Kategoriler

Türkiye’nin En Büyük Problemi “Pazarlama ve Markalaşma”

"Merkez Sağ Hareketi olarak Türkiye’de sadece siyaset değil, ülkenin geleceğine yönelik fikirlerde ortaya koymaktayız."

 Bu bağlamda İl Temsilcisi Sn. Uğur ŞAHAN; Türkiye’nin en büyük problemi üretmiş olduğu ürünlerini doğru pazarlayamadığını vurgulayarak, Ülke olarak Pazarlama alanında bir devlet politikası geliştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Şahan; her ay ülkemiz adına önemli olan sektör ve alanlarda incelemeler yaptıklarını dile getirerek, bu ay Merkez Sağ Hareketi olarak her ne kadar geçmişte revaçta olsa da yakın geleceğin en önemli sektörü olarak görülen “tarım” alanında incelemeler yaptıklarını belirtmektedir. Bu konu üzerine yapmış oldukları çalışmaları bir rapor haline getiren Şahan, sektör hakkında bilgi paylaşımında bulundu.
Şahan; Ülke olarak ürettiklerimizi doğru pazarlayamıyoruz, Merkez Sağ Hareketi olarak yapmış olduğumuz çalışma ve tarım sektörü incelemelerinde ülke olarak ürettiğimiz ürünleri doğru pazarlayamadığımızı ve tanıtamadığımızı gördük. Birleşmiş Milletler Tarım Örgütü (FAO) 2011 yılı verilerini incelediğimizde ülke olarak pazarlama alanında bir alt yapı oluşturmamız gerektiğine ve pazarlama alanında devlet politikası geliştirmemiz gerektiği konusunda tespit yapmış bulunmaktayız. Gelişmiş ülkelerin tarım politikaları ile pazarlama ve markalaşma yöntemlerini incelediğimizde bu ülkelerin tarım alanında da gelişmişliğini görüyoruz. Bununla birlikte tarım alanında üretmek kadar pazarlamanın da önemli olduğunu işaret etmekteyiz. Öyle ki bazı gelişmiş ülkelerin “yetiştirmediği ürünlerde” bile pazarda fazlasıyla söz sahibi olduğunu gözlemlenmektedir.
Ülke olarak ton başına çikolatayı 2904 dolara ihraç edip belli markalar halinde çikolatayı Fransa’dan 4669, İtalya’dan 6915, Almanya’dan 5368 dolara tekrar ithal ediyoruz. Aynı şekilde 173 dolara sattığımız patatesi işlem görmüş haliyle tekrardan 800 dolara geri alıyoruz. Dünya’nın en güzel elması olan Amasya ve Eğirdir elmasını 419 dolara satarken aynı ürünü başka bir ülkeden 962 dolara ihraç ediyoruz. Dünya fındık üretiminin yaklaşık % 75'ini Türkiye sağlarken fındığın fiyatını Almanya belirliyor. Dünya benim Giresun ve Ordu’mun yetiştirmiş olduğu fındığı tüketirken bu ürünün yetiştiricisi olmayan Almanya fındığın fiyat politikalarını belirleyen Dünya Fındık Borsası ile pazarda belirleyici rol oynuyor.
Doğru pazarlama stratejisi ile Türk çiftçisini de gelişmiş, batılı ülkelerin çiftçileri kadar zenginleştirebilir en az onların sahip olduğu refah seviyesine de kavuşturabiliriz. Türk çiftçisinin kaderi doğru pazarlama stratejisi ve markalaşma ile değişeceğine inancımız sonsuzdur.
Aşağıda vermiş olduğumuz tabloda ülkelerin üretmiş, bazılarının ise hiç üretmeden satmış olduğu ürünlerinin maddi değerlerini açıkça göre bilirsiniz. Ülke olarak karşılaştırma yaptığımız ülkelere nazaran verimli toprak alanlarımız ve sadece ülkemizde yetişebilen ürünleri de düşünecek olursak sahip olduğumuz ürünlerimizi en düşük fiyatta ihraç ediyoruz.


Tarım sektörüne yerel bazda da baktığımızda, tarım sektörü şehrimiz içinde çok önemli konumdadır. Tarımdan kopmayan şehir Bursa, Türkiye’de sofralık zeytinin %40’ının, şeftalinin %28’inin, siyah incirin %80’inin, çileğin %19’unun, domatesin % 11’inin biberin %15’inin, bezelyenin %50’sinin, armudun %40’ının, meyve suyunun %26’sının, dondurulmuş gıdanın %64’ünün ve konservenin %47’sini üreterek gerek ulusal, gerekse uluslararası pazara sunmaktadır.

