16 NİSAN NORMAL BİR SEÇİM DEĞİL
Kooperatif üyesi bayanlarla gerçekleşen buluşmada Oylat Boğazı Köyleri ve Mahalleleri Kadın Kalkınma Kooperatifi Başkanı Nurcan Yılmaz kısa bir konuşma yaptı. 16 Nisan’da yapılacak referandumun normal bir seçim olmadığını kaydeden Yılmaz, “Bizim bayanlarımız da anayasada ne değişiyor, sonuçları ne olacak, bizi nasıl etkileyecek bunların hepsini bilmek zorunda. Ben kadınlarımdan bunu bekliyorum. Bu normal bir seçim olmadığı ve devletin bekası için çok önemli olduğu için burada yapılan toplantımız da bir o kadar önemli” dedi.
BEBKA’DAN ÇOK BAŞKANIMIZIN DESTEĞİNİ GÖRDÜK
Hilmiye Mahallesi Muhtarı Nurettin Hazer ise Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a teşekkür amacıyla kısa bir konuşma yaparak “Bu bina 6 köyle ilgili kadınları kapsayan bir kooperatif binası. Buranın oluşturulmasında BEBKA’nın desteğinden daha çok Sayın Belediye Başkanımızın desteği oldu. Nurcan hanımla buranın sıkıntılarını birlikte yaşadık, çözümü de her defasında Belediye Başkanımızda bulduk. Kendisine teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu.
TÜRKİYE 1991’DEN SONRA TÜRBÜLANSA GİRDİ
Belediye Başkanı Alinur Aktaş da kooperatif üyesi bayanlara 16 Nisan’da yapılacak anayasa referandumuna ilişkin bilgiler vererek bir konuşma yaptı. Başkan Aktaş, referandumun önemini anlamak için çok eskilere inmeye gerek olmadığını belirterek “1980 sonrasında biliyorsunuz rahmetli Özal ile birlikte 83-91 arası bir meltem rüzgarı esti. Güzel günler yaşamaya başladık. Ticaret, turizm gelişmeye başladı. Fakat 1991 yılında Türkiye tekrar uçağın türbülansa girdiği gibi buhranlı günler yaşamaya başladı. Ta ki 2002 yılına kadar. Neler yaşandı neler. 5 Nisan 94 kararları, bir gecede döviz iki üç katına çıktı. Ayar tutmadı 1995 yılında seçim yaptılar. Yine koalisyon yaptılar. 1996 yılında rahmetli Erbakan hoca Tansu Çiller ile birlikte hükümeti kurdu. Yaklaşık 1 yıl sürdü. 28 Şubat akşamı ona da son verdiler. Neyle? Fadime Şahin gibi birini çıkardılar, Ali Kalkancı diye bir uydurma çıkardılar. İkisini televizyonlar önünde afişe edip irticadan bahsettiler. Bir gecede bir sürü kararlar aldılar. Bin yıl sürecek dediler. 26 tane bankayı batırıp paraları iç ettiler. Bizim milletimiz Ali Kalkancı ile Fadime Şahin ile oyalanırken atı alan Üsküdar’ı geçti. Yine dikiş tutmadı, 99’da bir seçim daha yaptılar. Yine ayar tutmadı, yine ayar tutmadı” dedi.
BİRİLERİ TÜRKİYE’Yİ KARIŞTIRMAK İÇİN SÜREKLİ OYUNLAR OYNUYOR
Birilerinin Türkiye’yi karıştırmak için sürekli planlar yaptığını dile getirerek konuşmasını sürdüren Aktaş, “Bazı MHP’li arkadaşlarımız Devlet Bahçeli’yi eleştiriyor bugün. Ben MHP’li değilim, AK Partiliyim. Ama adam o gün de bir duruş sergiledi. Kendisi de hükümetin üyesi olmasına rağmen Keles Kocayayla’da yaptığı konuşmada dedi ki bu hükümet gitmez. Erken seçim kararı alınmalı dedi. Aynı Devlet Bahçeli 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı krizinde de kilidi açan isimlerden biri oldu. O gün onu eleştirmeyenler bugün Recep Tayyip Erdoğan’ın kayığına bindi diye eleştiriyor. Ama aslı astarı yok. Nihayetinde Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı ve Abdullah Gül Cumhurbaşkanı oldu. Zaten ondan sonra da şenlik başladı. Önce gazete küpürleriyle AK Parti’yi kapatmaya çalıştılar. AK Parti’yi kapatmak ne demek? Hükümeti kuran bir partiyi kapatmak demek. Akabinde gezi parkı olayları, 17-25 Aralık operasyonuna varana kadar onlarca mevzu. 6-8 ayda bir Türkiye’de ortalığı karıştırmak için mevzu uyduruldu” diye konuştu.
SANDIKTAN EVET ÇIKARSA MİLLETİN ÖNÜNDEKİ PRANGALAR KALKACAK
Başkan Aktaş, Türkiye’ye her 8-10 yılda bir ayar verilmeye çalışıldığını da aktararak şöyle konuştu: “Türkiye’de her 8-10 yılda bir tabiri yerindeyse demokrasiye ayar verilir. Bunun adı ya ihtilaldir ya da post modern darbedir. Ya Ali Kalkancı Fadime Şahin hikayeleri uydurulur, ya sağ sol mevzuları uydurulur, ya alevi sünni Türk Kürt mevzuları uydurulur ve Türkiye’ye 8-10 yılda bir ayar verilmeye çalışılır. Yalnız bu Türkiye artık başka bir şeyler söylemeye başladı. Peki, sandıktan evet çıkarsa ne olacak? Bu milletin önündeki prangalar kalkacak, Türkiye daha da zenginleşecek. Türkiye’yi daha da güzel günler bekliyor. Türkiye bugüne kadar içeride ve dışarıda fitneyle uğraşmaktan mesafe alma noktasında ciddi kayıplar yaşadı. 100 adım attık 10 metre gittik. Bundan sonra inşallah prangalar kalkacak.”