Kategoriler

BMC ve Öztreyler 72 tank taşıyıcıyı MSB'ye teslim etti

- Römorku ile yüzde 30 dik meyile tırmanabilen ve 75 santimetre derinliğindeki sudan geçebilen taşıyıcılar, 90 kilometre hıza çıkabiliyor - Tank taşıyıcı araçlar başta Altay tankı olmak üzere M60 tankı, Fırtına obüsü, Leopard tankı, zırhlı muharebe aracı, zırhlı personel taşıyıcı ve her türlü askeri ve sivil araçların taşınmasında kullanılacak - Milli Savunma Bakan Yardımcısı Muhsin Dere: - "Hedefimiz TSK'nın vatanımızın korunmasında ve milletinin hizmetinde kullanılan tüm harp sistemlerini milli sanayimizle üretmek"

SAKARYA (AA) - Türkiye'nin kara aracı üreticilerinden BMC ve treyler firması Öztreyler tarafından üretilen 72 tank taşıyıcı, Milli Savunma Bakanlığı'na (MSB) teslim edildi.

Sakarya'nın Ferizli ilçesindeki Öztreyler fabrikasının bahçesinde tank taşıyıcı üzerine kurulan sahnede gerçekleştirilen törende konuşan Milli Savunma Bakan Yardımcısı Muhsin Dere, bakanlığın TSK'nın modern harp sistemleriyle donatılması, tedariklerinin, bakım onarım modernizasyon faaliyetlerinin yapılması amacıyla asker sivil ortak çalışma adına yeni döneme girildiğini söyledi.

Türkiye'nin gelişme dinamiğini oluşturan BMC öncülüğündeki özel sektör firmalarının son dönemde artan şekilde savunma sanayi alanında faaliyet gösterdiğini aktaran Dere, bakanlık olarak bu şirketlerin izinleri, yönlendirmesi, Ar-Ge destekleri, koordinasyonu, gözetimi konusunda bürokratik engeller oluşturmak yerine mevcut bürokratik engelleri kaldırarak bu şirketleri destekleme yönünde faaliyetlerini icra ettiklerini belirtti.

Dere, bu çerçevede vakıf şirketleri ve BMC'nin de aralarında bulunduğu özel sektör şirketlerinden dünyada savunma sanayi firmaları arasında 2018 yılı itibarıyla ilk 100'e giren 5 firmanın olmasının kendilerini gururlandıran hususlardan biri olduğunu kaydetti.

- "Türkiye savunma sanayisinde çağ atladı"

Savunma sanayisinde ülkenin çağ atladığını anlatan Dere, TSK tarafından yapılan harekâtlar ve operasyonlar sonrasında üstü kapalı ya da açık ambargolarla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.

Nitelikli insan kaynağını artırarak, firmaları ihracata yönlendirerek bütün yabancı girdileri, ham maddeleri yerli muadilleriyle değiştirerek ikinci bir hamleyle ülkeyi savunma sanayi alanında milli ve yerliliği yüzde 75'lerin de üzerine çıkararak her alanda kendine yetecek hale getirmeyi amaçladıklarını dile getiren Dere, şöyle konuştu:

"Yapılan çalışmalar yeterli değil. Savunma sanayisi alanında 2018 yılı itibarıyla Ar-Ge harcamamız 8 milyar 250 milyon lira görünüyor. Çalışan sayımız kamu özel tamamı 67 bin. Dolayısıyla nitelikli insan gücü ihtiyacımız had safada. Bu ihtiyacın yanında da üretileni satacak yeni ihracat alanları olmazsa olmazımız. Bununla ilgili Pakistan'a Milgem satacağız, Ukrayna'ya sattığımız İHA'lar SİHA'lar. Malezya'ya Katar'a sattığımız ürünlere baktığımızda son dönemde ihracat kapasitemizin de arttığını, 15 yıl önce 200 milyon dolar seviyesindeki ihracat hacmimizin 2 milyar doları geçtiğini 2,5 milyar dolar mertebesine ulaştığını görmekteyiz."

