Türkiye ve Dünyada barış, huzur, istikrarı bozmaya yönelik hareketlere ve demokrasilere, seçilmiş kişi ve hükümetlere karşı yapılan hukuk dışı müdahalelere hukuk içinde kalarak direnme amacı güden, bir fikir hareketidir.
Huzur Hareketi gönüllüleri yukarıdaki tehlikelerin gerçekleşmesi halinde veya gerçekleşmesi ihtimaline karşı;
1-) Hukuka aykırı ve haksız müdahalelere, yazı ve söylemlere karşı ihbar ve şikayet te bulunur, çeşitli hukuk ve ceza davaları açar, dava açanlara yardım eder,
2-) Basın toplantısı yaparak bu olumsuz hareketleri yerici açıklamalar yapar, çeşitli gösteri ve toplantılar düzenler.
3-) Huzur hareketinin varlığı ve örgütlenmesi kalıplara tabi değildir, Huzur hareketi merkezi; Türkiye nin her yerindeki destekçilerine katı bir örgütleme ile bağlı değildir. Huzur hareketi özü itibari ile bir fikir hareketidir Ayrıca kim yukarıda sayılan fikirler (ve açılımı) çerçevesinde hareket ediyor ise, o huzur hareketinin gönüllülerindendir ve desteğimizi hak eder,
BİZİM BU GÜN BURAYA TOPLANMAKTAKİ AMACIMIZI TARİHTE YAPILAN BİR HATANIN TEKRAR TEKRALANMAMASIDIR ; 27 MAYIS DARBESİNİ YAPANLAR; RAHMETLİ ADNAN MENDERESİN İDAMINDAN 3 GÜN ÖNCE HALKA BUNU DUYURMUŞLARDI, ANCAK MİLLETİN TEPKİSİZ KALMASI ÜZERİNE MENDERES DARBECİLER TARAFINDAN ASILMIŞTIR, İŞTE BİZ; BU VE BENZERİ TARİHİ HATALARI TEKRARLANMAMASI İÇİN GEREKLİ OLAN MÜCADELEYİ YAPMAK ÜZERE BİR ARAYA GELMİŞ BULUNMAKTAYIZ.
BU MÜCADELENİN BİR PARÇASI OLARAK KAMUOYUN DA; “BAKAN ÇOCUKLARINA OPERASYON” YAHUT “AK PARTİYE KİRLİ OPERASYON” OLARAK BİLİNEN ( HALK BANKASI GENEL MÜDÜRÜNÜN VE BAZI BAKAN ÇOCUKLARININ TUTUKLANDIĞI SORUŞTURMALARI YÜRÜTEN SAVCI VE YARGIÇLARIN BİR KISMI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUN DA BULUNMA KARARI ALMIŞ BULUNMAKTAYIM. SORUMLUK BİLİNCİNDE BİR VATANDAŞ OLARAK SUÇU İHBAR, MEHFAATLERİ ZARAR GÖRMÜŞ BİR SEÇMEN OLARAK DA ŞİKAYETDE BULUNACAĞIM. BU SÜRECİ SONUNA KADAR TAKİP EDECEĞİM, HERHANGİ BİR RAHATSIZLIĞIM SEBEBİ İLE SÜRECİ DEVAM ETTİREMEZ İSEM, YOL ARKADAŞLARIM BU HUKUK MÜCADELESİNE DEVAM EDECEKLERDİR, TAKİ BU KİŞİLER YARGILANINCAYA VEYA SORUŞTURMA GEÇİRİNCEYE KADAR.