Neden Tarımdan Vazgeçmemeliyiz?

Dünya nüfusu her yıl Türkiye nüfusu kadar (74 milyon) artmaktadır. Bu nüfus artışı ile birlikte Asya ve Afrika’nın gelişimi ile önümüzdeki dönemde tarım ve hayvancılığın değeri daha da artacaktır. Şuan Dünya nüfusunun 1/3’ ü açlık sınırının altındadır. Yani 2 milyar insan daha gelişimden hiçbir şekilde etkilenmemiştir Asya ve Afrika’nın gelişimi ile birlikte bu insanlarında ihtiyaçları olacaktır. Türkiye, önümüzde ki yıllarda Asya ve Afrika’yı besleyen devlet konumunda olmalıdır. Dünyada geçen yıl fiyatı en çok artan 10 üründen 4'ü tarım ve hayvancılık ürünleriydi. Eskiden tarım ve hayvancılık, karın doyurmak amacıyla yapılırken bugün ise tüm dünyada para kazanmak için yapılmaktadır. Merkez Sağ Hareketi olarak “Bizim zenginliğimiz toprağın altında değil, toprağın üstündedir” ilkesiyle yola çıkarak ülkenin sahip olduğu değerleri devlet politikasının da yardımıyla, pazarlama ve markalaşmaya ayrılan önemin artırılmasıyla birlikte gerçek seviyelere geleceğinden şüphemiz yoktur.
Hem ülke hem de şehir olarak tarımdan asla vazgeçmemeliyiz. Ülke olarak tarım alanında stratejik ürünler belirlenmeli ve bu ürünlerin gerek yeterli tanıtımı gerekse marka değerleri oluşturularak pazarlaması yapılmalıdır. Çin'in zeytinyağını keşfedip tükettiği bir dünyada ülke olarak zeytinimizi koruyup dünya piyasasında gerçek marka yapmalıyız. İspanya ve İtalya bunu nasıl yapıyorsa bizde bunu öyle yapmalıyız. Neden bizim Gemlik zeytinimiz, zeytinyağımız İspanya’nın ki kadar markalaşıp değerli olmasın. İspanya Türkiye’den ithal etmiş olduğu zeytinyağını dünyaya kendi ürünü olarak birkaç kat daha fazla fiyatta satabilmektedir. Ülke olarak tarımda da adeta fasoncu konumundayız. Türkiye kendi gücünü keşfetmeli ve bu alanda uyuyan devi uyandırmalıdır. Türkiye ürünlerinin olduğu pazarlarda kendini tanıtırsa gördüğümüz gibi ürünlerini birkaç kat daha fazla fiyatta satabilecektir. Türkiye Tarımsal Sanayi ile ürünlerini dünya markası haline getirmelidir.
Örneğin 41.528 km2 toprağa ve 17 milyon nüfusa sahip Hollanda, topraklarının %15’inde Lale üretilmektedir. Hollanda tarım ve gıda maddeleri ihracatında Avrupa Birliği ülkeleri arasında birinci, dünya sıralamasında ise ABD den sonra ikinci durumdadır. İhracatının yüzde 75’i Avrupa pazarına yöneliktir. Çiçek, meyve, et, süt ve süt ürünleri, sebze ve kakao önemli ihraç ürünleri arasındadır. Hollanda dünya kesme çiçek pazarının yüzde 56’sını, saksı çiçekçiliğinin de yüzde 50’sini elinde tutuyor. Türkiye ise 82 milyon nüfus ve 783.562 km2 toprağı ile İstanbul kadar olan Hollanda’nın yanından bile geçememektedir.
Yorumlar

Daha Fazla Haber
GENEL
Nihai enerjiyi karayolunda otomobil, demiryolunda hızlı tren tüketti!
BURSA
Bursa Osmangazi’nden vergi ödeme kolaylığı
GENEL
‘Yoksulluk pandemisi’ Muğla’yı sardı
GENEL
Bakan Tekin’den Azerbaycan’da Bakü Türk Anadolu Lisesi’ne ziyaret
GENEL
‘Yetkisiz çakar’a büyük ceza yolda
GENEL
G20 Liderler Zirvesi başladı
BURSA
CHP BURSA MİLLETVEKİLİ ORHAN SARIBAL: “YENİŞEHİR KİRAZLIYAYLA YIKIMIN EŞİĞİNDE”
GENEL
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ EKONOMİSİNİ GÜÇLENDİRMELİ
BURSA
Gemlik TSO’da Yeşil OSB toplantısı
GENEL
İzocam, iş güvenliği ve teknolojideki başarılarını iki ayrı ödülle taçlandırdı!