Son 3,5 yıllık dönemde yapılan harekatlar ve operasyonlarda yerli silahların kullanıldığına işaret eden Dere, "Hedefimiz TSK'nın vatanımızın korunmasında ve milletinin hizmetinde kullanılan tüm harp sistemlerini milli sanayimizle üretmek. Bu hedefimiz var. Biz ülkemizde neyi yapamıyorsak, bunu yapacak sanayicilerimize fabrikalarımızı tersanelerimizi açıyoruz.

Bunların yerlilerini ürettiklerini zaman alım garantisi veriyoruz. Tüm amacımız yerli ve milli savunma sanayini her alanda hakim kılmak. Tank taşıyıcı araçlarla M60, Leopard tanklarımızı, Fırtına obüslerimizi taşıyacağız. Yine bu tesislerde Arifiye'de, Karasu'da üretilecek Altay tanklarımızı bu araçların üzerinde göreceğimiz günler de inşallah yakın diye düşünüyorum." dedi.

- "Tank palet fabrikası, Otokar firmasına da tahsis edildi"

Altay tankının bir an önce TSK envanterine kazandırılmasını arzu ettiklerini vurgulayan Dere, Altay tankıyla ilgili sürecin 2000'li yıllarda başladığını ancak gelinen noktada prototip üretimiyle sınırlı kaldığını kaydetti.

Dere, 2008 yılında tasarım ve prototip üretimine ilişkin bir ihale yapıldığını ve bu ihaleyi zırhlı araç sektöründe faaliyet gösteren Otokar firmasının kazandığını ve 5 tankın prototip üretiminin belli ölçüde yapıldığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"2011 yılında yapılan bir tahsisle 2012 ve 2015 yıllarında Arifiye'deki Tank palet fabrikasının belli alanları o dönem için devletimizin desteğiyle Otokar firmasına da tahsis edildi. Dolayısıyla Otokar firması tankın kulesini gövdesini Arifiye'deki tesislerimizde üretti. Ayrıca tankın testleri de Arifiye'deki bizim fabrikanın test pistleri kullanılarak yapılmış oldu. Sonrasında tankın seri üretim ihalesine geçildi, 3 firma rekabet ortamında yarıştı.2018 yılında Savunma Sanayi Başkanlığımızla BMC arasında 3 firmanın katıldığı ihale sonunda yapılan sözleşmeyle 250 adet tankın seri üretim ihalesini BMC firması kazanmış oldu.

Nasıl 2011 yılında 2012-2015'yi kapsayacak şekilde Otokar firmasına Tank palet fabrikasının belli alanları tahsisi o dönem prototip üretimi için yapılmışsa bu sefer tankın seri üretim aşamasında da benzer altyapıyı kullanan zaten yıllardır Fırtına obüsü üretimi yapılan, test pistleri bulunan, önemli kabiliyeti olan fabrikamızın ki ihale sürecinde bunlara yer verilmişti, bu sefer de seri üretim aşamasında BMC'ye tahsisi söz konusu oldu."

Dere, geçen yılın sonunda Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle fabrikanın mülkiyetinin MSB'de kalacak şekilde, işçilerin toplu sözleşmeden kaynaklanan hiçbir zafiyeti olmayacak şekilde, 25 yıl süreyle fabrikanın işletme hakkının devredilmesinin gündeme geldiğini hatırlattı.

BMC'ye bu 25 yıl için fabrikayı modern bir halde tutma yükümlülüğünün yanı sıra başlangıçta da en az 50 milyon dolarlık bir yatırım yükümlülüğü getirilmiş olduğunu anlatan Dere, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu, basında 'Sadece 50 milyon dolara fabrika mı satıldı?' diye anlaşılıyor. 50 milyon dolara fabrika satılmadı, fabrika bakanlığın mülkiyetinde, işçiler bakanlığın şirketinin kadrosunda, toplu sözleşmeden kaynaklı hakları muhafaza edildi. İkincisi de 25 yıl boyunca BMC, 50 milyon dolar haricinde bu fabrikayı modern halde tutmak için ilave yatırımlar yapacak. İnşallah yeni yatırım hatları kuracak.

