ŞANLIURFA (AA) - RAUF MALTAŞ - Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarından GAP'a hayat veren ve gövde dolgu hacmi bakımından Türkiye'de birinci, dünyada altıncı sırada yer alan Atatürk Barajı, yaklaşık 26 yılda ülke ekonomisine maliyetinin 6 katı gelir sağladı.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, yapımına 4 Kasım 1983 yılında başlanan ve "barajların efendisi" olarak nitelendirilen Atatürk Barajı, kısıtlı imkanlara rağmen 9 bin kişinin alın teriyle 9 yılda tamamlandı.
Dünyanın önde gelen sulama ve enerji barajlarından biri olan ve göl alanı 817 kilometrekareyi bulan Atatürk Barajı'nın temelden yüksekliği ise 169 metre. Kurulu gücü 2 bin 400 megavat olan ve Türkiye'deki hidroelektrik santrallerinde üretilen enerjinin yüzde 20'sini tek başına karşılayan barajda, yıllık 8,9 milyar kilovatsaat elektrik üretimi yapıyor.
Yıllık ortalama su akışı 26 bin 654 milyar metreküp olan Atatürk Barajı, 48,7 milyar metreküp su depolama hacmine sahip. Bu miktardaki su, Türkiye'nin 7 yıllık içme ve kullanma suyu ihtiyacını tek başına karşılayabilecek kapasiteyi ifade ediyor.
Atatürk Barajı, başta Şanlıurfa, Harran, Mardin, Ceylanpınar, Siverek-Hilvan ovaları olmak üzere bölge genelinde yaklaşık 10 milyon dekar bereketli arazinin suyla buluşmasını sağlıyor. Sulama projelerinin tamamlanmasın ardından ise barajın yıllık su getirisinin 2,5 milyar doları bulması bekleniyor.
Baraj, elektrik üretimi ve sulamaya katkısının yanı sıra Şanlıurfa turizmi için de önemli bir potansiyeli barındırıyor. Şehrin önde gelen turizm değerleri arasında yer alan barajı, her yıl yaklaşık 50 bin civarında yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor.
Dev baraj, aynı zamanda Türkiye için önemli bir balık üretim tesisi özelliği de taşıyor. 26 yılda yaklaşık 150 milyon yavru balık üretimi yapılan baraj, balıkçılığın gelişmesine de katkı sağlıyor.
"Stratejik bir yatırımdır"Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Atatürk Barajı'nın dünyanın önde gelen barajlarından biri olduğunu söyledi.
Atatürk Barajı'nın çok fonksiyonlu bir projenin ürünü olduğunu ifade eden Erin, barajın elektrik üretiminin yanı sıra sulama, içme suyu, balıkçılık ve turizm gibi farklı yönleriyle de ülke ve kent ekonomisine katkı sağladığını belirtti.
Erin, barajda 1990 yılından itibaren su tutulmaya başlandığını anımsatarak, şöyle devam etti:
"Şu ana kadar 180 milyar kilovatsaatin üzerinde enerji üretimi söz konusudur. Bu son derece önemli bir üretim miktarıdır. Barajın ülkemize maliyeti toplamda 4 milyar dolar civarındadır. Devlet buraya 4 milyar dolar yatırım yapmak suretiyle Türkiye ekonomisi açısından stratejik bir yatırımı gerçekleştirmiştir. Bugün itibarıyla sadece enerji alanında yıllık 8,9 milyar kilovatsaat enerji üretimiyle ülke ekonomisine 26 yılda sağladığı katkı 25 milyar doların üzerine çıkmıştır. Yani 4 milyar dolarlık yatırımla sadece enerji alanında bile bunun katbekat üstünde geri dönüşüm sağlandığını görüyorsunuz. Türk ekonomisine katkısı, insanlara sağladığı istihdam önemli. Bölgede sulama yatırımlarının tamamlanmasıyla 2 milyona yakın kişiye de yine bu kapsamda istihdam sağlanacaktır."
Bölgenin 2050'ye kadar içme suyu ihtiyacının da baraj aracılığıyla sağlanabileceğini vurgulayan Erin, Atatürk Barajı sayesinde sulanabilen verimli arazinin ise 9 milyon dekar civarında olduğunu sözlerine ekledi.
"Bereketli toprakları suyla buluşturuyor"Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi de Atatürk Barajı'nın 26 yıldır milletin hizmetinde olduğunu söyledi.
Baraj sayesinde bölgedeki ürün deseninin değiştiğine değinen Çiftçi, sulama imkanlarının artmasıyla Şanlıurfa'nın tek başına Türkiye'nin toplam pamuk üretiminin yarısını tek başına karşıladığını ifade etti.
Çiftçi, bu devasa yatırımın Şanlıurfa'da olmasından da ayrıca gurur duyduklarını vurgulayan Çiftçi, şunları kaydetti:
"Mezopotamya'nın bereketli toprakları, Fırat Nehri'nin suyuyla Atatürk Barajı sayesinde buluşuyor. Güneydoğu'nun bereketli olmasına, zenginleşmesine ve insanlarımızın gelir seviyesini artırmasına dolaylı yoldan destek veren bir projenin ürünüdür. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyoruz. Ülkemiz ve kentimiz için çok önemli bir zenginlik kaynağıdır. Bugün bu topraklarda çok kazanıyorsak, bu proje sayesinde kazanıyoruz. Böyle devasa projelere ülkemizin ihtiyacı var. 35 yılda kendisini 6'ya katlayan büyük bir proje, ülke ekonomisi için hayli büyük bir kazanımdır."