BEN İHBAR VE ŞİKAYET EDECEĞİM KİŞİLERİN İSİMLERİNİ VE AYRINTILI DİLEKÇE İLE RESMİ MAKAMLARA İLETECEĞİM, ANCAK KAMU OYUNU AYDINLATMAK AMACI İLE, KİŞİLER ÜZERİNDEN DEĞİL DE, OLAYLAR ÜZERİNDEN HUKUKİ GÖRÜŞÜMÜ AÇIKLAMAK İSTİYORUM, ŞÖYLE Kİ;
1-) BU SAVCILARDAN BİRİSİ İKTİDAR PARTİSİ MİLLETVEKİLLERİ İLE SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN; SÖVMEYE VARAN SÖZLER İLE TARTIŞMIŞTIR… SADECE BU ATIŞMALAR DAHİ; DEĞİL BİR SAVCIYA, EN ALT RÜTBELİ BİR DEVLET MEMURUNA DAHİ YAKIŞMAYACAK DAVRANIŞLARDIR. AYRICA BU DAVRANIŞ BAŞTA HAKİMLER SAVCILAR KANUNU OLMAK ÜZERE BİR ÇOK KANUN VE HUKUK KURALIHA EN ÇOK DA DEVLET NEZAKETİNE AYKIRI BİR DAVRANIŞTIR.
BUNUN YANI SIRA HEM TARTIŞMANIN KONUSU, HEMDE TARTIŞILAN MİLLETVEKİLİNİN PARTİSİ DİKKATE ALINDIĞINDA SAVCININ YAPTIĞI BU DAVRANIŞ; DURUMA GÖRE “ İHSASI REY” ( YANİ TARAFLAR VE DAVA KONUSU HAKKINDA GÖRÜŞÜNÜ BAŞTAN AÇIKLAMA) ANLAMINA GELEBİLECEĞİ GİBİ, SÖZ KONUSU SAVCININ TARAFSIZLIĞINA DA GÖLGE DÜŞÜRÜCEK DAVRANIŞLARDIR.
2-) YİNE BAŞKA BİR SAVCI DA; ADLİYE ÖNÜNDE BASIN MENSUPLARINA BASIN BİLDİRİSİ DAĞITMIŞ VE BU BASIN BİLDİRİSİNDE; HÜKÜMETİ KAST EDEREK; “YÜRÜTTÜĞÜM SORUŞTURMADA BASKILAR İLE KARŞILAŞTIM” DEMİŞ, İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCISINI KAST EDEREK; “SORUŞTURMA DOSYASI GEREKÇE GÖSTERİLMEDEN ELİMDEN ALINDI” DEMİŞ, YİNE DİĞER BİR AÇIKLAMASINDA; “ TÜM MESLEKTAŞLARIM VE KAMUOYU BİLMELİDİR Kİ… SORUŞTURMA YAPMAM ENGELLENMİŞTİR”. DİYEREK KENDİ ÜSTÜ OLAN SAVCIYI, KAMUOYUNA ŞİKAYED ETMİŞTİR.
BU DAVRANIŞLAR 1.SINIFA AYRILMIŞ BİR SAVCIYA DEĞİL, BİR SİYASETÇİYE YAKIŞACAK DAVRANIŞLARDIR, BU TİP SÖYLEM VE ELEŞTİRİLERDE BULUNMAK İSTEYENLERİN TÜRK HALKININ SAYGI DUYDUĞU; “SAVCILIK” MAKAMINDAN İSTİFA EDEREK POLİTİKAYA ATILMALARI DAHA DÜRÜSTÇE BİR DAVRANIŞ OLUR. AYRICA BU DAVRANIŞ VE SÖYLEMLER; HSK 68. VE İLGİLİ MEVUATA AYKIRIDIR.
3-) a-) İSTANBUL BAŞSAVCISI SAYIN TURAN ÇOLAKKADI NIN YAPTIĞI BASIN AÇIKLAMASINDAN AÇIKÇA ANLAŞILDIĞI ÜZERE YİNE BİR SAVCI; ( BASINDA AK PARTİYE OPERASYON OLARAK ANILAN) SORUŞTURMAYI 2 YIL BAŞSAVCIYA BİLGİ VERMEDEN YÜRÜTMÜŞTÜR. BU DARANIŞ KANUN VE YÖNETMELİKLERE AYKIRIDIR.
BİZİM GÖRÜŞÜMÜZE GÖRE SAVCI BU GİZLEME İŞİNİ; YAN DAVALARI VE DELİLLERİ UYAP SİSTEMİNE ( YANİ ULUSAL YARGI AĞI SİSTEMİNE) KAYIT ETMEDEN YAPABİLİR, HALBU Kİ BU DAVRANIŞ DA HUKUKA AYKIRIDIR.