Fırtına-2'yi konuşuyoruz, Fırtına-3'leri konuşacağız, tank modernizasyonlarını konuşacağız. Altay'ın önce prototip üretimini konuşacağız, belki sonrasında seri üretimini konuşacağız. 25 yılın sonunda yapılan tüm yatırımlar yine devletimize kalacak, BMC'nin olmayacak bu yatırımlar. Dolayısıyla burada baktığımızda hem hukuken hem vicdanen hem de mali olarak devlet adına son derece kazançlı bir işlem yapıldığı kanaatindeyiz biz."

Dere, bundan sonraki süreçte BMC'ye ve ASFAT'a düşenin çok sayıda ilave işçiyi istihdam etmek, çok daha yatırım yapmak, tankları üretmek, yeni zırhlı araçlar yapmak olduğunu belirterek, "En güzel cevap bu yapılacak işlerle olacaktır diye düşünüyoruz." dedi.

Dere, Türkiye savunma sanayisi açısından önemli bir kabiliyet oluşturan tank taşıyıcıların yerli ve milli imkanlarla ilk kez yapıldığını sözlerine ekledi.

- "Amacımız ülkemize hizmet etmek"

BMC İcra Kurulu Başkanı Bülent Denkdemir de Arifiye'deki tank palet fabrikasının 50 yıldır Türkiye'ye çok değerli hizmetleri olan bir askeri tesis olduğunu söyledi.

Fabrikanın son günlerde medyada gündem olduğunu anlatan Denkdemir, şu ifadeleri kullandı:

"Aslında yaptığımız işle yapacağımız yeni araçlarla üretimle yerlilikle ihracatla daha fazla gündem olmak istiyoruz ama çok kısaca değinmek gerekirse projenin ruhu ordumuzun, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 50 yıllık emeğini ve birikimini yansıtan bu tesisin yine 55 yıllık BMC'nin özel sektör ve 85 ülkeye ihracat nedeniyle harmanlanması, bu harmanın yeni makine farkıyla yeni teknolojiyle geleceğe doğru hazırlanması ve aslında devletimizin ve özel sektörün iş birliği modeli içerisinde hem ülkemize hizmet etmesi hem de Türkiye'nin bayrağını dünyada dalgalandırılması için çıkılmış maneviyatı çok önemli yeni bir iş modeli yolculuğudur.

Dolayısıyla şunun altını tekrardan çizmek isterim ki; mülkiyeti Milli Savunma Bakanlığımıza ait olan işletmesi BMC tarafından yürütülen ürün bazlı ve proses bazlı denetim hakkı da yine Milli Savunma Bakanlığımız denetiminde olan bir iş modeliyle yola çıktık. Amacımız ülkemize hizmet etmek ve dünyada bayrağımızı dalgalandırmaktır."


- "Milletimizin başarısı"


Öztreyler Genel Müdürü Haşim Öztürk de Türkiye'nin ilk yerli ve milli tank taşıyıcısını savunma sanayinin hizmetine sunmanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.

Türkiye'de ilk defa üretilen 72 tank taşıyıcı aracı teslim ettiklerini aktaran Öztürk, "Bu başarı her şeyden önce ülkeye güvenen, inanan, sizlerin, bizlerin yani milletimizin başarısıdır. Başta milli ve yerli muhabere tankımız Altay'ın hızlı ve güvenli bir şekilde operasyon bölgelerine taşınması için geliştirilen tank taşıyıcı aracımız, M60 tankı, yerli ve milli gururumuz Fırtına obüsü, Leopard tankı, ZPA, ZPT ve her türlü askeri ve sivil paletli araçların etkin bir şekilde taşınması için üretilmiştir." diye konuştu.

Protokol üyeleri daha sonra tören alanında sergilenen tank taşıyıcıları inceledi.

Törene, Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, BMC ve Öztreyler firmalarının yöneticileri, kaymakamlar, belediye başkanları, kurum müdürleri ve Askeri Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketi (ASFAT AŞ) ile Savunma Sanayii Başkanlığı yetkililerinin yanı sıra askeri erkan katıldı.

