İSTANBUL (AA) - AMMAR NAS - Mahalle sakinlerinin kendisine hediye ettiği ve "Kusti" adını verdiği bisikletiyle Türkiye turuna çıkan Senegalli Mustafa Ndiaye, yaklaşık 3 ay süren yolculuğunu tamamlayarak, başlangıç noktası olan İstanbul'a döndü.
Yaklaşık 7 yıl önce Senegal'den eğitim için Türkiye'ye gelen, İstanbul Şehir Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi'nde eğitimine devam eden Ndiaye, bisiklete olan tutkusunun artmasıyla Türkiye'yi pedal çevirerek gezmeye karar verdi.
Ndiaye'nin bu fikrini duyan Kartal Orhantepe Mahallesi'ndeki Kahramanlar Cami cemaati ve mahalle sakinleri sürpriz yaparak, Senegalli Mustafa'ya bisiklet hediye etti.
"Afrika'dan Selam" adını verdiği yolculuğunda uğradığı her şehirde insanların kafasındaki Afrika imajını değiştirmeyi amaçlayan Ndiaye, "Kusti" adını verdiği bisikletiyle Türkiye'nin dört bir yanını gezerek, 5 bin kilometre pedal çevirdi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ndiaye, Türkiye'yi her yaz gezdiğini dile getirerek, bu seneki gezisini bisikletle yapma fikrinin aklına düştüğünü ve "neden olmasın" diyerek yola çıktığını anlattı.
Bisikletle Türkiye turunu yapmasının bir başka nedenin de Afrika'yı Türklere anlatmak olduğunu belirten Ndiaye, "Birbirimizi daha çok tanımamız gerektiği düşüncesindeyim. Kulaktan dolma bilgileri dinlediğinde, 'Bunlar bu bilgileri nereden alıyor, Afrika hiç böyle bir yer değil' dersin ama böyle biliyorlar. Medya böyle gösterdi ya da böyle görmüşler. O yüzden adını 'Afrika'dan Selam' koydum ve yola koyuldum." dedi.
5 bin kilometre yol yaptıYolculuğa İstanbul'dan başladığını, Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerini gezdiğini aktaran Ndiaye, İç Anadolu Bölgesi ile doğudaki birkaç şehri gezmediğini söyledi.
Ndiaye, Türkiye turunun 3 ay 5 gün sürdüğünü vurgulayarak, gittiği yerin büyüklüğüne göre bir şehirde ortalama 2-3 gün vakit geçirdiğini, Karadeniz Bölgesi'nde ise daha uzun süre kaldığını ifade etti.
Ailesinin başta bu geziye sıcak bakmadığını, ısrarı üzerine kabul ettiklerini aktaran Ndiaye, "Amacım Türklerle kaynaşmak ve daha iyi tanımak. Türklerin Afrika'ya olan bakış açısını bir nebzede olsa değiştirmek istedim. Amacım, Afrika'nın aslında düşündükleri gibi her yerde balta girmemiş ormanların ve devamlı önlerine hayvan çıkan bir yer olmadığını anlatabilmekti. Hedefim onların ilerde Afrika'ya gitme planlarını oluşturabilmekti. Çoğu insanın fikrini değiştirebildiğim için mutluyum." diye konuştu.
Senegalli Ndiaye, "5 bin kilometrenin üzerinde yol yaptım" diyerek, gezdiği yerlerin kendisine çok şey kazandırdığını dile getirdi.
"İstanbul'da yemek yemiyormuşuz"Karadeniz Bölgesi'nde en sevdiği şehrin Ordu olduğunu ifade eden Ndiaye, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğu'nun her şehri ilginç ve güzeldi. Orada kendimi en iyi hissettiğim yer Bingöl oldu. Bingöl'ün insanları bayağı sıcaktı. Güneydoğu'nun yemeklerine, Doğu'nun insanlarına, Karadeniz'in doğasına, Ege'nin ise farklılıklarına hayran kaldım. Kendi kendime 'İstanbul'da yemek yemiyormuşuz' dedim. Siverek tavası diye bir şey yedim. Güneydoğu'da patlıcanla birçok yemekler yapıyorlar. Karadeniz'de kuymak yedim, çok sevdim. Hatay'da künefe çok güzeldi. 'Bu yemekler neredeydi' diye sordum kendime. İstanbul'da 7 yıldır yaşıyorum ama hiç böyle yemek görmedim."
Ndiaye, insanların kendisine bakış açısının çok iyi olduğunu dile getirerek, amacının insanların ilgisini çekerek, onlarla konuşabilmek olduğunu ve bunu başardığını belirtti.
"Çocuklar aralarında para toplayıp bana kahvaltılık aldılar"Bazı bölgelerde insanların kendisini misafir etmek ve yemek ısmarlamak için mücadele ettiklerini, birçok anı biriktirdiğini belirten Ndiaye, şöyle devam etti:
"Baran, Bingöl'de karşılaştığım bir çocuk. Tartı işi yaparak, hasta annesine kazandığı parayı götürüyordu. Bingöl Meydanı'nda otururken, uzaktan beni izliyordu. Yanıma çağırdım, gelip çiçek verdi bana. Sonra giderken, yanıma oturttum, sohbet etmeye başladık. Bana hayatını anlattı. 'Yolumu biraz daha geciktirebilirim' diye düşündüm. Bingöl çok fazla siyahi görmüş bir yer değil, kimisi hatta ilk siyahi olarak beni gördü. İnsanların dikkatini çekiyordum. Fotoğraf çekilmek isteyenlerden önce tartılmalarını istiyordum. Tartıldıklarında Baran'a para veriyorlardı. Günün sonunda 203 liramız oldu. Bunun gibi yolda karşılaştığım çok hikayem oldu."
Sinop Ayancık'ta çadır kurduğunu ve 2 gün boyunca orada kaldığını dile getiren Ndiaye, çocukların kendisini gezdirdiğini, top oynadıklarını ve denize girdiklerini anlattı.
Mustafa Ndiaye, gideceğini duyan çocukların kendisi için para topladığını aktararak, "Biliyorlar benim parasız gezdiğimi kendileri arasında 5'er lira toplayıp, kahvaltılık aldılar. 3 kilometre yoldan gelip getirdiler. Normalde yolda elime para tutuşturuyorlardı ama kabul etmiyordum. Parasız olsam bile insanlarla iletişim halinde olduğumdan yemeği de her şeyi de hallettim bir şekilde." diye konuştu.
"Senegal'e gittiğimde Türkiye'yi anlatacağım"Yol boyunca karşılaşacağı zorlukların farkında olduğunu ifade eden Ndiaye, iletişim kurmakta zorlandığı yerlerde moralinin bozulduğunu söyledi.
Senegalli Ndiaye, Türklere olan hayranlığını, "Türkler tek kelimeyle harika insanlar. Müthiş ve eşi benzeri olmayan insanlar. İçlerinde kötülük yok." sözleriyle dile getirdi.
Afrika'dan gelip Türkiye'de eğitim gören öğrencilerle üniversitelerde sunumlar düzenleyeceklerini belirten Ndiaye, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hem okuldaki çocuklarla kaynaşacağız hem de Afrika'yı anlatacağız. Gelecek yıl Senegal'e tatile gittiğimde de onlara Türkiye'yi anlatacağım. Senegalli olan birinin oraları Türkçe konuşarak, tanıtmasını videoya çekeceğim. Herkese Türkiye'yi gezmelerini ve güzelliklerini keşfetmelerini tavsiye ediyorum."