Kategoriler

Serpil yanlış iğne kurbanı mı?

Osmangazi'de karın ağrısı şikayeti ile hastaneye giden genç kızın test yapılmadan iki iğnenin karıştırılıp vücuduna enjekte edildiği için öldüğü ileri sürüldü.

 İddiaya göre, Merkez Osmangazi ilçesi Fatih Sultan Mehmet Mahallesi’nde ikamet eden Metin (52) ve Hüsniye Kütük (52) çiftinin 4 çocuğundan en küçüğü olan 23 yaşındaki Serpil Kütük, geçen çarşamba gecesi saat 22.00 sıralarında fenalaştı. Grip şikayeti ile ailesi tarafından hastaneye götürülen genç kıza oksijen verildi. "Hafif enfeksiyona bağlı iltihabın var" denilen Serpil Kütük, yapılan grip iğnesinin ardından 1 saat gözetim altında tutularak eve gönderildi. Perşembe sabaha karşı karın ağrıları artan Serpil Kütük, ailesi tarafından sabah saat 04.00 gibi tekrar aynı hastaneye getirildi.

Ailenin iddiasına göre, genç kızı ölüme götüren ihmaller hastanenin acil servisinde yaşandı. Acil servise kabul edilen genç kızın karın tetkikleri yapılsa da bir şey bulunamadı. İddiaya göre, o gece nöbetçi olan acil servis doktoru ve nöbetçi hemşire tarafından ağrısının dinmesi için Serpil Kütük’e 2 ayrı iğne karıştırılıp enjekte edildi. İğnenin ardından hayati fonksiyonları yavaşlayan Kütük, konuşamaz hale geldi.

Anne Hüsniye Kütük konuşamaz hale gelen kızının hastanedeki görevliler tarafından eve gönderilmek istendiğini iddia etti. Kızının diabet hastası olduğunu belirten Hüsniye Kütük, "Kızım bana grip olduğunu söyledi. Hastaneye gittik, bayan bir doktor vardı, tüm tahlilleri yaptı ve bir şey bulamadı. ’Gribal enfeksiyona bağlı hafif iltihabın var’ diyerek serum bağladı. Bir iğne yaptı. 1 saat hastanede kalıp eve geri döndük. Sabaha karşı kızım şiddetli ağrı ile yatağından fırladı. Babasına ve bana, ’Ne olur beni hastaneye götürün, çok ağrım var" diyerek yalvardı. Apar topar tekrar hastaneye geldik. Acil serviste aynı bayan doktorla bir başka erkek doktor daha vardı. Erkek doktor kızıma, ’Neyin var?’ dedi. Şiddetli ağrısı olduğunu söyledik. Daha önce hiç böbrek taşı düşürüp düşürmediğini sordu. Serum taktılar, sancısı durmadı. Daha sonra bir hemşire gelip iki ayrı iğneyi karıştırarak kızıma enjekte etti. İğnenin ardından bir süre sonra kızım kendinden geçti ve kollarını kaldıramaz, konuşamaz hale geldi. Oradaki hasta bakıcılar, ’Kızını eve götürebilirsin’ dediler. Ben de kızımı bu halde hiçbir yere götürmeyeceğimi, kızımın doktorunun olduğunu, onun görmesini istedim. Kızımın doktoruna haber verdiler, o da geldi. Diğer görevli doktor ve hemşireler bir şeyler anlattı ama onun yüz ifadesinden kızdığını anladım. Sonra bize bir şey açıklamadı. Kızımın iğneden önce yapılan tetkiklerde hiçbir şeyi yoktu. Yapılan iğneden sonra birden fenalaştı. Nöroloji doktoru da gördü. Yapılan iğneden olmuş, bir süre sonra geçer" dedi.