- 70 ton net taşıma kapasitesine sahip


Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kara operasyonlarında lojistik ihtiyaçlarını daha hızlı ve güvenli şekilde gerçekleştirmesi için talep ettiği tank taşıyıcı araçlar, yerli ve milli olanaklarla MSB'nin öncülüğünde projelendirildi.

Geçen yılın ağustos ayında ihalesi gerçekleştirilen 72 tank taşıyıcı, seri üretim aşamasının tamamlanmasının ardından MSB'ye teslim edildi.

Araç römorku ile 125 ton katar yüklü ağırlığında, 70 ton net taşıma kapasiteli taşıyıcılar, römork üzerine arızalı tankı çekebilmek için 70 ton kapasiteli çekme vinci ve kendini kurtarma vinciyle donatıldı.

- "950 kilometre yol kat edebiliyor"

Römorku ile yüzde 30 dik meyile tırmanabilen ve 75 santimetre derinliğindeki sudan geçebilen taşıyıcılar, 90 kilometre hıza kadar çıkabiliyor.

Tam dolu yakıt tanklarıyla 950 kilometre yol kat edebilen çekici, kendi başına yüzde 60 dik meyile tırmanabiliyor ve yüzde 30 yan meyilden geçebiliyor.

Aracın üzerinde 620 beygir gücünde 2 bin 720 Nm tork kapasiteli dizel motor ve buna uyumlu 7 ileri 1 geri vitesli tam otomatik şanzıman mevcut.

Süspansyon sistemi parabolik yaylar ve viraj denge çubuğuyla donatılan çekicinin dingilleri ise rijit tipde yer alıyor.

Fren sistemi havalı ve kampanalı tip olan araçta, EBS sistemli çekicilerin ayrıca motor freni ve retarder yavaşlatma sistemi bulunuyor.

Sürücü kabini için modern "Tuğra Kabini" esas alınarak, 4 noktadan süspansiyonu ile sınıfının en genişlerinden olan araç, aynı anda 4 kişinin oturabildiği tank taşıyıcılarda ayrıca 2 yatak, kabin içi ek ısıtma sistemi ve klima ile donatıldı.

- Römorkunda 1 tankı ve 2 zırhlı muharebe aracını taşıyabiliyor

Römorkunda 1 tankı veya 2 zırhlı muharebe aracını taşıyabilen çekicinin römorkunda hidrolik süspansiyonlu pendular akslar yer alıyor. Tank aşıyıcı araçlar başta Altay tankı olmak üzere M60 tankı, Fırtına obüsü, Leopard tankı, zırhlı muharebe aracı, zırhlı personel taşıyıcı ve her türlü askeri ve sivil araçların etkin şekilde taşınması için üretildi.

Yerli ve milli imkanlarla hayata geçirilen ve Türkiye'nin savunma sanayisi açısından stratejik öneme haiz tank taşıyıcı araçların çekici bileşeni BMC tarafından İzmir'deki üretim tesislerinde, treyler (römork) bileşeni de Öztreyler tarafından Ferizli ilçesindeki tesislerde üretildi.

Yorumlar

Daha Fazla Haber
BURSA
TURNUVANIN KAZANANI DOSTLUK OLDU
ANKARA
ANKARA KALESİ’NE HASSAS DOKUNUŞ
BURSA
Bursa’dan Suriye’ye Yardım ve Kardeşlik Eli
BURSA
Bursa’da masal dünyasına renkli yolculuk
GENEL
HAVALİMANLARININ KAHRAMANLARI ARFF EKİPLERİ
BURSA
Sağlık Buluşmaları'nda deri sağlığı konuşuldu
BURSA
BÜYÜK DÜŞÜNÜR YILDIRIM’DA ANILDI
GENEL
FIRST TEAM CHALLENGE'IN İLK TÜRKİYE ŞAMPİYONASI BEYLİKDÜZÜ'NDE YAPILDI
BURSA
Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali, 14’üncü kez kapılarını açtı
BURSA
Nilüfer’de Yeni Yıl Festivali’nde eğlence ve alışveriş bir arada