Başbakan Erdoğan, Pakistan’daki resmi temasları kapsamında Türkiye-Pakistan İş Forumu Toplantısına katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, sözlerine ülkeye gelişlerinden beri kendisine ve heyetine gösterilen ev sahipliğine teşekkür ederek başladı. Erdoğan, “Bu hüsn-ü kabulden dolayı bütün Pakistanlı yetkililer, dost ve kardeş Pakistan halkına teşekkür ediyorum. Biz şu anda evimizdeyiz ve evimizde kardeşler olarak böyle bir anlamlı toplantıyı gerçekleştiriyoruz” dedi.
Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Konuşmamın hemen başında şunu samimiyetle ifade etmek isterim ki, bizim için Pakistan uzak bir ülke değildir. Herhangi bir ülke asla değildir. Siyasetten, diplomasiden, ekonomiden, uluslararası güç dengelerinden bağımsız olarak biz Pakistan halkını daima öz kardeşimiz olarak gördük, böyle hissettik, böyle davrandık. Pakistan halkının da bizim için aynı duyguları beslediğini biliyoruz. Onun için burada Pakistan’da kendimizi ikinci bir evimizde değil, kendi evimizde hissediyoruz.”
Türkiye’nin Pakistan ile ortak geçmişine ve kardeşlik bağlarına farklı bir değer verdiğini dile getiren Erdoğan, “Aynı gururu Pakistan halkının da duyduğunu memnuniyetle müşahede ediyoruz. Halklarımız arasındaki bu karşılıklı gönül bağı, ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin de temelini teşkil ediyor. Pakistan’la çok eskiden beri mevcut olan bu ilişkilerimizi 2009 yılında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’ni tesis etmek suretiyle yeni bir aşamaya, yeni bir safhaya taşıdık. Siyasi, ekonomik ve kültürel boyutlar başta olmak üzere her alanda ilişkileri en üst düzeye taşımaya yardımcı olan bu mekanizma mükemmel bir şekilde işlemektedir. Değerli kardeşim Navaz Şerif’in 16-19 Eylül 2013 tarihlerinde Konsey’in 3. toplantısı vesilesiyle ülkemize gerçekleştirdiği ziyaret sırasında imzalanan anlaşmalar işte bu mekanizmanın sonuçlarıdır. Önümüzdeki dönemde bu ilişkileri çok daha ileriye taşıyarak, aramızdaki kardeşlik duygularını layığı ile temsil edecek bir seviyeye ulaştırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
“EKONOMİK KRİZE RAĞMEN TÜRK EKONOMİSİ YÜKSEK PERFORMANSI VE İSTİKRARINI SÜRDÜRÜYOR”
Türkiye, genç ve yetişmiş iş gücü, sıkı mali disiplini, rekabetçi yatırımcıları ve güçlenen altyapısıyla Avrupa’nın 6., dünyanın 17. büyük ekonomisi durumundadır” diyen Başbakan Erdoğan, küresel ekonomik krize rağmen Türk ekonomisinin yüksek performansı ve istikrarını sürdürdüğünü söyledi. Erdoğan, 2013 yılının ilk 3 çeyreğinde yüzde 4 düzeyinde bir büyüme oranına ulaşarak bu durumun bir kez daha teyit edildiğini belirterek, “Bu başarıda özel sektörümüzün ve müteşebbislerimizin büyük payı bulunuyor. Biz bu başarıyı dost ve kardeş Pakistan’la paylaşmak istiyoruz. İleri düzeydeki siyasi ilişkilerimizin, ikili ticari ilişkilerimizin, bunlar özellikle başta olmak üzere diğer alanlara da yansıması gerekiyor. Bu anlayışla hükümet olarak müteşebbislerimizi Pakistan’a yatırım yapmaları, ticari ilişkilerini geliştirmeleri için teşvik ediyoruz. Pakistan’a beraberimizde bildiğiniz gibi bu ziyarette 39 firma, ki toplam ciroları 136 milyar dolardır, 280 bin istihdamı vardır ve 30 milyar dolarlık da ihracat hacmine sahiptir, bu şekilde bir heyetle gelmemizin anlamı, sebebi de budur. Aynı şekilde 39 firma da yerleşik olarak Pakistan’da şu anda çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.
