“Yüksek Gelir Grubu İçin Tasarruf Gerek“

Capital ve Ekonomist dergileri tarafından bu yıl 4.'sü organize edilen Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde ilk oturum, Boyner Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner'in moderatörlüğünde gerçekleşti. IMF Direktörü İbrahim Çanakcı, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Ashmore Group CEO'su Mark Comombs, Vodafone Türkiye CEO'su Gökhan Öğüt ve Akbank Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Hakan Binbaşgil yaptıkları konuşmalarla, bilgilerini ve gelecekteki palanlarını katılımcılara aktardı.
İlk olarak söz alan IMF Direktörü İbrahim Çanakçı, ülkelerin yüksek gelir grubuna geçmeleri için ya doğal kaynaklarının olması ya da yüksek tasarruf sağlamaları gerektiğini söyledi. Çanakçı, "Bu noktada artık bir an önce yenilikçiliğe dayalı bir üretim ve ihracat yapısına süratle geçmemiz gerekiyor. Zaten orta gelir grubundan çıkıp, yüksek gelir grubuna geçen ülkelerde şu açıkça görülüyor ki eğer doğal kaynağınız yok ise yüksek tasarrufla bunu başarabilirsiniz. Bir çok ülkede yatırımlar gerilemiş durumda. Yatırımlardaki düşüş uzun dönemli potansiyel büyümeyi engelliyor. Bununla ilgili nasıl bir arttırmaya gidebiliriz diye düşünmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Çanakçı, "Gelişmiş ekonomilere baktığımızda çok düşük enflasyon rakamları ve yüksek üretim söz konusudur. Fon bu ülkelere para politikalarında büyümeyi ve istihdamı değiştirecek şekilde uygulamaları tavsiye ediyor. Enflasyonun büyük olduğu ülkelerde para politikasının çok daha sınırlı olduğu fon tarafından ifade edilmektedir. Aslında fonun para politikaları ile ilgili dikkat çektiği iki önemli konu daha var. Gelişmiş ekonomiler para politikalarını normalleştirirken, almış oldukları kararların diğer ekonomilere yayılma etkilerinin tekrar kendilerine geri geldiğini azami ölçüde dikkate alıyorlar. Parasal genişleme likidite sağlanıyor. Ancak bu likidite gerçek talebe dönüşüp dönüşmediği çok önemlidir. Türkiye'nin uzun vadede ekonomide sıkıntı çekeceğini düşünmüyorum" dedi.
Maksimum dijitalleşmeyi yakalayamayan her şirketin kaybetmeye mahkum olduğunu ifade eden Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, "Şirketler artık dijital transformasyonla işlerini yapmak zorundadır. Dijital stratejisi net olmayan şirketleri ise savaşa kalkansız giden askerlere benzetiyorum. Çok hızlı değişim var. Yapılan değişiklikler mevcut oldukları sektörü değil, birçok ekosistemi değiştirmektedirler. Bu dijitalleşmenin olmazsa olması inovasyondur. Türkiye'nin ilk 10 ekonomi arasında olma hedeflerinde özel sektörün dijitalleşmesi çok önemlidir. En büyük değişimin tamamen şirketlerin yönetim becerisiyle olduğunu düşünüyorum. Her gün internete giren kişilerin yüzde 50'si bizimle irtibata geçmiş oluyor. Bizim için en önemli tehdit ve fırsattır. Bu internet üzerindeki kişilere nasıl daha faydalı olabileceğimizi her an düşünmek zorundayız. Türkiye için bir dünya için öne çıkabiliriz. Şirketlerimizde bu yönden iyi yönetim becerileri çok önemlidir" diye konuştu.
Akbank Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Hakan Binbaşgil ise dünyada ekonomilerin tam olarak normale dönmediğini söyledi. Kısa vadeli asıl bankacılıkta önemli olanın işin sürdürülebilirliği olduğunu belirten Binbaşgil, "Orta ve uzun vadede bankaları nasıl yönettiğiniz çok önemlidir. Gündem maddelerinden bir tanesi bu diye düşünüyorum. Orta vadeli ve geleceğe yönelik işlerde bunun CEO’lar için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Değişime zorlayan ve değişen müşteri ihtiyaçları, dijital ortam, rekabet ortamı ve regülasyon artık bankalar için çok önemlidir. 2008 krizinden sonra dünyadaki regülasyon alınanda önemli değişiklikler oldu. İster istemez bu kurumları baskı altında tutuyor. Bankanın sürdürülebilirliğini iyi takip etmezi gerekiyor" diye konuştu.
Akbank olarak yeni teknolojiye 150 milyon Dolarlık yatırım yaptıklarını kaydeden Binbaşgil, "Bu mobilite konusuna çok önem veriyoruz. Artık müşteriler bankaya uğramıyor. 3'te bir internet üzerinden işlemlerini gerçekleştiriyor. Bu anlamda verimlilik konularına çok dikkat ediyoruz. Bankamız yüzde 20 verimlilik artışı sağladı. İnsan konusu bizim için en öncelikli konudur. Gençlik konusu da bunun kadar çok önemlidir. Çünkü genç arkadaşları anlamaya çalışıyoruz. Gençlerin bankayı nasıl gördükleri bizler için çok önemli. Bir ülkenin önünün açık olması için finans gücünün iyi olması gerekiyor. Türkiye'deki ihtiyaç kredilerinde büyüme oranlarında bir düşme gerçekleşti. Türkiye'nin kredileri farklı yönlere aktarılmaya başlandı. Bu da çok mantıklı bir hareket oldu. 2023 hedefleri için Türkiye'deki bankalarının kredi vermeye devam etmesi gerekiyor. Burada sürdürülebilirlik ve kar oranlarının yüksek olması çok önemlidir. Banka artan faizlerle bizlerin de maliyetlerini arttırdı" diye kaydetti.

Kategoriler