Kategoriler

Ayrım yapmayan, ateşkese uymayan silahlar: Kara mayınları

Kara mayınları, Mayın Yasağı Sözleşmesine 162 ülkenin katılmasına rağmen her yıl binlerce kişinin ölmesine veya sakat kalmasına neden oluyor.

ANKARA (AA) - Dünya genelinde her yıl çoğu sivil binlerce kişinin ölümüne veya yaralanmasına yol açan kara mayınlarının sayısı tam olarak bilinmezken, birçok ülkenin mayınların yasaklanması anlaşmasını imzalamasına rağmen geçmişte döşenen çok sayıda mayın halen can almaya devam ediyor.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, "antipersonel kara mayınları" olarak tanımlanan silahlar metal, plastik veya başka malzemelerden üretiliyor. Toprak altına yerleştirilen bu ekipmanlar dokunma, basınç, hatta yaklaşmayla bile patlayabiliyor. Mayınlar, patlayana kadar yer altında on yıllarca kalabiliyor.

Kara mayınları, "sivil-asker ayrımı yapmayan, ateşkese uymayan, barış döneminde bile can alan" insanlık dışı bir silah olarak sivil ölümlere sıklıkla neden olduğu için büyük tepki çekiyor. Her yıl binlerce kişinin mayın patlamalarında hayatını kaybettiği veya yaralandığı belirtiliyor.

Mayınlar nedeniyle ölenlerin yüzde 70 ila 85'inin sivillerden oluştuğu ifade ediliyor. Üstelik ölümlerin çoğunun savaş değil, barış dönemlerinde görüldüğüne dikkat çekiliyor.

1997'de Nobel Barış Ödülü sahiplerinden olan "Kara Mayınlarının Yasaklanması için Uluslararası Kampanya" adlı girişimin verilerine göre, 2016'da 8 bin 605 kişi mayın patlamalarında yaşamını veya bir uzvunu yitirdi.

Son yıllarda mayınların yol açtığı ölümlerin önemli kısmı çatışmaların meydana geldiği Afganistan, Yemen, Ukrayna ve Libya gibi ülkelerde görüldü. 2016'da hayatını kaybeden kişilerin dörtte üçü sivillerden oluştu. Aynı yıl mayın kurbanları içinde en az 500 çocuk bulunuyordu.

Mayınlar, çatışma bölgelerinde çatışmalar bittikten sonra bile uzun yıllar hayatı tehdit edebiliyor. Ölüme yol açmalarının yanı sıra kol ve bacak gibi uzuv kaybı, ciddi yanıklar, körlük gibi etkileri de bulunuyor.

Mayın sayısı bilinmiyor

Şu anda 61 ülkede hala mayınlı araziler bulunuyor. Dünya genelinde şu anda toprak altında bulunan kara mayınlarının sayısı kesin olarak bilinemiyor. Ancak uzmanlar, mayın sayısının yanı sıra etkisinin önemine dikkati çekiyor. Çünkü bir arazide mayın bulunduğu şüphesi bile o arazi parçası ve çevresinin uzun süre kullanımını engelliyor. Mayınların arazide bulunması veya buna dair şüphe, insan hayatına tehdit oluşturmasının dışında o bölgede ulaşım, tarım, doğal kaynakların kullanımı gibi birçok konuyu da etkiliyor.

Bu nedenle 1990'lı yıllara kadar birçok ülkenin silahlı kuvvetlerinin kullandığı ve her yıl sivillerde de dahil binlerce kişinin ölümüne yol açan antipersonel kara mayınlarının yasaklanması için girişimler başlatıldı.

"Ottawa Sözleşmesi" veya kısaca "Mayın Yasağı Sözleşmesi" olarak da bilinen "Anti-Personel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşme" 1997'de imzaya açıldı.

Sözleşme, ülkelere mayınların üretimi, kullanımı, depolanması, devredilmesini yasaklamanın yanı sıra mevcut mayınlarını imha etmeleri ve mayınlı arazileri temizlemeleri ile mayın patlamasında hayatta kalan kişilere yardım etme yükümlülüğü de getiriyor.

162 ülke mayın yasağı tarafında

Türkiye'nin de 2003'te taraf olduğu sözleşmeye 162 ülke katıldı. 33 ülke ise hala anlaşmayı imzalamadı. Buna rağmen bu ülkelerin birçoğu sözleşme şartlarına uyuyor.

Kara Mayınlarının Yasaklanması için Uluslararası Kampanya'nın verilerinde, bugüne kadar 50'den fazla ülkenin geçmişte hem kendi kullanımı hem de diğer ülkelere temin etmek üzere mayın ürettiği biliniyor.

Ancak 41 ülke antipersonel kara mayınlarının üretimini durdurdu. Mayın Yasağı Sözleşmesine taraf olmayan Mısır, İsrail, Nepal ve ABD de bu ülkeler arasında yer alıyor.

