İsrail'de on binlerce gösterici İsrail vatandaşı olan ancak Yahudi olmayanları ikinci sınıf vatandaş statüsüne düşürdüğü belirtilen tartışmalı "Yahudi ulus devlet" yasasını protesto etti.
İsrail vatandaşı Dürzi Arapların öncülüğünde başkent Tel Aviv'de düzenlenen gösteriye birçok kesimden destek geldi.
Onbinlerce kişinin katıldığı gösteride İsrail bayrakları ile Dürzilere ait simgeleri taşıyan protestocular sık sık "eşitlik istiyoruz" şeklinde slogan attı.
Yahudi ulus devlet yasası Tel Aviv'de protesto edildi
İsrail'in başkenti Tel Aviv'deki Rabin Meydanı'nda toplanan binlerce Dürzi, geçen ay İsrail Meclisi'nde kabul edilen "Yahudi ulus devlet" yasasını protesto etti. ( Daniel Bar On - Anadolu Ajansı )
04.08.2018 Daniel Bar On
1 / 11
Yasayı eleştiren pankartlar taşıyan göstericiler attıkları sloganlarla Başbakan Binyamin Netanyahu'yu hedef alırken, gösterinin yapıldığı meydana Netanyahu'nun resminin yer aldığı "Suç bakanı" yazılı afiş dikkati çekti.
Protesto sırasında konuşma yapan Dürzi lider Muafak Tarif "sınırsız" bağlılık gösterdikleri İsrail’in kendilerini eşit hakları vermediğini söyleyerek yasayı eleştirdi. Katılımın yoğun olduğu gösteriye binlerce Yahudi'nin de destek verdiği görüldü.
Gösteriye katılan Dürzi Asım Aburiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yasanın değişmesi için bu gösteriye katıldığını söyledi.
Seslerini İsrail hükümetine duyuruncaya kadar gösterilere devam edeceklerini belirten Aburiş, "Biz de her İsrail vatandaşı gibi eşit haklara sahip olmak istiyoruz. Bizler de İsrail vatandaşıyız ve her İsrail vatandaşının aynı haklara sahip olması gerektiğine inanıyoruz. Bu yasa değişene kadar gösterilerimize devam edeceğiz." dedi.
Protestoya katılan Yahudi asıllı İsrail vatandaşı Eyal Gulan ise Yahudi ulus devlet yasasına karşı olduğu için gösteriye destek verdiğini belirtti.
İsrail'de yaşayan her vatandaşın aynı haklara sahip olmasını gerektiğini dile getiren Gulan, "Bu yasanın gelecekte İsrail için büyük sorun olacağını düşünüyorum. Netanyahu'nun bu yasayı seçimlerde sağcı seçmenin desteğini almak için çıkardığına inanıyorum." diye konuştu.
Netanyahu Dürzi liderler yaptığı toplantıyı yarıda bırakmıştı
Başbakan Netanyahu, geçen perşembe Dürzi liderlerle Yahudi ulus devlet yasasına ilişkin fikir ayrılıklarına son vermek amacıyla çözüm önerilerini görüşmek ve tartışmak için bir araya gelmişti.
Dürzi liderlerin İsrail’i ırkçı ve ayrımcı bir devlet olarak nitelendirmesine kızan Netanyahu görüşmeyi yarıda bırakarak toplantıdan ayrılmıştı.
İsrail ordusunda görev yapan Dürzi askerlerden 3'ü de Yahudi ulus devlet yasasına tepki göstererek ordudan ayrılacaklarını açıklamıştı. İsrail’in Yahudi ulus devlet yasası, nüfusu 130 bini aşan ülkedeki Dürzi Arap topluluğunu kızdırarak, kuruluşundan bu yana soydaşları Filistinlilerin aksine İsrail’e tam sadakatle büyük hizmetler veren bu kesime büyük darbe indirmiş oldu.
Ülkenin kuzeyinde yoğun bir şekilde yaşamlarını sürdüren, varlığını İsrail’in varlığına bağlayan Dürziler, yıllar boyunca "kan kardeşi" muamelesi göstererek, hiçbir hizmette kusur etmediği "devletleri" tarafından mahrum bırakılmış ve izole edilmiş bir duruma düşürüldü.
Yahudi ulus devlet yasası
İsrail meclisinde 19 Temmuz'da çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi ulus devlet yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20'den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği kaydediliyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir. İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır. Dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır. Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır. İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasada yer alan "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır." ifadesiyle Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelindiği belirtiliyor.
İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ediyor ancak 1948'de vatanlarından sürdükleri Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı ise reddediyor.