“BU BAŞARININ AYNEN PAKİSTAN’DA DA OLMASI BİZLERİ GURURLANDIRACAKTIR”
Pakistan’la ekonomik alanda kurulan yakın işbirliğinin her iki ülkenin yararına olacak şekilde derinleştirilmesi konusunda her şeyden önce iki tarafta da güçlü bir siyasi iradenin mevcut olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, “Ziyaretimizin ve buradaki görüşmelerimizin, ülkelerimizin arasındaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum. Hükümetimiz döneminde son 10,5 yılda ülkemize 132 milyar dolar doğrudan yatırım girmiştir. Burada bir şeyi arz etmek, özellikle gündeme getirmek istiyorum. Bunun yüzde 75’i Avrupa kaynaklı ve bizden önceki 80 yılda da ülkemize gelen küresel sermaye, doğrudan yatırım olarak, onun toplamı da yaklaşık 15 milyar dolardır. Biz bu başarıyı nasıl sağladık, her şeyden önce siyasi istikrar ile sağladık. Bunun yanında güven ile sağladık. Eğer bu istikrar, bu güven olmamış olsaydı biz bunu sağlayamazdık. İş dünyasına uygun bir hukuk düzeni burada büyük önem arz ediyor. Etkin bir bankacılık sistemi büyük önem arz ediyor ve özel sektör odaklı bir üretim, bir ticaret anlayışı önem arz ediyor. Biz bu stratejiyi sağladık, yerleştirdik ve her şeyden önce de burada tahkim konusunda önemli adımlar attık, önemli altyapıyı bizler gerçekten tahkim ettik” şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu başarının aynen Pakistan’da da olması bizleri gerçekten gururlandıracaktır. Çünkü biz istiyoruz ki Türkiye ve Pakistan birlikte ayağa kalksın, birlikte çalışmalarını geliştirsin. Bakınız şu anda Türk firmalarının Pakistan’da yatırımı 898 milyon dolardır. Pakistanlı firmaların da Türkiye’deki yatırımları toplam 88 milyon dolardır, yaklaşık 10’da 1. İstiyoruz ki bu süreci çok daha farklı kılacak bir noktaya gelelim. Aslında güzel gelişmeler var. 14 yolcu, 2 kargo, toplamda 16 uçuş şu anda mevcut haftada ve bu uçuş sayılarını biz daha da artırmak istiyoruz.
Buna ihtiyaç var, talep var. Bunu artırmamız lazım ki gerek işadamlarımız, gerek halkımız, gidiş-gelişler daha da yoğunlaşsın. Burada, Pakistan Havayolları’na da özellikle destek verebiliriz. Yani burada tutucu bir anlayışımız söz konusu değil. İlk etapta uçuş sayısını istiyoruz ki iki katına çıkaralım ve biliyorsunuz Karaçi, İslamabad ve son dönemde de Lahor başladı ki, artık bu aramızdaki ilişki ağlarını çok daha güçlü hale getiriyor. Tabii ki, ileri düzeyde siyasi ilişkilerimizin, ikili ticari ilişkilerimiz başta olmak üzere diğer alanlara da yansıması gerekiyor. Bu anlayışla hükümet olarak müteşebbislerimizi özellikle Pakistan’a yatırım yapmaları, ticari ilişkilerini geliştirme noktasında da teşvik ediyoruz. Pakistan’a da, bu gelen heyetimizle birlikte aslında diyoruz ki gelin bu işi sıkı tutalım.”
