Memur-Sen Bursa Temsilcisi, Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Ramazan Acar, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Başkan Acar, “Bugün emeğin, emekçinin birlik ve dayanışma bayramı. Memur-Sen olarak bu yıl dayanışmanın ve emeğinin bayramını bütün coşkusuyla kutluyoruz. “Hak, Emek, Vicdan” diyerek küresel kapitalizmin kurduğu düzene, o düzenin ürettiği zulümlere hayır diyoruz. En zengin yüzde 1'lik kesimin, yüzde 99’un iki katı zenginliğe sahip olmasına, Neoliberal sistemin Afrika’da, Asya’da, Latin Amerika’da yoksulluğu ve açlığı kadere dönüştürmesine, küresel eşitsizliğin insanlığı ve dünyamızı korkunç bir cinnet cehennemine sürüklemesine, Havanın, suyun, toprağın, neslin, ekinin ve ailenin ifsat edilmesine “HAYIR” diyoruz. Başta Filistin, Doğu Türkistan, Suriye, Arakan, Yemen, Libya, Afganistan olmak üzere dünyanın her yerinde kan döken, 60 milyon insanı mülteci durumuna düşüren kanlı emperyal düzeni reddediyoruz. Gazze’de 7 aydır aralıksız soykırım uygulayan, 35 binden fazla kardeşimizi şehit eden, binlerce masum çocuğu katleden Siyonist İsrail’i, suç ortağı ABD’yi ve destekçi ülkeleri lanetliyor, “Yaşasın Nehirden Denize Özgür Filistin” diyoruz. Doğu Türkistan’da inançlarından ve milli kimliklerinden dolayı kardeşlerimize soykırım ve asimilasyon uygulayan Çin’i lanetliyor, “Yaşasın Özgür Doğu Türkistan” diyoruz. Filistin’den, Suriye’ye, Arakan’dan, Doğu Türkistan’a akan kan dursun, vahşet ve zulüm son bulsun istiyoruz. ”dedi.
“EMEK SÖMÜRÜSÜNE SIFIR TOLERANS DİYORUZ”
Başkan Acar sözlerine şöyle devam etti, “Bizler insanlığa acı ve gözyaşından başka bir şey vermeyen çarpık düzene karşı insanın ve emeğin aziz sayıldığı bir geleceğe, İnsana, akla, vicdana ve ahlaka dayanan bir paradigmaya çağrı yapıyoruz. 1 milyon yüz bine dayanan üyesiyle kamu görevlilerinin yetkili konfederasyonu Memur-Sen ve üye sendikaları olarak; Bu ülkenin emekçileri, emeklileri, engellileri, kadınları, gençleri olarak, doktorlar, akademisyenler, hizmetliler, hemşireler, veteriner hekimler olarak, din görevlileri, büro memurları, postacılar, mimarlar, mühendisler olarak, öğretmenler, tekniker-teknisyenler, basın çalışanları, makinistler, arkeologlar, itfaiyeciler ve tüm kamu görevlileri olarak, Türkiye’nin işçisiyle memuruyla bütün emekçileri olarak; Hep birlikte “Emek Sömürüsüne Sıfır Tolerans” diyor, emeğin hakkının alın teri kurumadan verildiği, insanca yaşamı mümkün kılacak ücretin ödendiği, insan onur ve haysiyetine uygun çalışma şartlarının tesis edildiği bir sistem için hep birlikte mücadeleyi sürdürme çağrı ve azmimizi vurguluyoruz. Kamu görevlilerinin, milletimizin, insanlığın sesi olarak söz veriyoruz: Küresel zulme karşı dünyayı adalet, ahlak ve merhametle, emeği insana yaraşır ücretle buluşturmak için 32 yıl önce ilk adımını attığımız, her adımda çoğaldığımız bereketli yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Adaleti, emeği, insan haysiyetini, özgürlükleri temel alan ahlakî ve adil bir dünyayı hep birlikte emekle kuracağız.
