Memur-Sen'den Sağduyu Çağrısı

Sendika üyelerinin yoğun katılım gösterdiği basın toplantısında konuşmasına Bingöl'deki emniyet mensuplarına yönelik yapılan saldırıyı şiddetle kınayarak başlayan Numan Şeker, "Hak ve özgürlüklerin genişlediği, barış, kardeşlik ve huzur ortamının güçlendiği bir dönemde, terör örgütünün hain eylemleriyle kalleş yüzünü ve taşeron kimliğini bir kez daha gösterdi. Sorunları çözme iradesini hedef alan saldırı amacına ulaşmayacak, kardeşliğimizi asla zayıflatmayacaktır. Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet ailelerine başsağlığı diliyorum" diye konuştu.
Halkın malına ve canına kast ederek Kobani'ye destek olunamayacağını ifade eden Numan Şeker, "IŞİD'in ürettiği vahşet, böylesine provokatif eylemlerle sona erdirilemez. Kinin, nefretin, acımasızlığın kol gezdiği bir ortam oluşturmak hedefiyle sokak eylemlerine tevessül edilmesi, Kobani'de bitirilmesi gereken IŞİD zulmünü daha da artırmak dışında bir sonuç doğurmaz. Kobani’ye saldırıp insanları katleden IŞID terör örgütünün arkasındaki güçle, Kobani’yi bahane edip sokakları ateşe veren PKK terör örgütünün arkasındaki güç emperyalist ve siyonistlerdir" dedi.
Böyle bir ortamın Türkiye düşmanlarını sevindirirken Türkiye'den destek bekleyen yardım elini görmek isteyenlerin umutlarını azaltacağını ifade eden Şeker, "Buna millet olarak bölgenin güçlü ülkesi Türkiye olarak izin vermeyiz, veremeyiz. Son günlerde yaşanan olumsuz tavırlara ve devam eden şiddet ortamı çabalarına rağmen bu coğrafyayı huzur içinde ve ortak yaşam merkezi haline getiren birlik, beraberlik ve kardeşliğin galip gelecek. Milletimiz, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Alevi ve Sünni’siyle, genciyle, yaşlısıyla sadece Türkiye'ye değil bütün bölgeye pozitif katkı sağlayacak çözüm sürecine destek olurken; sürecin zeminine mayın döşemek mahiyetindeki bütün söylem ve eylemler kardeşlik hukukunu sabote etme girişimi olarak değerlendirilecektir" şeklinde konuştu.

"BU SÜREÇTE HERKESE GÖREV DÜŞÜYOR"

Terör örgütlerinin ve onları kurgulayan oyun kurucularının tuzağına düşmemek adına herkese önemli görevler görevi düştüğünü belirten Şeker, "Bireysel söylem ve tavırların, fevri davranışların her fırsatı değerlendirmek için pusuda bekleyenlerin ekmeğine yağ süreceği unutulmamalı, ülkeye ve millete dönük bu kirli operasyona ortak bir dille cevap verilmelidir. Bu noktada özellikle siyasi aktörlere ve medya kuruluşlarına büyük bir sorumluluk düşüyor. Mevcut gerilim ortamına dair açıklama ve haberlerde ajitasyona kapalı, şiddeti körükleyecek kavramlardan uzak, sağduyuyu öne çıkaran bir dil ve anlayış siyasete ve medyaya hakim olmalıdır. Bu anlamda ırkçı, provokatif, dışlayıcı, ötekileştirici dil terk edilmeli, öfkeyi ve sertliği tırmandıran görsellerden ve söylemlerden titizlikle uzak durulmalıdır. Kobani'de IŞID'in, Suriye'de Esed'in zulmünün son bulması ve mazlumlara destek olunması çabalarını destekliyoruz" dedi.

Kategoriler