ANKARA(AA) - Son günlerde ticaret anlayışına yeni bir boyut kazandıran mobil perakende ürün siparişi platformları, müşterilerinin talep ettikleri market ürünlerini dakikalar içerisinde kendilerine ulaştırıyor. Bu durum perakende pazarına da hareketlilik getiriyor.
Söz konusu platformlar arasında yer alan yerli girişim "Getir"in Kurucu Ortağı Tuncay Tütek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle çalışanlar için vaktin çok kıymetli hale geldiğini ve bunun bir yansıması olarak ticaretin artık müşterilerin ayağına giden bir yapıya dönüşmesi gerektiğini söyledi.
Tütek, "Vakit çok daha kıymetli hale geldi. Hayatımızın yoğunluğu değişti ve daha uzun saatler çalışmak zorundayız. Daha fazla işi aynı anda yapmak zorundayız. Bu anlamda ticaret biraz tersine döndü. Müşterilerin bir mağazaya veya markete gidip ürünü aldığı günlerden, mağazaların müşterilerin ayağına geldiği bir dünyaya doğru gidiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Taze zencefil bile ayağınıza gelebiliyor"Bazı tüketim alışkanlıklarının da değiştiğini aktaran Tütek, "Verilen bu hızlı hizmet, aynı zamanda bazı ek tüketimleri de beraberinde getiriyor. Örneğin hasta olduğunuz zaman taze zencefil bile ayağınıza gelebiliyor. Bu da tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye başladı. Tedarikçiler bazında da sektörel bir hareketlilik getiriyor. Onun ürününü en doğru zamanda müşteriye sunabiliyorsunuz. Müşteri tarafında da ihtiyaçlarını zamana ve mekana bağlı kalmadan karşılayabilme imkanı getiriyor." diye konuştu.
Akıllı cihaz uygulamalarından gelen verileri yapay zeka mekanizmalarıyla birleştirerek bu verileri akıllı hale getirdiklerini ifade eden Tütek, "Elde ettiğimiz veriler birikerek, onları akıllı hale getirebileceğimiz boyuta ulaştı. Bu sayede trafik yoğunluğundan, müşterilerin talep ettiği ürünlerin segmentleri belirlemeye kadar birçok bilgiyi elde ediyoruz. Bu da bizim iş planımızı yapmamızı sağlıyor. Tedarikçilere otomatik sipariş geçebiliyoruz. Hava durumundan, özel bir gündeki ihtiyaçların belirlenmesine kadar, arz-talep trafiğini yöneterek kurye planı çıkartabiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.