Bana bu köşeden her hafta merhaba deme şansı veren Necmi İnce’ye öncelikle teşekkür ediyorum. Elimden geldiğince Bursa’nın Ankara’daki yansımasını yazacağım. Bu kararı almamdaki en büyük sebep, Manşet X’in doğruları yerel basın olarak korkusuzca gündeme getirmesi ve baskılara boyun eğmemesinin Ankara’da konuşuluyor olması.
Asıl gündem bu hafta Ankara’ya bombanın Bursa’dan düşmesi.
Bursalı yerel bir gazetede, Hakan Çavuşoğlu’nun gazetecileri telefonla arayıp, fırçalayıp, hakaret etmesi. Ve savcılık kanalıyla, nezarette tutturması. Siyasi etik açısından, herkes tarafından geçmiş ve şimdiki Bursa karşılaştırılmasına sebep oldu. Geçmişle ilgili, iki konu gündemde idi. “Bana çakılmaz arkadaş” diyen Bülent Arınç’ın açıklamaları. Sonucunda da, bazı gazetecilerin tavır alarak, toplantılarına katılmamaları. İkinci ise yine geçmişte ve yakın zamanda, basını karşısına alıp, “İstediğinizi sorun atış serbest” diyerek, gazetecilerle yüzleşen, gazetecilere hesap veren, Faruk Çelik gerçeği.
Konuşulan o ki; Bursa nasıl bir evrim geçirdi ise(!), Bursa’yı kim bu hale getirdiyse, oturup düşünülmesi gerekir. Sorumlu siyasetçi; nerede hata yaptım diyerek yüzleşmelidir. Bunun yerine, sorumsuz siyasetçi edası ile koltuktan güç almak akıl tutulmasının örneğidir. İnsanlara ve siyasetçilere bin yıllık devlet geleneğini hatırlatıp, kendisinin devletin baba şefkatini unutması ve ‘’devlet’’i temsil ettiğini söyleyip, bunu göstermemesi,ayrı bir gaflettir.
Genel Merkez Bursa’daki oy düşüşünün sebeplerini tam da ararken, ilk done olarak halktan ve tabandan uzak, ABD’deki gibi tehdit dili kullanan siyasetçi dilini tartışmaya başladı.
Aynı Genel Merkez, yerel medyası güçlü olmasına rağmen, Bursa’daki; görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek üç maymunu oynayan Bursa medyasının neden sessiz kaldığının şifrelerini çözmüşe benziyor. Hangi belediyeler hangi gazeteleri besliyor, hangi gazeteciler tehdit ediliyor, hangi gazeteciler al şunu sus modunda, tek tek listelendiği açık açık konuşuluyor.
Bursa’daki dumanlı havanın sebebini çözmeye çalışanlar ilk şifreleri almış gibi duruyorlar. İşin bir başka açısı Bursa’yı ve Bursalıları tanımayan siyasetçilerin söz sahibi olduğu bir dönemde Mehmet Müezzinoğlu’nun Twitter’dan siyasete veda etmesi. Bülent Arınç’ın sessiz sedasız gitmesi. 2011’den önce siyaset yapanların yok sayılması. Siyasi iradenin başhekim olarak atadığı birisinin CHP’den rakip olarak AK Parti’nin karşısına çıkması. Kendi vatandaşına ticari sicilin bozuk diye eleştiri getiren yerel yönetimin Suriyeli bir şahsın elle tutulur bir sicil kaydının olmamasına rağmen milletvekili adayı gösterilmesi. Kimse çıkıp listemizin arkasındayız diyemedi. Siyasi tecrübeleri olanlar hiçbir programa yazılmadı. Tüm bunlar Genel Merkez tarafından tek tek inceleniyor incelenmesine de mevcut yönetimlerin bunu bilmesine rağmen ölü taklidi yapmaları anlamlandırılmaya çalışılıyor.
Bursa’nın sevgi ve kucaklama dilini kaybetmesi en büyük handikap. Kuruluş aşamasındaki üyelerin, yöneticilerin sosyal medya üzerindeki paylaşımları referans olarak alınmaya başladı Ankara’da.
Ankara’da yürütülen siyasetle, Bursa’da yürütülen siyaset farklı. Fark vizyondan kaynaklanıyor. AK Parti siyasetinde kendi siyasetçisini harcatmama varken Bursa, son dönemde kendi yetiştirdiği siyasetçilerin, adeta haysiyet cellatlarının önüne atılmasına seyirci kalıyor. Üst düzey siyaset yapanlar geçmiş siyasilerin arkasında durmamayı adeta meziyet sayıyor. Hasbi değil hesabi davranmak aslında kendilerine zarar veriyor. Böyle söyleyenlerin sayısı da oldukça fazla.
İşin özeti şu ki; Bu yükle öleceksin dedim hamala, hamal da ölüm kolay sen umuttan haber ver dedi. Bursa için hala bir umut var. Bu umudu bilen bir Genel Merkez var. Umudu çözememiş Bursalı siyasetçiler, size de verdim mehteri gitti!
Bursa için ilkeler olmalı, Bursa’nın kıymetini belirleyecek ilkeler.
“İlkelerin olacak, inançlarının arkasında duracaksın. Seni attan, ottan ayıran özelliğinin farkına varacaksın. Çünkü sen insansın. Ve bunu yakalayabildiğin gün bembeyaz yaşayacaksın.
Ey Bursa! Bembeyaz yaşamak için yetiştirdiğin siyasi markalara sahip çık. Kalın sağlıcakla.
BURSA MERCEK ALTINDA
BEHLÜL
Serdar Alniacik 6 Yıl Önce
Bursanin devasa sorunlarına yerel politikacılar derman olamaz