“EKONOMİK ALANDAKİ YAKIN İŞBİRLİĞİMİZİN POTANSİYELİ ORTAYA KONULAN RAKAM İLE DOĞRU ORANTILI DEĞİL”
Türkiye ile Pakistan arasında ekonomik alandaki yakın işbirliğinin şu andaki potansiyelini ortaya konulan rakam ile doğru orantılı yansıtmadığına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, “Bildiğiniz gibi 2012 yılında dış ticaret hacmi 831 milyon dolar olarak gerçekleşti. Öyle zannediyorum ki, bu yıl ilk 9 ay itibariyle 597 milyon dolar olarak kaydedildi. Herhalde 2012’yi yakalamakta zorlanacağız. Tabii burada görüldüğü gibi dış ticaret hacmi olması gereken yerde değil. Az önce değerli Ekonomi Bakanımın da ifade ettiği gibi Pakistan’ın ithalatı içerisindeki Türkiye’nin hacmi olması gerektiği yerde değil. Pakistan’ın bize ihracatı noktasında da verdiği oran ortada. Biz daha fazla bize ihracat yapması noktasında rahatsız değiliz, onu da özellikle vurgulamak isterim. Daha da artmasını isteriz. Önümüzdeki dönemde ürün çeşitliliğini de sağlayarak ticaret hacmimizi artırmak için çaba göstermeliyiz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“BUGÜNE KADAR YAPILANLAR İYİ BİR BAŞLANGIÇ, ANCAK YAPABİLECEKLERİMİZİN YANINDA DENİZDE BİR SU DAMLASI”
Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enerji, hidroelektrik, müteahhitlik, demir-çelik, turizm, tarım, gıda ve madencilik alanları olmak üzere pek çok alanda tüm müteşebbislerimize, Türk girişimcilerine burada hatırlatmak istiyorum. Birlikte çalışabileceğimize inanıyorum. Zaten şu anda aramızda burada yatırımları olan girişimcilerimiz de var. Büyük ölçekli projelerdeki işbirliğimiz yanında, KOBİ’lerimizin ülkenizdeki yatırımlarını artırmaları için kendilerine destek olmaya da devam edeceğiz. Ekonomik ilişkilerimizin hukuki altyapısını güçlendirmeye de önem veriyoruz. Bunun için aramızdaki ekonomik anlaşmaların sayılarını artırmamız gerekiyor. Sadece karşılıklı olarak değil, üçüncü ülkelerde de birlikte yatırım yapmanızı özellikle tavsiye ediyorum, bekliyorum. Bilhassa ülkelerimiz arasında, az önce söylendi ama yine söyleyeyim, tercihli ticaret anlaşması müzakerelerinin mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılmasını da arzu ediyoruz. Karşılıklı ziyaretler, fuarlar, teknik yardımlar, burslar ile ilişkilerimizin sürekli ilerliyor olması gelecek için bizi ümitlendiriyor.
Bu faaliyetlerin her iki taraf için de yararlı sonuçlar vermesini özellikle diliyorum. Bugüne kadar yapılanları iyi bir başlangıç, ancak yapabileceklerimizin yanında denizde bir su damlası olarak görüyorum.
Değerli kardeşim Navaz Şerif ile birlikte el ele, omuz omuza çok daha güçlü yarınlara, her alanda Türkiye ve Pakistan yürüyebilir. İşte şu anda burada gerek hidroelektrik santraller noktasında, barajlar noktasında, hele hele son dönemde Lahor’da metrobüs noktasında yapılan yatırım gerçekten bu eyalete farklı bir hava verdiği gibi, şimdi herhalde böyle güzel bir yatırımın, bugün değerli Başbakanla da bunu konuştuk, İslamabad’da, Ravalpindi’de de böyle bir yatırımın yapılması buraya çok daha farklı bir hava getirecektir. Tabii bu Türk işgücünün Pakistan’da görünen yüzüdür ve bunun yayılarak artması iftihar vesilemizdir. TİKA ile burada attığımız adımlar yine bunun görünen yüzüdür.”
Bu konuda en önemli görevin işadamlarına ve girişimcilere düştüğünü bir kez daha hatırlatmak istediğini dile getiren Başbakan Erdoğan, “Türkiye-Pakistan İş Forumu’nun her iki taraf için de verimli geçmesini ve hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyor, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın konuşması sonrasında iki ülke arasında çeşitli alanlarda bir dizi anlaşma imzalandı.