Bugün artık sözleşmeyi imzalayan ülkelerin hiçbiri kara mayını üretmiyor. Ancak sözleşmeye katılmayan 11 ülke olan Rusya, Çin, Küba, Hindistan, Pakistan, İran, Myanmar, Kuzey Kore, Güney Kore, Singapur ve Vietnam halen "mayın üretme hakkını" saklı tutuyor.

Uzmanlar, mayın üretiminin sadece Hindistan, Pakistan, Myanmar ve Güney Kore'de devam ettiğini tahmin ediyor. Aynı zamanda devlet dışı silahlı grupların birçok ülkede büyük kısmı el yapımı olmak üzere kara mayını ürettiği belirtiliyor.

Mayın stoku en fazla olan ülkeler

Şu anda Mayın Yasağı Sözleşmesi dışındaki ülkelerin büyük kısmının her an kullanıma hazır toplam 50 milyon civarında kara mayını stoku olduğu tahmin ediliyor. En büyük stokun Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan ve ABD'de olduğu belirtiliyor.

Myanmar ise hala kara mayını döşeme ısrarını sürdüren tek ülke olarak dikkati çekiyor. Ayrıca, son yıllarda Muammer Kaddafi döneminde Libya'da ve iç savaşın sürdüğü Suriye'de kara mayınlarının kullanıldığı biliniyor.

Ottawa Sözleşmesi sayesinde son yıllarda mayınların sayısının yanı sıra üretimiyle ticaretinde ciddi düşüş olduğu belirtiliyor. Sözleşmeyle son yıllarda on milyonlarca mayının çıkarılarak imha edildiği, birçok ülkede büyük miktarlarda arazilerin yeniden kullanıma açıldığı ifade ediliyor.

Mayınların asıl amacı yaralamaktı

Kara mayınlarına benzer silahların ilk kullanımı 1800'lerdeki Amerikan İç Savaşı'na görüldü. Daha sonra geliştirilen ve tankları durdurmak için tasarlanan kara mayınlarının geniş çapta kullanıma girmesi İkinci Dünya Savaşı'na rastlıyor. O zamandan beri Vietnam Savaşı, Kore Savaşı, Körfez Savaşı gibi birçok çatışmada kara mayınları çok sayıda can aldı. Soğuk Savaş sırasında da birçok ülke sınır bölgelerine mayın döşedi. Bugün de birçok çatışma bölgesinde mayınlar halen can almaya devam ediyor.

Kara mayınlarının ortaya çıkışında ilk amaçlardan biri düşman askerini öldürmek yerine yaralamak veya sakat bırakmaktı. Böylece düşman, yaralı askerin tedavisi için daha fazla kaynağını seferber etmiş olacaktı. Zaman içinde yaygınlaşan mayınlar, toplumlara korku salmak, tarım arazilerinin kullanımını engellemek ve nüfus hareketlerinin sınırlamak için de kullanılır oldu.

Yıllar içinde mayınlı alanların işaretlenmesi veya haritada gösterilmesi uygulaması daha az önemsendi. Birçok silahlı güç belirli arazilere mayın döşemek yerine işaret koymadan stratejik bölgelerin etrafına mayın döşedi. Bunun sonucu olarak siviller, barış gücü askerleri, yardım kuruluşlarının çalışanları gibi birçok kişi mayınlı araziye girdiklerini bilmedikleri için öldü ya da yaralandı.

Yağmur, sel gibi etkenlerle yıllar boyunca mayınlar yer de değiştirdi. Zamanın ve tabiatın etkileriyle mayınların temizlenmesi daha zor hale geldi. Birinci Dünya Savaşı sırasında yerleştirilen mayınlar Kuzey Afrika ve Avrupa'nın bazı yerlerinde hala dönem dönem ölümlere ve tahribata neden olabiliyor.

Muhabir: Tuğrul Çam

Yorumlar

Daha Fazla Haber
BURSA
TURNUVANIN KAZANANI DOSTLUK OLDU
ANKARA
ANKARA KALESİ’NE HASSAS DOKUNUŞ
BURSA
Bursa’dan Suriye’ye Yardım ve Kardeşlik Eli
BURSA
Bursa’da masal dünyasına renkli yolculuk
GENEL
HAVALİMANLARININ KAHRAMANLARI ARFF EKİPLERİ
BURSA
Sağlık Buluşmaları'nda deri sağlığı konuşuldu
BURSA
BÜYÜK DÜŞÜNÜR YILDIRIM’DA ANILDI
GENEL
FIRST TEAM CHALLENGE'IN İLK TÜRKİYE ŞAMPİYONASI BEYLİKDÜZÜ'NDE YAPILDI
BURSA
Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali, 14’üncü kez kapılarını açtı
BURSA
Nilüfer’de Yeni Yıl Festivali’nde eğlence ve alışveriş bir arada