Bu davanın benzersiz bir dava olduğuna, İran'a yönelik yaptırımları ihlal eden birçok uluslararası bankaya sadece para cezası kesilip hiçbir çalışanına dava açılmazken ABD ile hiçbir bağlantısı bulunmayan Atilla'nın yargılandığına dikkat çekilen mektupta, kanıtların Atilla'nın, ''aç gözlülüğünün peşinden giden bu entrikanın mimarı Rıza Sarraf'ın komplosuna alet edilen bir devlet memuru olduğunu gösterdiği'' belirtildi.
''Gaddarca, mantıksız ve adaletsiz''
Federal ceza kılavuzundaki ''gaddarca, mantıksız ve adaletsiz'' ömür boyu ya da 95 yıl hapis cezası talebinin aksine avukatlar, kendi hesaplamalarına göre Atilla için 46 ila 57 ay (4-5 yıl) arasında hapis cezası istenmesi gerektiği ve müvekkillerinin bunun çok altında bir ceza alması talebinde bulunulan mektupta, Yargıç Berman'dan ''adil ve merhametli'' bir ceza vermesi talebinde bulunuldu.
Savcılık makamı ise ceza önerilerini henüz mahkemeye sunmadı.
Mektupta ayrıca Atilla'nın ailesi, arkadaşları, yakınları ve iş arkadaşlarınca mahkemeye gönderilen mektuplardan kesitlere de yer verildi. Atilla'dan bu mektuplarda ''sevilen, saygı duyulan ve onurlu bir hayat sürdüren, mütevazı dürüst ve çalışkan bir kişi'' olarak bahsedildi.
Öte yandan Atilla'nın cezasının belli olmasının ardından avukatları tarafından temyize başvurulması bekleniyor.
Jüri, Atilla'yı 6 suçlamanın 5'inden suçlu bulmuş, "kara para aklama" suçlamasında ise masum olduğuna karar vermişti.
ABD’nin İran'a yönelik yaptırımlarını delmekle suçlanan ve 19 Mart 2016’da ABD’de tutuklanan iş adamı Rıza Sarraf, yargılanmasına kısa bir süre kala 26 Ekim 2017’da hakkındaki suçlamaları kabul etmiş ve savcılıkla işbirliğine gitmişti.
Eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Atilla ise davanın tek sanığı olarak yargılanmıştı.