İngiliz parlamentosu bu hafta Brexit Anlaşması'nı oylamaya hazırlansa da ülkenin AB ile geleceği konusundaki belirsizlik sürüyor.
Başbakan Theresa May'in geçen ay AB ile vardığı ayrılık anlaşmasının, salı günü parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasında oylanması öngörülüyor.
Oylamada, 650 sandalyeli parlamentoda, May'in partisinin 315 milletvekilinden yaklaşık 90'ının anlaşmaya ret oyu vermesi bekleniyor.
May'in azınlık hükümetine dışarıdan destek veren Kuzey İrlanda'nın Demokratik Birlik Partisi (DUP) de anlaşmaya hayır oyu vereceğini duyurdu.
May'in Brexit anlaşmasına muhalefet eden eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile eski Brexit Bakanı David Davis'in başı çektiği parti içi muhalefet, anlaşmanın AB ile yeniden müzakere edilmesini talep ediyor.
May ise kendi anlaşmasının reddedilmesi halinde ülkenin AB'den ya anlaşmasız olarak ayrılacağı ya da Brexit'in bütünüyle iptal edilmesinin gündeme gelebileceği uyarısını yaparak parti içindeki desteğini artırmaya çalışıyor.
Parti içi muhalefete karşı Corbyn kartı
May, parti içi muhalefeti anlaşamaya destek vermeye ikna için parlamentodan çıkacak olumsuz bir sonucun ülkeyi erken seçime götürebileceği tezini de kullanıyor.
"Mail on Sunday" gazetesinde yayımlanan açıklamasında May, anlaşmanın parlamentoda reddedilmesi halinde ülkenin ciddi bir belirsizliğe sürükleneceğini belirterek "Brexit'in gerçekleşmeme riski doğacak ya da AB'yi anlaşmasız terk edeceğiz." ifadesini kullandı.
May, "Ülkeye bedeli ne olursa olsun genel seçime gitmekten başka düşüncesi olmayan bir ana muhalefet liderimiz var. Ülkesi ve partisi için tutkuyla kaygılanan biri olarak, Jeremy Corbyn'in iktidara gelmesi ihtimalinin üstlenmememiz gereken bir risk olduğuna inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Oylama ertelenebilir iddiası
Öte yandan The Times gazetesi, May'in parlamentodaki dengeleri son ana kadar takip edeceğini ve istediği sayıya ulaşamaması halinde salı günü yapılacak Brexit oylamasını erteleyebileceğini iddia etti.
Gazeteye göre, May, oylamayı erteledikten sonra Brüksel'e giderek AB ile anlaşmayı yeniden müzakere etmeyi deneyebilir.
Brexit Anlaşması'na karşı çıkan ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Corbyn de ayrılık koşullarının AB ile yeniden müzakere edilmesi gerektiğini savunuyor.
Brexit eylemleri
Brexit karşıtlarıyla yandaşları da bugün başkent Londra'da düzenleyecekleri gösterilerle May üzerindeki baskıyı artıracak.
Başını Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) lideri Gerard Batten ile İslam karşıtı aşırı sağcı aktivist Tommy Robinson'ın başını çekeceği Brexit karşıtı grup, İngiltere Başbakanlık Ofisi "10 Numara" önünde sona erecek bir yürüyüş düzenlerken, İngiltere'nin AB'de kalmasından yana olan "Başka Bir Avrupa Mümkün" adlı grup da İngiliz parlamentosu önünde toplanacak.
Brexit konusunda yeni bir referanduma gidilmesi için kampanya yürüten "Halkın oyu" platformu da doğu Londra’da bir miting düzenleyecek.
Parlamentoda yenilgi
İngiliz parlamentosunda geçen hafta yapılan iki kritik oylamada, May hükümeti, parti içi muhalefetin ve DUP'un karşı oylarıyla ağır yenilgiler almıştı.
Oylamalardan birinde parlamento, Brexit Anlaşması'nın reddedilmesi halinde atılacak adımlarda söz sahibi kalmasını sağlayacak bir önergeyi kabul etmişti.
Kabul edilen önerge ile May'in "anlaşmasız ayrılık" tehdidi gündemden büyük ölçüde çıkmıştı. Buna göre milletvekilleri, anlaşmanın yeniden müzakere edilmesinin veya yeni bir referandum yapılmasının da aralarında yer aldığı bir dizi seçenek üzerinde anlaşabilecek.
Kabineden 10 istifa
Brexit Anlaşması, AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile İngiltere'nin parçası Kuzey İrlanda arasına Brexit'in ardından fiziki sınır girmemesi için formüle edilen "tedbir maddesi" nedeniyle tepki çekiyor.
Anlaşmaya karşı çıkanlar "tedbir maddesi" ile İngiltere'nin AB ile sonu belirsiz bir müzakere sürecinde mahsur kalacağını ve ülkenin "AB'nin uydusu" haline geleceğini iddia ediyor. Madde, İngiltere'nin AB ile kapsamlı serbest ticaret anlaşması sağlayana dek Birliğin karar kademelerinde yer almadan gümrük birliği içinde kalmasını öngörüyor.
İngiltere'de temmuz ayından bu yana Brexit gerekçesiyle 10 bakan istifa ederken, bunların arasında 2 Brexit bakanı, 1 dışişleri bakanı ve 1 çalışma bakanı da yer aldı.
İngiltere, 23 Haziran 2016'da yapılan referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52 oy oranıyla AB'den ayrılma kararı almıştı.