanmış ve yanmış bir kadın cesedi bulunmuştu. Ayşegül Kapusuzoğlu'na ait olduğu belirlenen cesetle ilgili incelemelerde, cinayetin fail ya da faillerine ulaşılamamıştı. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, geçen yıl olayı yeniden ele alarak katil zanlısının Bülent Ç. olduğunu belirlemiş, bunun üzerine sanık hakkında dava açılmıştı.