ÖNCELİKLE BİR HUKUKÇU OLARAK İSTANBUL BAŞSAVCISI SAYIN TURAN ÇOLAKKADI NIN GÖRÜŞ VE BASIN AÇIKLAMASINA KATILDIĞIMI BELİRTMELİYİM, BU DERECE BÜYÜK SİYASİ VE EKONOMİK ETKİLERİ OLAN BİR DAVANIN, BAŞSAVCIYA BİLGİ VERMEDEN YÜRÜTMESİ HATALIDIR, ZATEN YENİ YÖNETMELİK OLMASAYDI DAHİ, DAHA ÖNCEKİ UYGULAMALAR DA BU YÖNDE İDİ, YENİ YÖNETMELİĞE KARŞI ÇIKANLARIN, ÖNCEKİ UYGULAMALARA BU GÜNE KADAR SES ÇIKARTMAMIŞ OLMASI İSE BÜYÜK BİR ÇELİŞKİDİR. YÖNETMELİĞİN DANIŞTAYCA GEREKLİ ŞEKLİ USULLERE DE UYULMADAN İPTAL EDİLMİŞ OLMASI, BU SAVCININ YERLEŞMİŞ UYGULAMAYA VE SORUŞTURMASI SIRASINDA GEÇERLİ OLAN YÖNETMELİĞE AYKIRI DAVRANDIĞI GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİRMEZ.
ANAYASA VE HSK E GÖRE YARGIÇLAR VE SAVCILAR VİCDANLARINA GÖRE KARAR VERİRLER ANCAK BU DURUMDA ŞÖYLE BİR GERÇEK İLE KARŞILAŞMAKTAYIZ; SAVCILAR İNSANDIR, EHR İNSAN FARKLI OLDUĞU GİBİ,HER VİCDAN DA FARLIDIR .
BU GÜN UYGULAMADA AYNI KİŞİ VE OLAYLAR HAKKINDA; BİR SAVCININ TAKİPSİZLİK KARARI VERİRKEN, DİĞER BİR SAVCININ AĞIR BİR SUÇTAN DAVA AÇTIĞINI GÖREBİLMEKTEYİZ, BU SEBEPLE SAVCILAR ARASINDAKİ KOORDİNASYONU BAŞSAVCININ SAĞLAMASI HUKUKUN VE MANTIĞIN GEREĞİDİR.
SORUŞTURMAYI BAŞKA SAVCILAR DEVRALDI DİYE DELİLERİN KARARTILDIĞINI, SUÇUN SORUŞTURULMASINA ENGEL OLUNDUĞUNU İDDİA ETMEK, SORUŞTURMAYI DEVRALAN SAVCILARI SUÇLAMAK ANLAMINA GELİR, BU SÖYLEM; BAŞLI BAŞINA YARGIYA YAPILMIŞ BİR SAYGISIZLIKTIR, DEVLETTE DEVAMLILIK ESASTIR, ASIL BU TÜR SÖYLEMLER YARGIYI YIPRATIR.
b-) VAHİM OLAN BİR DİĞER HUSUS İSE ŞUDUR; SORUŞTURMA EVRESİ İÇİN 2 YIL ÇOK UZUN BİR SÜREDİR, EĞER BAZI BİLGİ VE DELİLLER ELDE EDİLDİĞİ HALDE DAVA AÇILMAMIŞ, BEKLETİLMİŞ İSE BU; DURUMA GÖREVİ İHMAL VEYA ŞARTLARI OLUŞMUŞ İSE, GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇUNU OLUŞTURABİLİR. AYRICA; 2802 sayılı Hakimler Savcılar Kanununun Disiplin Cezalarına ilişkin 6. Kısmında gecen Madde 68 de; –Yer değiştirme cezası gerektirebilir, bu disiplin cezası:
a) Kusurlu veya uygunsuz hareket ve ilişkileriyle mesleğin şeref ve nüfuzunu veya şahsi onur ve saygınlığını yitirmek,
b) Yaptıkları işler veya davranışlarıyla görevini doğru ve tarafsız yapamayacağı kanısını uyandırmak,
c) Hatır ve gönüle bakarak veya kişisel duygulara kapılarak görev yaptığı kanısını uyandırmak,
……hallerinde uygulanır . Bizce yukarıda ki bu eylemler bu HSK 68 maddesine uygun eylemlerdir.
