AB Komisyonu Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakereleri Genel Müdürlüğü Direktörü Henrike Trautmann, "İklim dostu altyapıyı geliştirme arayışında Türkiye ile güçlerimizi birleştirmekten mutluluk duyuyoruz. Bu proje AB'nin ve Türkiye'nin yeşil gündemiyle uyumlu bir proje." dedi.
Londra'dan Pekin'e uzanan Demir İpek Yolu'nun Avrupa bağlantısını oluşturan Halkalı-Çerkezköy-Kapıkule Demir Yolu Hattı'nın ilk ray kaynak törenine katılan Trautmann, burada yaptığı konuşmada, iklim değişikliği sorunuyla yüzleşmek için iklim pozitif ve karbondan arındırılmış altyapılara olan küresel ihtiyacın arttığını ifade etti.
Trautmann, Avrupa Birliği'nde iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için çalıştıklarını belirterek, "İklim dostu altyapıyı geliştirme arayışında Türkiye ile güçlerimizi birleştirmekten mutluluk duyuyoruz. Bu proje AB'nin ve Türkiye'nin yeşil gündemiyle uyumlu bir proje." diye konuştu.
Trautmann, Halkalı-Çerkezköy-Kapıkule Demir Yolu Hattı Projesi'nin AB tarafından finanse edilen en büyük demir yolu projesi olduğuna dikkati çekti.
Projenin Avrupa ve Asya arasında köprü olacağını dile getiren Trautmann, "Proje, Türkiye halkına ve Türkiye'deki ve Avrupa'daki işletmelere de fayda sağlayacak. Aslında projenin Türkiye için 1,7 milyar avro değerinde ekonomik ve sosyal fayda sağlaması bekleniyor. Komisyon, Türkiye'nin demir yolu kalkınma politikasını desteklemektedir. Şimdiye kadar sektördeki dört büyük proje, toplam 840 milyon avro tutarında ve toplam bin kilometre uzunluğunu aşan AB hibeleri ile finanse edilmiştir." ifadelerini kullandı.
-"AB, ithalat, ihracat ve yatırım kaynağı bakımından Türkiye'nin en büyük ortağıdır"
Bu projenin ticaret akışları üzerinde büyük etkisi olacağını vurgulayan Trautmann, şunları kaydetti:
"AB, ithalat, ihracat ve yatırım kaynağı bakımından Türkiye'nin en büyük ortağıdır. 2020 yılında Türkiye'nin ithalatının yüzde 33,4'ü AB'den yapıldı, ihracatının ise yüzde 41,3'ü AB'ye gitti. 2020 yılında AB ile Türkiye arasındaki toplam mal ticareti 132,4 milyar avro olarak gerçekleşti. Bu kapsamda Halkalı-Kapıkule Demiryolu hattını kullanan yük hacimlerinin yüzde 90'ının Türkiye'nin Asya yakası ile Avrupa arasında yapılmasını bekliyoruz. Bu nedenle İstanbul'daki Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden demir yolu bağlantısı, AB ile Türkiye'nin Anadolu kesimi arasında, Orta Asya ve ötesine doğru demir yolu yüküne yüksek kapasiteli erişim sağlamak için bu kadar önemli bir bağlantıdır."
Trautmann, projenin gerçekleşmesinde emeği geçen Bakanlık ve proje paydaşlarına teşekkür etti.
TCDD Genel Müdür Vekili Metin Akbaş ise Çerkezköy-Kapıkule Hızlı Tren hattının ilk ray kaynak törenine katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, projenin öneminden bahsetti.
Dünyayı etkisi altına alan salgın süreciyle ekonomik ve çevresel faktörler göz önüne alındığında güvenli, hızlı ve çevre dostu demir yollarının öneminin bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan Akbaş, Türkiye'nin yüksek hızlı tren işletmeciliğinde Avrupa'da altıncı, dünyada ise sekizinci sırada yer aldığını ifade etti.
Türkiye'nin, demir yollarında artık yeni hedeflere yelken açtığını belirten Akbaş, "Hem belirlenen hedeflere ulaşmak hem de uluslararası ulaştırma sisteminde çok daha iyi bir konuma gelmek için gayret gösteriyoruz. Halihazırda 4 bin 407 kilometresi yüksek hızlı ve hızlı tren, 314 kilometresi ise konvansiyonel hat olmak üzere toplam 4 bin 721 kilometrede yeni demir yolu yapım çalışmalarımız devam ediyor." dedi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Program Otoritesi Başkanı, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Burak Aykan ise önemli bir projede hep birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Aykan, yüksek bir sözleşme bedeline sahip projenin gerek bütçesel büyüklüğü, gerek teknik özellikleri ve stratejik güzergahıyla bakanlıkları için büyük önem taşıdığını vurguladı.