ABD'nin askeri yardımlarıyla güçlenen terör örgütü PYD, Haseke-Amude ilçesi, Halep-Afrin ilçesi ve Kobani ilçesini Ocak 2014’te kanton ilan ederek özerk yönetim kurduğunu duyurdu. Türkiye'nin PYD'nin PKK'nın Suriye uzantısı olduğu yönündeki açıklamalarının ardından ABD'nin tavsiyesiyle Ekim 2015'te YPG adını Suriye Demokratik Güçleri (SDG) olarak açıkladı. Göstermelik olarak Arap, Süryani, Ermeni ve Türkmen birliklerine de bu oluşumun içinde yer verildi.
ABD'li General Thomas: Onlara isimlerini değiştirmeleri gerektiğini söyledik
ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, geçen yıl ABD'nin önemli düşünce kuruluşlarından Aspen Enstitüsünün Colorado eyaletinde gerçekleştirilen yıllık güvenlik toplantısında terör örgütü PKK/PYD ile ilgili açıklamalarda bulunmuştu.
PKK/PYD ile yakın çalıştığını anlatan Thomas, şunları söylemişti:
"Onlar kendilerine resmi olarak YPG diyorlardı ki Türkler, bunun PKK ile aynı olduğunu söylüyor ve 'Benim terörist bir düşmanımla muhatap oluyorsunuz, bunu müttefik olarak nasıl yapabilirsiniz?' diyordu. Biz de bunun üzerine onlara isimlerini değiştirmeleri gerektiğini söyledik. Mesela, YPG dışında kendinizi nasıl adlandırmak istersiniz? Bir gün sonra adlarının 'Suriye Demokratik Güçleri' olduğunu ilan ettiler.
Adlarının ortasına 'demokratik' ifadesini koymalarının zekice bir hamle olduğunu düşündüm. Bu, onlara bir miktar itibar sağladı."
Thomas, DEAŞ'la mücadelede PKK/PYD'yi etkin ortak gördüklerini kaydederek, ABD'nin DEAŞ'la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk'ün de bu süreçte kendisine çok yardımcı olduğunu vurgulamıştı.
"PKK ismi altında hiçbir zaman masada olamazlardı"
PKK/PYD'nin kuzey Suriye'de demografik bakımdan baskın unsur olduğunu savunan Orgeneral Thomas, "Brett McGurk gibi bir partnerim olduğu için şanslıydım çünkü (SDG unsurları) benim veremeyeceğim şeyleri istiyorlardı. Suriye'nin geleceğinin konuşulduğu Cenevre ve Astana gibi yerlerde masada olmak istiyorlardı. PKK ismi altında hiçbir zaman masada olamazlardı." ifadelerini kullanmıştı.
PKK/PYD'nin askeri olarak geçirdiği evrime de değinen ABD'li komutan, "Bu yüzden onları askerileştirdik ve Brett McGurk, onları bu şekilde görüşmelerin içinde tuttu ve bizim iyi bir ortağımız olmaları için onlara gerekli meşruiyeti sağladı." şeklinde konuşmuştu.
PKK'nın Suriye'deki paravanı: SDG
PKK'nın Suriye uzantısı PYD, Suriye'de silah ve lojistik desteğiyle kendisine yakın tuttuğu bazı küçük grupları 12 Ekim 2015'te, SDG adı altında bir araya getirdi.
Yine ABD'nin yönlendirmesiyle kurulan Suriye Arap Koalisyonu'nu oluşturan Ceyşul Suvvar, Burkan el-Fırat, El-Sanadid, El Cezire Tugayları ve Süryani Askeri Konseyi de SDG çatısı altına girdi. Toplam sayıları birkaç yüz kişiden ibaret olan grupların katılımı dikkatleri dahi çekmedi.
Kuruluşundan itibaren SDG mensuplarının ezici çoğunluğu PYD/PKK'lı militanlardan meydana geldi. Yeni bir yapı olduğu iddia edilen oluşumun yönetimine de PYD/PKK hakim oldu.
ABD, SDG'nin kurulmasından itibaren PYD/PKK'ya yardımlarını hızla artırdı.
Amerika yönetimi, askeri yardımlarını PYD/PKK'ya değil SDG'ye yaptıklarını öne sürerek, Türkiye'nin tepkilerini önlemeye çalıştı.
SDG'nin kaçan sözcüsü Silo: SDG adı altında PYD/PKK'ya çok sayıda ağır silahlar verildi
SDG'nin kaçan sözcüsü Talal Silo, AA'ya yaptığı açıklamalarda, ABD ile PYD'nin ilişkilerini gözler önüne sermişti. Silo, SDG'ye teslim etme görüntüsü altında PYD/PKK'ya çok büyük miktarda ağır silah verdiğini anlatmıştı. Silo, "Çok büyük miktarlarda silah alındı. Ama Kürtler dışındaki Arap, Türkmen ve Süryanilere sadece hafif silahlar dağıtıldı. Koalisyonun adı Arap'tı ancak Arapların hiçbiri şeyi yoktu" demişti.
Silo, SDG içindeki Türkmen ve Süryani birliğinin sembolik olarak kurdurulduğunu 50-60 kişiyi geçmediğini belirtmişti.
PYD/PKK, kuzey Suriye'de milyonları tehcir silahıyla vurdu
Terör örgütü PYD/PKK, batıda Afrin'den doğuda Tel Ebyad ve Haseke'den yayılarak işgal ettiği topraklarda yüzbinlerce Arap ve Türkmeni yerinden etti. Örgüt, kuzey Suriye'nin nüfus yapısını alt üst ederek bölgeye kalıcı olarak yerleşmeyi hedefledi.