İcraat’tan ziyade, verilen sözleri yerine getirmekten ziyade, seçimlerde bol keseden verilen vaatler’den ziyade, harcanan milyon milyon liralara rağmen ortaya kendisi ile özdeşleşecek özgün bir proje koymaktan ziyade, boşa geçen 5 yıllık bir süreçte hem AK Parti’ye hem Bursa’ya kaybettirdi Alinur Aktaş.
Kaybettirmekle kalmadı Bursa’nın geleceğine, kaderine çok kötü etki yaptı.
Ne yazık ki, Bursa Büyükşehir Belediyesi Erdoğan belediyeciliğinden çok uzak bir portre çizerken, bu aşamadan sonra söylenecek sözlerin hiçbir anlamının kalmadığı gibi AK Partili yerel yöneticilere olan güveni de iyiden iyiye tüketti.
Konuyla ilgili besleme gazetecilerin dışında bazı meslektaşlarımız cesaret gösterip gerçeklere parmak basarak boşa harcanan milyon liraları zaman zaman köşelerine taşıdılar.
Konuyu son olarak gündeme getirenlerden biri de Yüksel Baysal oldu.
Yüksel Baysal’ın devasa paraların reklam adı altında nasıl har vurup harman savrulduğuna dair köşesinde yer verdiği yazısı şöyle..
Bilmem dikkatinizi çekti mi, şehrin dört bir yanında devasa tabelalar dikildi.
Yetmedi, şehrin en dikkat çekici noktalarına ışıklı ekranlar konuldu.
Alinur Aktaş’ın fotoğraflarının olduğu büyük boyutlu panolar ile ışıklı ekranlarda “Söz verdik yaptık” sloganı yazıldı.
Tamam anladık seçim yaklaştı, algıya oynamak istiyor Başkan Alinur Aktaş…
Da bu kadar insanın gözüne sokulur mu?
Dağ-taş reklam panosu doldu.
Yazık değil mi bu milletin parasına?
Yazık değil mi Bursa’nın bütçesinden yapılan masrafa?
Yeminle söylüyorum, o devasa reklam panoları için harcanan parayla Bursa’da 24 derslikli bir okul yapılabilir.
5 bin derslik açığının bulunduğu bu kentte Alinur Aktaş’ın kişisel reklamı için bu israfın yapılması haram değil mi?
Birkaç hafta önce İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, reklam bütçesine ilişkin bir açıklama yapmış, Başkan Aktaş’a sorular sormuştu:
“9 Aralık 2021 ile 1 Temmuz 2024 tarihleri arasında, Bursa Büyükşehir Belediyesi Basın Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı 2 yılda toplam 166 Milyon Liralık harcama yaparken, Kültür AŞ’ye verilen 3 ihale ile de toplam 89 Milyon Liralık alım yapılıyor.
Bu da toplamda 255 Milyon Liralık bir rakama tekabül ediyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı bütçesi, 2024 yılında eğer yüzde 50 artış alırsa bu rakama 180 Milyon TL daha ilave edilecek.
O zaman da Bursa Büyükşehir Belediyesi tanıtım ve reklam harcamalarına 3 yılda 435 Milyon TL harcamış olacak. (Yıllık 145 Milyon, aylık da 12 Milyon TL)
Şimdi soruyoruz! Bursa Büyükşehir Belediyesi bu kadar harcamayı nerelerde kullanmıştır ve (2024 yılı) kullanacaktır?”
Selçuk Türkoğlu’nun sorusunu yanıtı Bursa sokaklarında…
Yandaş gazetecileri yurdun dört bir yanına gezdirmek ve de devasa reklam panolarıyla kişisel reklamını yaptırmak için harcanıyor o paralar.
Gelelim o sloganın içeriğine, Alinur Aktaş gerçekten söz verdiklerini yaptı mı?
İki yılda ulaşımda sorunu bitirecekti ama ulaşımı bitirdi; günün her saatinde araçlar Bursa trafiğinde ilerleyemiyor.
Bazı küçük dokunuşlar yapıldı ama sorun çözülmediği gibi artarak devam ediyor.
Kent Meydanı-Terminal arasında ulaşımı sağlayıp, tramvayı yer altından Osmangazi metrosuna bağlayacaktı. Ne oldu?
Söz verdiği gibi üniversiteden Görükle’ye 6 kilometrelik raylı sistem yapıldı da bizim haberimiz mi olmadı? İstanbul Büyükşehir Belediyesi kendi olanaklarıyla 10 ayrı metro hattında çalışma yaparken, Bursa neden yaya kaldı? Şehir Hastanesi hattı çalışıyor da biz mi duymadık?
Demirtaş-Çalı metrosu diye bir şey duyan var mı?
Osmangazi-Yıldırım arasında metro hattı ne oldu?
Aslında listeyi uzatmak mümkün ama Bursalılar her şeyi görüyor, yaşıyor.
Basit bir soru sormak isterim sayın başkana?
Erdem Saker deyince akla Soğanlı-Botanik Park geliyor, Hikmet Şahin deyince akla Merinos Park geliyor, Recep Altepe deyince akla Hüdavendigar Park geliyor, peki Alinur Aktaş deyince akla ne geliyor?
HELAL OLSUN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE!
8 yıl sonra Mudanya’da bir İsmet İnönü Bulvarı olduğunu anımsayıp totem dikti.
Hem de Mudanya Belediyesi ile kavga ederek…
Yasal olarak hak Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne aittir anladık da 8 yıldır neredeydiniz?
Bildiğim kadarıyla Mudanya Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kuruluşu; bulvar ismi aynı olduğuna göre altındaki imza ha Mudanya Belediyesi olmuş ha Büyükşehir Belediyesi, ne fark eder?
Orada yapılan düzenlemeyi sahiplenme durumuna gelince, uzun yıllardır rezil halde bırakılan (Altepe döneminde başladı sonra devam etti) Mudanya sahiliyle ilgili Hayri Türkyılmaz’ı suçlayan çok oldu, azıcı övgüden yararlansa ne olur?