Hatırlayalım; bir medya patronu başbakanı çağırıp gece pijamasıyla karşılayıp, bize seçilenin değil, ülkenin asıl sahipleri bizleriz der gibi gereken mesajı veriyordu. Bir hakim yargı bizim tekelimizde der gibi göbeğini şişirip mesaj veriyordu. Ülkenin en zenginleri olan boğazın sakinleri, dernek ve kurumlarıyla her alanda varlık gösteriyor, istediği bölgeyi istediği şekilde alabiliyordu. Sonra inançla geliyorlardı, Fetö ülkenin kılcal damarlarına kadar her kurum ve kuruluşa sızıyordu. Farklı kulvarlarda olsalardı gerektiğinde birbirleriyle diyaloğ halinde olabiliyorlardı. 1990 larda özellikle bu gibi yapılar o kadar çok çeşitlilik gösterdi ki, kurulan iktidarların ömrü seneyi dolduramıyordu. Bankalar batırılıyordu. Öyle ki ülke işlevselliğini kaybedecek duruma geldi. Bundan dolayı ABD den süper yetkili bakan atanıyor. Bu parayla çalışanın memurun maaşı ödeniyordu. Gelen kişi 5 milyon dolar için o kadar büyük istekleri oluyordu ki. Neyse ki sayın Bahçeli erken davranıyor kurulan hükümetten çekiliyor, böylelikle bir çok anlaşmanın yapılmasını engelliyordu.
Aslında parayı takip ettiğimizde bir çok şey kendini belli ediyordu. Bir ülke ne kadar varlıklarını, toplumun refahı için harcıyorsa kadar bağımsızdır. Veya 90 lar dakika gibi para sadece bir kaç ailenin elinde oluyordu. İngiltere de nasıl kraliyet ailesi ve Roşhild ailesi varsa, ve bir çok ülkeyi finansal olarak kendine bağlıyorlar sa, Dünyada da bu böyledir. Hemen hemen tüm ülkelerde buna görmek mümkündür. Çin’de Jack Ma , İtalya’daki Medici, ABD’de Koch ailesi gibi. Para asla ıskalamıyor seni doğru neticeye götürüyordu. Devletler hiç bir ülkede bağımsız hareket edemiyordu.
Türkiye yazılsa bir roman olabilecek bir yirmi sene yaşıyordu. Lider birleşmiş milletlerde bu ailelerin yüzüne dünya 5 den büyüktür diyordu. Gezi, 15 Temmuz, mit turları derken bir çok girişimi bu Ülke yaşıyordu.
Dışarıdan ve içerken sürekli operasyon yiyiyorduk. Dolar kozuyla ekonomi zayıflatıyordu. ABD Yunanistan’ı devasa bir karargahı çeviriyordu. O esnada yardıma Rus lider sayın Putin’in S 400 leri yetişiyor. ABD hesaplarını başka bir tarihe erteliyordu. Öyle ki S 400 konusu senelerce dünyada gündem oluyordu. Bizi F35 vermemekle tehdit ediyorlardı.
Para ve silah her yerde savaşıyordu. Çin’in Huawai si ,ABD nin Apple si vs ile Afrika’da ki kobalt madeni için savaştığı gibi. İçeride ve dışarıda savaş devam ediyor. Bize düşen küçük hesaplarda kalmayıp, okuyup araştıralım . Aklını kullanmaya bir kişinin piyon olmaktan başka şansı yoktur.
Selam ve dua ile...