Gittiğim her İl ve İlçede esnaf ile sohbet ediyoruz.
Sorunlar dağ gibi.
İşlerin Pandemi dolayısı ile kesilmesi,döviz kurunun sürekli artışı esnafı perişan etmiş.
Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandökene tepki büyük.
Sorunlarının dile getirilmemesinden yakınıyorlar.
Yerel siyasetçilere de tepki var.
Gördükleri gerçekleri parti üst kademelerine iletemiyorlar diye.
Peki bu durum nereye götürecek bu esnafı.
TBMM de kabul edilin cezaların yapılandırılması bile umut vermiyor.
Çünkü iş olacak ki taksitler ödensin.
Yıllar içinde yaşanabilecek gelişmeler aylar ve hatta günler içinde yaşanabiliyor. Şöyle bir baktığımızda, yakın coğrafyamızdaki çoğu ülke hemen hemen aynı sebeplerle türbülansın içinde denilebilir. Bir taraftan olaylar kontrol edilmeye çalışılıyor ve fakat ilk defa ülkeler bu denli zorlanıyor.
Öte yandan, böylesi belirsizliklerin, zorlukların yaşandığı bir dönemde biz, ülke olarak son dönemde nelerle uğraşıyoruz… Kısaca belirtmek isterim.
Liyakat, ehliyet, şeffaflık kavramlarının unutulduğu tam da bugünlerde GATA’daki Başhekim Yardımcısının tavrı, sözleri bu kavramların ne kadar değerli olduğunu bizlere yeniden hatırlatmadı mı?
Ve ayrıca soruyorum: bu noktaya gelene kadar hiçbir yetkilinin dikkatini çekmedi mi ya da rahatsız etmedi mi bu “kişi”? İlla sosyal medyada milyonların mı dikkatini çekmesi gerekiyor?
Bir tarafta Dolar, Euro rekor üstüne rekor kırarken, diğer tarafta “Döviz kuru benim için önemli değil” sözleri nasıl ifade edilir merak ediyorum doğrusu…
Her bir artışın bizlere ek faturalar olarak geri geldiği, ocaklara ateş düştüğü görülmüyor mu?
Sanayicinin, çiftçinin, esnafın bir anlamda tüm üreticilerin maliyetlerinin arttığı görülmüyor mu?
İşsiz gençlerimizin seslerinin iyice kısıldığı, umutlarının daha da kırıldığı fark edilmiyor mu?
Bir taraftan “yerli ve milli” kavramı her alanda kullanırken, diğer taraftan Türk Liramızın değerinin gittikçe düşmesi nasıl izah edilir
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU DENETMENLERİ ESNAFIN CANINI YAKIYOR..
Gittiğim her İl ve İlçede aynı şikayetleri aldım.
Bu kadar zorluklarla ayakta durmaya çalışan esnafa birde SGK denetmenleri darbe vuruyor.
Bu denetmenler den İlçe,İl ve Bölge SGK Müdürlükleri dahi rahatsız.
Esnafın 100 tl lik bir hatasına 100 bin tl ceza yazıyorlar.
Müfettişler şunu diyiyor.
Bunlar elindeki yetkiyi çok kötü kullanıyorlar.
İkaz,ihtar ve daha küçük cezalar varken bu esnafın zor zamanında bu şekilde davranılması yanlıştır.
Ben buradan yetkililere sesleniyorum.
Bu denetmenlere bir yol gösterin.
Ceza yiyen esnaf işçi çıkararak bu cezayı ödüyor.
Adam öldürmek kolay,ama adamı yaşatmak marifet ve beceri lazım.
Burdan TESK başkanı Bendevi Palandöken”e de seslenmek istiyorum.
Yetkililerle görüşün bu Denetmen zulmüne bir son verdirin.
SOSYAL Güvenlik Kurumunun Başında olan deneyimli ve çalışkan sayın İsmail Yılmaz”ın da bu konudan rahatsız olduğunu biliyorum.
Gittiği her ilde yaptığı toplantılarda bu konuları ela aldığını da biliyorum.
Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu sorun kanunla mı veya yönetmelikle mi çözülür.
Ama nasıl çözülürse çözülsün bu konu esnafı rahatlatın.