5 GÜN SONRA AYNI HASTANEDE ÖLDÜ

Hastanenin yoğun bakım servisine kaldırılan 23 yaşındaki Serpil Kütük, 5 gündür devam eden ölüm kalım savaşına önceki gece yenik düştü. Kızlarının ölümden hastaneyi sorumlu tutan Kütük çiftinin şikayeti üzerine genç kızın ölümünü şüpheli bulan Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Hastane morgundan alınan Serpil Kütük’ün cesedi, otopsi için Ali Tıp morguna gönderildi. Otopsinin tamamlanmasının ardından ailesine teslim edilen genç kızın cenazesi, Zeytinlik Camisi’nde kılınan namazın ardından Hamitler’de defnedildi.

"TEST YAPMADILAR" İDDİASI

Kızına test yapılmadan iğnenin vurulduğunu iddia eden baba Metin Kütük ise kızının ölümünden hastaneyi sorumlu tuttu. Metin Kütük, “Olay basit bir karın ağrısı. Çocuğumu hastaneye bıraktım. Ben işe gittim. Sabah 08.00 gibi eşim aradı, "Gelsene çocuk fenalaştı" dedi. Gittim baktım ki çocuk fenalaşmış, kolu kanadı dökülmüş. İğne yapmışlar, iğneyi test yapmadan vurmuşlar. İğne yan etki yapmış. Yanlış yapılan iğne yüzünden kızım öldü” dedi

HASTANEDEN AÇIKLAMA

Genç kızın ölümünün ardından açıklama yapan hastane başhekimliği, "Hastanemizin 29.08.2014 tarihinde acil bölümüne 06:12 saatlerinde bulantı, kusma, karın ağrısı halsizlik şikayetiyle başvuran hasta Serpil Kütük’ün rutin tetkik ve muayene sonrası renal kolik ön teşhisi ile takip ve tedavisine başlanmış, kan şekerinin 424 çıkması sonucu 10 ünite ensülin yapılmıştır. Hastanın tip 1 diyabet ve talasemi hastası olduğu göz önünde bulunduğundan, dahiliye ve noroloji tahlilleri yenilenerek beyin tomografisi ve MR’ı çekilmiş, herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Herhangi bir durumu gözden kaçırmamak adına başka bir dahiliye doktorumuza kontrol ettirilmiştir. İlgili hekim değerlendirmesinde kan şekeri 290’a kadar düşürülmüş, ateşli hastalığı olmamasına rağmen dahiliye servisinde yakın takibe alınmıştır. Yattıktan bir gün sonra 38 derece yüksek ateş görülmesi neticesinde nöbetçi doktorumuz gerekli tedavileri yenilemiştir. İkinci gününde bilinç bulanıklığı sebebiyle yoğun bakıma alınarak tedavisine devam edilen hastamızı, personelimiz tarafından bütün tedaviler uygulanmasına rağmen 02.09.14 saat 00:30’da kaybetmiş bulunmaktayız. Konu ile ilgili savcılık ve idari incelemelere başlanmıştır" denildi.

Yorumlar

Daha Fazla Haber
BURSA
Osmangazi Belediyesi’nden Dünya Diyabet Günü farkındalık etkinliği
GÜNCEL
BİK seçimlerine aday Demir ve Avcı Zonguldak’ta
GENEL
Marmara’da gece feribot yolcularına özel kampanya
GENEL
İYİ Partili Vekil Akalın kumar bağımlılığına dikkat çekti!
GENEL
Şile’de balıkçı teknesi battı! 1 kayıp… Aramalar şafak vaktiyle devam edecek
GENEL
İş insanı Komeil Azad, Van’da fabrika kuracak
BURSA
Osmangazi Belediyesi ekmeği sofralara ücretsiz ulaştırıyor
BURSA
Burfaş B Kafe, artık Orhangazi’de
BURSA
İnegöl Belediyesi’nden Akademik Çalışmalara Tam Destek
GÜNCEL
AİLE VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI İLE HEPSİBURADA “TÜRKİYE’NİN GİRİŞİMCİ KADINLARI” PROJESİ İÇİN İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALADI