İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Gerek polis teşkilatımız gerek jandarma teşkilatımız gerek valilerimiz gerek kaymakamlarımız, gerek gümrük muhafaza, gerek sınırdaki Mehmetçiklerimiz; Türkiye uyuşturucuyla mücadeleyi topyekun ortaya koymaktadır." dedi.
Soylu, Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'nde düzenlediği basın toplantısında Kocaeli ve Sakarya'daki "Kökünü Kurutma Operasyonu"nda Kocaeli'de 93, Sakarya'da 176 kişinin gözaltına alındığını belirterek, bu operasyonların amacının uyuşturucu satış mekanizmalarını tamamen çökertmek olduğunu söyledi.
Avrupa'nın uyuşturucuyla mücadelede pes etmiş durumda olduğunu aktaran Soylu, "Hemen hemen bütün ülkelerde uyuşturucu kullanımı serbest bırakılmıştır. Narkoshoplar açılmaktadır, şırıngalar dağıtılmaktadır. Kendilerince kontrollü bir mekanizma uygulayarak esas itibarıyla uyuşturucu arzının sürekli olarak artmasına sebebiyet teşkil etmektedir. Sadece Belçika limanına geçen yıl gelen uyuşturucu, kokain miktarı bir yakalamada 70 tondur." ifadelerini kullandı.
- "Eroin rotası değişmiştir"
Soylu, bunun büyük bir tehlike olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Türkiye, Avrupa gibi teslim olmuş değildir. Hangi uyuşturucu türevi çıkarsa çıksın, bununla mücadeleyi kendine milli mücadele zemini olarak görmektedir; nesillerimiz için geleceğimiz için gençlerimizin ve çocuklarımızın korunması için alilerinin korunması ve muhafaza edilmesi için. 15 Temmuz'dan önce yakalanan uyuşturucu miktarının anca dörtte biri doğuda ve güneydoğuda yakalanıyordu. Şu anda dörtte üçü orada yakalanıyor, yani batıya sevk edilmeden önce. Bu, sahaya nasıl bastığımızın tezahürüdür. Bundan hareketle şunu söyleyebiliriz; eroin rotası değişmiştir. Yani Türkiye'nin ortaya koyduğu baskılarla alan baskısı ve mücadeleyle. Yine captagon rotası değişmiştir, bu baskılarla birlikte. Bonzaide çok ciddi bir azalma söz konusudur. Yaklaşık 2,5-3 yıldır metamfetamin yaygınlığını önlemek için ciddi bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Bu yıl itibarıyla rakamı söyleyeyim, şu ana kadar 15 ton metamfetamin yakaladık. Yani elbette bastığınız alandaki maddenin yerine başka bir madde ikame etmek için uluslararası bir sistemin varlığını da unutmamak lazım. Burada Türkiye çok ciddi bir çaba sarf ediyor. Örneğin geçen yıl yakalanan eroin miktarı 22 ton civarındaydı, bu yıl 8,5-9 ton civarında çünkü rota değişti. Rota, Akdeniz rotasına doğru gitti. Bu baskıdan ve yakaladıklarımızdan karşı karşıya kaldıkları zarar münasebetiyle."
Bunun yanı sıra uyuşturucudan kaynaklı ölümlerin azaldığına dikkati çeken Soylu, bu konuda verdikleri mücadeleyi anlattı.
Soylu, bu alanda çok ciddi bir mücadele olduğunu vurgulayarak, "Birçok program uyguluyoruz. Bu programlar; Narkolog Projesinden tutun En İyi Narkotik Polisi Anne Projesine kadar, özellikle 62 vilayetten aldığımız kanalizasyonlardaki atıklarla uyuşturucu kullanımını takibe kadar, 120 bin metruk binanın 105 bininin yıkılmasına kadar, birçok projeyi eş anlı bir şekilde ve özellikle sahada yaptığımız araştırmalar sonucu ortaya koyduğumuz politikalar rehberinde gerçekleştirmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
- "Eş anlı ve özdeş mücadele karşılığını vermektedir"
Bakan Soylu, Türkiye'nin uyuşturucuyla mücadele konusundaki çalışmalarına değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerek polis teşkilatımız gerek jandarma teşkilatımız gerek valilerimiz gerek kaymakamlarımız gerek gümrük muhafaza gerek sınırdaki Mehmetçiklerimiz; Türkiye uyuşturucuyla mücadeleyi topyekun ortaya koymaktadır. Avrupa'nın teslimiyeti gibi bir teslimiyet de Türkiye sağlamamaktadır.
Hangi uyuşturucu maddede artış varsa sahada ona karşı ciddi bir baskı ortaya koyuyoruz. Hem bilgilendirme ve eğitim çalışmaları hem rehabilitasyon hem de arzla mücadele konusunda Türkiye dünyaya örnek bir çalışma sergilemektedir. Bunun karşılığında da hem ilk kez satıcılığa bulaşmışların sayısı uzun yıllar sonra son 2 yılda düşüş sergilemektedir. Bu da önemlidir; bu da saha baskımızın bir sonucudur. Yine özellikle şunu ifade etmem gerekir; adliyeyle yargıyla ortaya koyduğumuz eş anlı ve özdeş mücadele karşılığını vermektedir."
Soylu, geçen günlerde Türkiye'ye gelen Macaristan İçişleri Bakanı Sandor Pinter ile bu konuları karşılıklı değerlendirdiklerini dile getirerek, "10 milyon nüfusu var, 14 bin cezaevinde uyuşturucudan hükümlüsü var. Yani bize tekabül ettiğinde sayı 140-145 bine gelir, oranlarsak. Onun için saha baskımızı devam ettireceğiz, hala bu konuda ciddi bir çaba ortaya koyacağız. Çocuklarımızı, okullarımızı, üniversitelerimizi, gençlerimizi, çalışan gençlerimizi buraya ulaştırmak isteyenlerle amansız mücadelemize kökünü kurutana kadar devam edeceğiz. Aziz milletimiz bize itimat etsin, bize güvensin. Bugüne kadar güvenlerini boşa çıkarmadık. Topyekun bütün arkadaşlarımızla birlikte bu mücadeleyi biz kazanacağız, kökünü kurutana kadar da devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
- "Sahadaki amansız mücadele, Türkiye'de PKK'nın en önemli finans ayaklarından birini kesti"
Bir gazetecinin İHA'ların operasyonlara katılımıyla ilgili sorusu üzerine Soylu, operasyonlara hem İHA'ların hem de helikopterlerin katıldığını, kent güvenlik yönetim sistemleriyle de anı anına takip etmek suretiyle bütün teknolojileri kullandıklarını söyledi.
Soylu, İHA'ların sınırlarda kendilerine destek verdiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Yeni bir haber daha vereyim; dün şükürler olsun daha önce jandarmayla destekliyorduk sahil güvenliğimizin insansız hava araçları operasyonlarını, şimdi sahil güvenliğimiz Ege'de kendi insansız hava araçlarıyla beraber Bayraktar'larla beraber, hem göçmen mücadelesini hem sahil güvenliğin üzerinde bulunan diğer kolluk hizmetlerini yapabilme kabiliyetine sahip olmaktadır. Allah'a şükürler olsun, Allah devletimizi var etsin çünkü eldeki bütün imkanları ortaya koyarak sürdürmektedir. Burada da aynı şekilde zaten görüntüler geldiğinde kamuoyuna aktarılacaktır. Burada da bütün bu süreç, insansız hava araçlarıyla mini insansız hava araçlarıyla hepsiyle devam etmektedir."
