farkındalık oluşturmayı amaçlayan Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, Doğa Koruma Merkezi Vakfı (DKM) ile iş birliği yaparak “Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü” dolayısıyla Karaköy Mesire Alanı’nda ‘Tür Say’ etkinliği düzenledi.
240 BİN METREKARELİK ALANDA 63 KUŞ TÜRÜ KAYIT ALTINA ALINDI
Düzenlenen biyolojik çeşitlilik tespit çalışmasına aralarında akademisyenlerin de bulunduğu 25 doğa dostu; Karaköy Mesire Alanı’nda yaşayan kuş, bitki, mantar, böcek ve kelebek gibi canlı türlerini gözlemleyerek kayıt altına aldı.
Başkent’teki endemik türlerin tespitinin hedeflendiği araştırma sonunda elde edilen veriler, uzman incelemesinden geçtikten sonra kamuoyu ile paylaşıldı. 240 bin metrekarelik alanda yapılan 226 gözlem içinde 63 kuş türü tespit edilirken, uzmanlar Karaköy Mesire Alanı’ndaki kuş ve kelebek çeşitliliğinin fazlalığına dikkat çekti. Alanda yaşayan kuşlar arasında balaban, kızıl akbaba, alakarga, sığırcık, karatavuk, baştankara, ağaçkakan, saka ve leylek gibi türler fotoğraflanarak kaydedildi.
“VATANDAŞ BİLİMİ ÇALIŞMASI”
Asırlık çam ağaçlarıyla çevrili olan Karaköy Mesire Alanı’nı doğallığını koruduğu için özellikle seçtiklerini ifade eden Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Peyzaj Mimarı Gül Akkaya, şu bilgileri paylaştı:
“Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü’nde ‘Tür Say’ etkinliği gerçekleştiriyoruz. Bunun için Karaköy Mesire Alanı’nı tercih ettik çünkü bize göre burası Ankara içerisinde keşfedilmemiş bir cennet. Buradaki tür çeşitliliğinin çoğunu biliyoruz ama bazılarını bilmiyoruz. Hem kendimize bir biyolojik çeşitlilik anlamında altyapı oluşturmak hem de halkla birlikte bir etkinlik düzenlemek istedik. Çıkartılan envanterler hem bizim Büyükşehir Belediyesi için hem de Doğa Koruma Merkezi için güzel bir altlık oluşturmuş olacak. Böylelikle Karaköy’deki bitki türlerini, hayvan çeşitliliğini ve var olan bütün türleri öğrenmiş olacağız.”
Dördüncü ‘Tür Say’ etkinliği için geldikleri Karaköy Mesire Alanı’nda bazı bitki türleri ile kelebek ve su kuşu varlığının yoğun olduğunu gözlemlediklerini ve biyoçeşitlilik açısından önemli bir yer olduğunu keşfettiklerini belirten Doğa Koruma Merkezi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Uğur Zeydanlı ise şu değerlendirmelerde bulundu:
“Katılımcılarımız arazide gördükleri türleri kaydedecekler. Biz buna ‘vatandaş bilimi’ çalışması diyoruz. Buradaki temel amacımız doğada vakit geçirirken gördüğümüz türleri kayıt altına almak. Bunu yaparken türleri birbirinden ayırt etmek için inceleme ve gözlem yapmak lazım. Bu da aslında bize doğanın içine girmek, orayı tanımak için önemli bir fırsat sunuyor. Kayıt altına alınan bilgileri de biriktirdiğimizde bilimsel açıdan çok önemli bir altlık sağlayacak çalışmaya dönüyor.”
DOĞA DOSTLARI KARAKÖY MESİRE ALANI’NA HAYRAN KALDI
Gün boyu doğayla iç içe vakit geçiren ve Karaköy Mesire Alanı’nı yakından inceleme fırsatı bulan yerli ve yabancı katılımcılar da düşüncelerini şu sözlerle ifade ettiler:
-İlkin Esen: “Bugün buraya biyoçeşitlilik konusunda farkındalık oluşturmak için geldik. Karaköy çok güzel bir mesire alanı.”
-Şeyma Mengi: “Ekoloji ve ekosistem ile ilgileniyorum. Bu etkinlik için İstanbul’dan geldim buraya. Her şey çok güzel.”
-Yozar Perkasa: “Üniversitedeki hocamın yolladığı bir link sayesinde bu etkinlikten haberim oldu. Doğayı çok seviyorum. Karaköy turuna bu şekilde katıldım. Türkiye’de ve özellikle Karaköy’deki doğal çeşitliliği öğrenmek istiyorum. Burada böcek ve bitkiler gördüm. Fotoğraflarını çekip aplikasyona yükledim.”
-Yüksel Kaya: “Türlere çok meraklıyım. Merakımı gidermek amacıyla oğlumla birlikte geldim. Buranın doğasını çok beğendim. Kara kaplumbağasının suda yüzdüğüne ilk kez tanık oldum burada.”
-Ömer Faruk Kaya: “Buranın doğası çok güzel. Özellikle türler açısından çok zengin bir yer. Bu imkânı bize sağladığı için Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederim.”
-Burçin Tarhan: “Karaköy Mesire Alanı’na ilk kez geldim. Burada tür sayımı yapacağız. Biyolojik çeşitliliğin farkında olmak adına bunu yapacağız. Bitkileri inceleyeceğiz. Belki endemik türler yakalayacağız. Heyecanlıyım açıkçası. Bu etkinlik için Büyükşehir Belediyesine ve Doğa Koruma Merkezi Vakfı’na çok teşekkür ediyorum.”