AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin uluslararası toplumun çabalarını artırması gerektiğini belirterek, "Başta Cumhurbaşkanımızın çağrısı olmak üzere, Birleşmiş Milletler'in yaptığı çağrıya tüm aktörlerin uyarak, bir an evvel gerekli eylemleri ve düzenlemeleri yapmaları gerekmektedir." dedi.
AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalara ilişkin 81 il teşkilatınca eş zamanlı basın açıklaması yapıldı.
Sütlüce'deki İl Başkanlığı binasında, gazetecilere açıklamalarda bulunan Kabaktepe, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 1000'in üzerinde kişinin hayatını kaybettiğini anımsattı.
İsrail'in, Gazze'ye uyguladığı ablukanın uzun yıllardır devam ettiğini hatırlatan Kabaktepe, bu durumun insan hakları ihlali ile kriz oluşturduğunu kaydederek, "Gazzeliler yıllardır temel haklarından mahrum bırakılmış ve yaşam koşulları her geçen gün daha da kötüleşmektedir. İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde yaşayan insanlar temel ihtiyaçlarına erişimlerin sınırlanmasıyla karşı karşıya kalmışlar, elektrik ve su kesintileri gibi ciddi sorunlara muhatap olmaktadırlar." diye konuştu.
Kabaktepe, Gazze'de ibadethanelerin, hastanelerin, okulların hepsinin vurulduğunu, bu durumun sivillerin hayatını tehdit ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Ateşe benzin dökmenin, hele hele sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef almanın kimseye bir faydası olmayacaktır. Gazze Şeridi'ndeki ablukanın sonlandırılması ve Gazze halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesi için uluslararası toplumun çabalarını arttırmaları gerekmektedir. Başta Cumhurbaşkanımızın çağrısı olmak üzere, Birleşmiş Milletler'in yaptığı çağrıya tüm aktörlerin uyarak, bir an evvel insani ihtiyaçların giderilmesi için gerekli adımların atılması noktasında çabayı, gerekli eylemleri ve gerekli düzenlemeleri yapmaları gerekmektedir. Gazze halkı, bu barış ve adalet isteğiyle gösterdiği direnişini sürdürmektedir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın girişimiyle, uluslararası toplumun, Gazze'deki insanların temel haklarına saygı gösterilmesi ve daha iyi bir gelecek için gereken adımların atılmaya davet edildiğini aktaran Kabaktepe, "1967 sınırlarının temelinde, bağımsız ve coğrafi bütünlüğe sahip, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti'nin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu konuda geç kalınan her gün, bölgedeki çatışmayı, kanı ve gözyaşını maalesef durdurmamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bölgedeki tüm aktörleri, barışın teşhisi için sorumluluk almaya davet ediyoruz"
Sivil yerleşim yerlerinin hedef alınmasını doğru bulmadıklarını, savaşın bir ahlakı olduğunu dile getiren Kabaktepe, ablukanın savaş uygulamalarında bu ahlaka ters düştüğünü kaydetti.
Kabaktepe, ablukanın savaş değil, bir katliama yol açtığını, sivilleri cezalandırmanın kimseye yaramayacağını belirterek, "'Masumlar ölmesin, daha fazla kan akmasın' diyoruz. Bölgedeki tüm aktörleri, barışın teşhisi için sorumluluk almaya davet ediyoruz. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da herkes için adalet, herkes için özgürlük, başka bir dünya ve daha adil bir dünya mümkün derken, adaletin ve barışın tüm coğrafyalarda din, renk, dil ayrımı gözetmeksizin herkes için sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Bölgede etkin olan tüm aktörleri cumhurbaşkanımızın barış temelli, 2 devlet temelli, ablukanın ve sivil katliamların durdurulması temelli yaptığı çağrıya destek vermeye davet ediyoruz." ifadesini kullandı.
Dünyada insan haklarının, herkes için olduğunun altını çizen Kabaktepe, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama 'bazıları daha çok eşittir' anlayışını da üzüntüyle, bu süreçte bazı kurumların yaptığı açıklamaları karşıladığımızı ifade ediyor, Cumhurbaşkanımızın çağrısına tüm dünyada sorumluluk alması gereken kurumları, kişileri, ülkeleri davet ediyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi biz bundan sonra da var gücümüzle ve avazımız çıktığı kadar 'daha adil bir dünya mümkün' demeye devam edeceğiz. Bu inancımızın hakim olması ve uygulanabilmesi için de gayret edeceğiz. Tüm insanlığı tekrar Gazze'de uygulanan ablukanın kaldırılmasına, var olan, bir an evvel tırmanan gerilimin durdurulmasına, sivillerin öldürülmesinin durdurulmasına katkı sunmaya davet ediyoruz. Çünkü dün yapılan açıklamalarda gördük ki 1, 2 gün sonra Gazze'de hastanelerin, jeneratörlerinin kullanılamaz ve çalışamaz hale geleceğine, en temel insan hakları olan yaşam hakkının, barınma hakkının, gıda haklarının karşılanamaz hale geleceğine yönelik açıklamalar yapılmaktadır. Dolayısıyla bir an evvel bu ve benzeri yanlış uygulamalardan vazgeçilmeye davet ediyoruz. Bölgede barışın teşhisi için hem arabuluculuk yapmaya hem adaletli bir sürecin tesis edilmesi için gayret etmeye Türkiye devam edecektir diyorum."