c-) DİĞER ÖNEMLİ NOKTA İSE; TÜRKİYENİN SİYASİ VE EKONOMİK GELECEĞİ İLE İLGİLİ BU DERECE ÖNEMLİ BİR KONUDA; SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİ İLKESİ VE MASUMİYET KARİNESİNE AYKIRI DAVRANILMIŞ OLMASIDIR;
MASUMİYET KARİNESİ ŞUDUR; “Suçluluğu bir yargı hükmü ile kesinleşinceye kadar kişinin masumiyeti esastır “ .Burada ise şüphelilere yargısız infaz yapıldığını görmekteyiz, şüphelilerin şeref ve itibarı kamuoyunda yerle bir edilmiştir, bazı insanlar olaylar çıkartmakta, bazıları da şüphelileri ayakkabı kutuları ile protesto etmektedir, bu durum siyasi malzeme olarak Ak Partinin yıpratılmasında da kullanılmaktadır, biz şunu sormak istiyoruz; bu insanlardan bir kısmı daha sonra beraat ederse bu kadar yıkımın vebalini kim ödeyecek… Biz bunun sorumlusunun soruşturmayı yürüten ve bilgileri komu oyuna sızdıran savcı veya savcılar olduğunu düşünüyoruz, bu husustaki en önemli tanık ise, İSTANBUL CUMURİYET BAŞSAVCISI TURAN ÇOLAKKADI NIN BASINDA DA YER ALAN BEYANLARIDIR..
HALBU Kİ; SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİ İLKESİ VE MASUMİYET KARİNESİNİ DÜZENLEYEN ÇOK SAYIDA KANUN VE HÜKÜM MEVCUTTUR, HİÇ BİR HUKUKÇUNUN BUNLARI ISKALAYARAK BU EYLEM DOĞRUDUR DEMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR. BUNLARDAN BİR KAÇI ŞÖYLEDİR;
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 6 masumiyet karinesi şüpheli için önemli bir güvencedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM)
Kimi zaman da soruşturmanın gizliliğine aykırı davranışları gerekçe gösterekTürkiye Devletini tazminata mahkum etmektedir.
Anayasasının 38 /4; “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” Demektedir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Gizliliğin ihlali” kenar başlıklı 285 inci maddesinde; “
(1) Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bu suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılır.Demektedir.
5187 sayılı Basın Kanununun “3. maddesinde; basın özgürdür dedikten sonra, özetle; “ Basın özgürlüğü… başkalarının şöhret ve haklarının... korunması.. Devlet sırlarının açıklanmasının önlenmesi amacı ile sınırlanabilir.” Demektedir.
5187 sayılı Basın Kanununun 19 /1; “Hazırlık soruşturmasının başlamasından…kamu davasının açılmasına kadar geçen süre içerisinde, Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme işlemlerinin ve soruşturma ile ilgili diğer belgelerin içeriğini yayımlayan kimse,….. elli milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Demektedir.
Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin 27. maddesinde; “Suçluluğu bir yargı hükmüne bağlanana kadar kişinin masumiyeti esastır ve soruşturma evresi gizlidir. Soruşturma evresinde gözaltındaki bir kişinin “suçlu” olarak kamuoyuna duyurulmasına, görüntülerinin alınmasına, teşhir edilmelerine sebebiyet verilmez ve soruşturma evrakı hiçbir şekilde yayımlanamaz.” Denmektedir.
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunun 8/i ; “Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilmez” demektedir,
4721 sayılı Türk Medenî Kanunda ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 58. maddesinde de; bu suçların (maddi) yaptırımı düzenleme altına alınmıştır.