“GELİRDE ADALET SAĞLANSIN”
Biz kamu görevlileri olarak diyoruz ki; enflasyon alım gücümüzü düşürüyor, milli gelirden aldığımız pay azalıyor, vergi yükümüz artıyor. TÜİK verilerine göre ücretliler 2015’te milli gelirden, % 43 pay alırken bugün % 30’lar seviyesinde. O yüzden biz mevcut ekonomik koşullara dönük ek tedbirler alınsın, dolaylı vergiler azaltılsın, matrahlar artırılsın, Gelir vergisi ücretlilerde yüzde 15’e sabitlensin, vergi yükü sabit gelirlinin sırtından alınsın istiyoruz. Onun için biz, enflasyon farkı için eşel mobil diyoruz, kira yardımı diyoruz, bayram ikramiyesi diyoruz. Biz fiyat spekülasyonu yaparak haksız kazanç elde edenleri iyi biliyoruz. Ekonomik istikrarsızlıktan faydalanarak kazanç elde edenleri de biliyoruz. Biz sabit gelirliler, Kamu Görevlileri olarak; vergide adalet istiyoruz. Dolaylı vergiler düşürülsün, gelirde adalet sağlansın istiyoruz. Ücret skalasındaki çarpıklık giderilsin, memurun alım gücü yükseltilsin istiyoruz. Siyaset yasağının olmadığı, ehliyet ve liyakatin esas alındığı, mülakatın kaldırıldığı, ücret skalasındaki çarpıklığın giderildiği, kadrolu istihdamın asli istihdam biçimi olduğu bir kamu personel sisteminin; grev ve dayanışma aidatının, adil bir tahkimin, eşitlerarası bir masanın olduğu bir toplu sözleşme düzeninin, yasaksız bir örgütlenme özgürlüğünün, güçlü bir sosyal diyalog mekanizmasının, kamu görevlilerinin hak ettiği ücretin bütçe yükü olarak görülmediği, hakça bölüşümün, vergide adaletin, ücrette hakkaniyetin merkeze alındığı bir mali politikanın inşası için hep birlikte çabalamaya devam edeceğiz.
“MÜLAKAT KALKSIN, LİYAKAT ÖNCELENSİN”
Biz kamu görevlileri olarak diyoruz ki; öncellikle kamu görevlileri sendikacılığının anayasası niteliğindeki 4688 sayılı Kanun’da köklü değişiklik yapılsın: Dayanışma aidatı gelsin, emeğin hakkı verilsin, toplu sözleşme sisteminin süresi artırılsın, tutanak sistemine geçilsin, grev hakkı verilsin, adil bir hakem kurulu tesis edilsin, örgütlenme özgürlüğü önündeki yasaklar kaldırılsın, sosyal diyalog mekanizmalarının etkisi/yetkisi artırılsın, yasa sorunlardan, masa sorunlulardan arındırılsın, 1. dereceye 3600 verilsin, ayrım sona ersin, toplu sözleşme ikramiyesi geri gelsin, düzenleme gecikmesin, emekli aylığı - görev aylığı arasındaki uçurum kapatılsın, emekliler nefes alsın, özgürlüklerin önündeki engeller kaldırılsın, sendikal örgütlenmede yasaklar son bulsun, hakem kurulu eşit olsun, kararları adil olsun, personel sisteminde eksiklikler bitirilsin, mülakat kaldırılsın, kariyer-liyakat öncelensin, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları yapılsın, emekler boşa harcanmasın, bayram ikramiyesi gelsin, memur bayram etsin, afet bölgesindeki memurlar unutulmasın, emekler karşılıksız kalmasın, kira yardımı verilsin, geçim derdi bitirilsin, gelirde adalet sağlansın, vergi adil dağılsın, gelir vergisinde oran % 15’e sabitlensin, yardımcı Hizmetler Sınıfı GİH’e dahil olsun, eş durumu tayini çözülsün, anneler-babalar çocuklarına kavuşsun, koruyucu giyim verilsin, toplu sözleşme hükümleri engellenmesin, mühendis-teknik personel görülsün, Meslek Kanunu hayata geçsin, üniversite personelinin tayin hakkı olsun, sorunlar tarih olsun, disiplin affı gelsin, mağduriyetler sona ersin, ve en önemlisi toplu sözleşmenin özerkliğine, masanın iradesine halel getiren uygulamalardan kaçınılsın, Toplu Sözleşme masasında kazanılanlar kurumlarca engellenmesin, anayasaya, uluslararası sözleşmelere, kanuna aykırı hareket edilmesin. Toplu sözleşme masası tek çözüm merci olsun istiyoruz.
Türkiye’nin ve dünyanın tüm emekçilerinin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı kutlu olsun. Kapitalizme Karşı Yaşasın Emek Mücadelemiz! Yaşasın Nehirden Denize Özgür Filistin! Yaşasın Özgür Doğu Türkistan! Sömürüye ve zulme karşı yaşasın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günümüz!”