Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "İslam'ın daha iyi öğrenilmesi ve dünyanın en ücra köşesine kadar tebliğ edilmesi Cenab-ı Hakk'ın bizlere yüklemiş olduğu önemli bir vazifedir. Bu anlamda hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılarak İslam'ın dünyanın her köşesinde neşvünema bulması için birlik ve beraberlik içinde gayret etmemiz gerekiyor." dedi.
8. Balkan Ülkeleri İstişare Toplantısı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın başkanlığında Edirne'de yapıldı.
Diyanet İşleri Başkanlığının ev sahipliğinde yapılan toplantıya 10 Balkan ülkesinin dini idare başkanları ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ünsal'ın yanı sıra Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen ile başkanlığın üst düzey yöneticileri katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, toplantıda yaptığı konuşmada, daha nitelik din hizmeti ve din eğitiminin nasıl yapılması noktasında istişarelerde bulunduklarını ifade ederek, "2007 yılında başladığımız, Balkan Ülkeleri Diyanet İşleri Başkanları İstişare Toplantısı'nın sekizincisini gerçekleştiriyoruz. Bu toplantıya ev sahipliği yapmak ve sizlerle bir arada olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum." dedi.
Erbaş, ortak ve en önemli gayelerinin din-i Mübin-i İslam'a hizmet etmek olduğunu belirterek, "İslam'ın daha iyi öğrenilmesi ve dünyanın en ücra köşesine kadar tebliğ edilmesi Cenab-ı Hakk'ın bizlere yüklemiş olduğu önemli bir vazifedir. Bu anlamda hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılarak İslam'ın dünyanın her köşesinde neşvünema bulması için birlik ve beraberlik içinde gayret etmemiz gerekiyor." diye konuştu.
- "FETÖ ve benzeri yapılara karşı çok duyarlı olmalıyız"
İslam dinin mensupları ve temsilcilerinin taşıdıkları mesuliyetlerin bilincinde olmaları gerektiğinin altını çizen Erbaş, şöyle devam etti:
"İslam dünyasında halen yanlış bazı din algılarının peşinden giden varsa, bundan mesul olan dini liderler olarak bizleriz. Üzerimizde bu dönemde büyük bir sorumluluk var. Gerçekleştirdiğimiz bütün faaliyetleri bu sorumluluk bilinciyle yerine getirmek zorundayız. Özellikle son zamanlarda yanlış din algılarının yüce dinimiz İslam'ın en temel değerlerini kötüye kullanarak, çeşitli aşırı uçlara savrularak, dini, sosyal ve hayri faaliyetler adı altında hiç de masum olmayan faaliyetlerde bulunarak sapkın ideolojiler ortaya çıktığına şahit oluyoruz. Bir yardım faaliyetiyle başlayan ancak arkasında bambaşka niyetler barındırdığına acı bir şekilde şahit olduğumuz FETÖ'nün neler yaptığını biz yaşayarak gördük. Yanlış dini anlayışların tashih edilmesi için elimizden gelen gayreti göstermemiz lazım. FETÖ ve benzeri yapılar karşı da çok duyarlı olmalıyız."
Erbaş, din hizmetini İslam’ın özü olan ilim, irfan, bilgi ve hikmetle sunulması gerektiğine vurgu yaparak, "Bunun yanında çocukların ve gençlerin daha nitelikli bir eğitim alabilmeleri için çaba sarf etmeliyiz. Bu çaba ve gayretlerimizi inancımızın en kıymetli hazinesi olan kardeşliğimiz üzerine bina etmeliyiz. Medeniyetimiz, kadim geleneğimizden kaynaklanan samimi bir yardım kültürüne sahiptir. Bu bağlamda ülke olarak yurt içinde ve yurt dışında yapılan yardımları dini bir vecibe olarak görmekte, bir kardeşlik görevi olarak addetmekteyiz. Bu salgın sürecinde dahi bunu en güzel şekilde uygulayan ülkelerden biri olmanın mutluluğunu yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.