Soylu, gerçekleştirilen operasyonların PKK'nın finansmanına darbe olup olmadığına ilişkin sorusuna karşılık, "Bu yıl şu ana kadar 101 milyon kök kenevir yakalandı, 9 milyon da skunk bitkisi, yani 110 milyon. Bu şu demektir; 110 milyon kök kenevir, direkt PKK'ya terörün finansmanı için aktarılacaktı. Jandarmamız ve polisimizin sahada amansız mücadelesi, Türkiye'de PKK'nın en önemli finans ayaklarından birini kesmiş, ortadan kaldırmıştır. Geçen yıl 79-80 milyon, bir önceki yıl 114 milyon civarıydı. Önümüzdeki yıl Allah nasip ederse bu konuda farklı bir metot uygulayacağız, arkadaşlarımızla buna karar verdik. Daha farklı ve daha başarılı sonuçlar elde edebileceğimiz metotlar uygulayacağız." açıklamasında bulundu.
Soylu, birbirlerinin tamamlayıcısı olarak gördükleri, uyuşturucu, terör ve göç kaçakçılığı başta olmak üzere her alanda mücadelelerinin süreceğinin altını çizdi.
- "Kökünü kurutana kadar devam edeceğiz"
Operasyonların ne kadar daha devam edeceğine ilişkin soruya Soylu, "Kökünü kurutana kadar devam edeceğiz." yanıtını verdi.
Soylu, hazırladıkları uyuşturucu raporlarına değinerek, şöyle devam etti:
"Bu raporlarda tüm mücadelelerimizin raporlaştırıcı noktası; Emniyet Narkotik Başkanlığıdır, yani devletimizin görevlendirdiği alandır ve tüm raporlar burada hazırlanır. Bu konudaki tehditlerini ve mücadelemizin hangi alanda olabileceğini sıralarız, tabii bunu ömründe ilk kez görenler, ömründe ilk kez vakıf olanlar; FETÖ terör örgütünün üflemeleri, yönlendirmeleriyle sanki 'kendileri tespit etmişler' gibi ortaya koyuyorlar. Oysa bu devlet, bugün var olmuş bir devlet değildir. Bu devletin hassasiyetleri, refleksleri, stratejisi, politikaları, hafızası, bu devletin bugüne kadar elde ettiği bir tecrübe var. Tüm bunlarla yürüttüğü bir mücadele var. Terör, uyuşturucu, organize suç, kaçakçılık, sınırı aşan suçlar alanında birçok tecrübesi var. Bu tecrübesini sanki kendisi elde etmiş gibi, bizim yılların birikimiyle ortaya koymuş olduğumuz raporları, dünyayı takip ederek gerçekleştirdiğimiz tespitleri, sanki kendisi yapıyormuş gibi ortaya koyanlar var.
Elbette anlaşılıyor ki maalesef yurt dışından birçok alanda katkı ve destek alanlar, FETÖ konusunda da bu konuda tezvirata ve dedikoduya, devlete iftiraya dayalı, yani cari açığımızın uyuşturucudan kapatıldığına yönelik belki de tarihin en acımasız, bir devlete karşı yapılabilecek en büyük iftirayı içeren bu anlayışına karşı elindeki raporları sallıyor. Raporlar da bizim raporlarımız, arkadaşlarımızın hazırladığı raporlar. Tecrübemiz, saha bilgimizle hazırlanan raporlar. İnanıyorum ki milletimiz bu mücadeleyi görmektedir ve sonuna kadar da bu mücadeledeki samimiyetimize inanmaktadır. Avrupa, dünya, kendi raporlarında Türkiye'nin mücadelesini ortaya koymaktadır çok net bir şekilde ama kendi devletini narko devlet olarak suçlamaya çalışan gafiller her zaman olacaktır. Tarihin her döneminde oldu, biz işimize bakacağız ve Türkiye'de kökünü kurutana kadar bu mücadeleye devam edeceğiz. Annelerin, bu işe bulaşan çocuklarının kurtulmasının da yanında olacağız."
Toplantıya, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanı İbrahim Hakkı Seydioğulları, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Kocaeli Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu, Sakarya Emniyet Müdürü Selçuk Doğuş, Kocaeli İl Jandarma Komutanı Albay Yavuz Selim Kapancı da katıldı.
(Bitti)