Soruşturmanın gizliliği ve basının bilgilendirilmesi genelgesi de; hiçbir mercii ye; suç işlediği şüphesi altında bulunan kişileri, suçlu olarak ilan etme yetkisi vermeyerek, şüpheli ve sanığın lekelenemeyeceği belirtilmiştir.
d-) EN VAHİM HUSUS İSE BU KONULARIN BASINA SIZDIRILMASINDAKİ ZAMANLAMADIR;
aa-) BAŞSAVCIDAN SAKLANAN, BU İDDİALAR MİLLETVEKİLİ HAKAN ŞÜKÜR ÜN MANİDAR AÇIKLAMALARININ ERTESİ GÜNÜ, ADETA SİYASİ BİR İMZA ATARCASINA BASINA SIZDIRILMIŞTIR.
FARZI MAHAL; BU BELGELER BASINA SIZDIRILMASI HUKUKA UYGUN OLSAYDI DAHİ; BASINA SIZDIRACAK BAŞKA GÜN YOKMUDUR, EĞER BU GÜN TESADÜFSE; PEKİ ALA, ELDE EDİLEN TÜM DELİLERDE TESADÜFEN ŞÜPHELİLERİN ELİNDE BULUNMAKTADIR DENEBİLİR, YAHUT TELEFON DİNLEMELERİNDE TESİT EDİLEN KONUŞMALAR DA BİR ŞAKADAN İBARETTİR DENEBİLİR…
BİZCE İTİNALI BİR SAVCI HİÇBİR KÖTÜ NİYETİ OLMASA DAHİ “YANLIŞ ANLAŞILIR KAYGISI İLE “ BU BASINA VERME İŞİNİ, HATTA DAVA AÇMA İŞİNİ SEÇİMLERDEN SONRAYA ERTELERDİ, NEDE OLSA UZUN ZAMANDIR BEKLENMİŞ ZATEN.
EĞER BU BASINA SIZDIRILMA HADİSESİ, ÜÇ AY SONRA, YANİ SEÇİMDEN SONRA YAPILSA İDİ; BÖYLE BİR ETKİ OLUŞTURMAYACAĞI, AK PARTİYE VE HÜKÜMETE DE, BU KADAR ZARAR VERMİYECEĞİ AÇIKTIR.
SÖZ KONUSU DAVALAR KUVVETLİ İHTİMAL SEÇİMLERE KADAR BİTMEYECEK SEÇİMLER BU SÜREÇTEN ETKİLENECEKTİR, DAHA DA ÖNEMLİSİ; BU SORUŞURMA BAHANE EDİLEREK HÜKÜMETİN BAŞI OLAN BAŞBAKAN A “..BİSTİFA ET…” BASKISI YAPILMAKTADIR. BU ÖPERASYONUN TÜRKİYEYE YAPTIĞI MADDİ VE İTİBAR KAYBI ŞİMDİDEN OLDUKÇA FAZLADIR. BU DAVRANIŞIN SONUÇLARINI 1. SINIFA GELMİŞ İSTANBULDA GÖREV YAPAN BİR SAVCININ BİLMEMESİ İSE OLASI DEĞİLDİR.
EĞER TÜRKİYEDE AK PARTİ HÜKÜMETİNDEN DAHA İYİ BİR HÜKÜMETİN SEÇİM İLE İŞ BAŞINA GELMESİ HARİCİNDE BAŞKA BİR SEÇENEK DEVREYE GİRER İSE; TÜRKİYENİN CİDDİ EKONOMİK KAYIPLARI OLABİLECEĞİ GİBİ, GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ BİR KAOS VE KARGAŞA ORTAMI DA MEYDANA ÇIKABİLECEKTİR, EN KÖTÜSUDE GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ KAN GÖVDEYİ GÖTÜREBİLİR… SIKIYÖNETİM VEYA DARBE SÖZ KONUSU OLABİLİR.
SORUŞTURMALARIN YAPILIŞ ŞEKLİ, BASINA SIZDIRILMASI VE BASINA SIZDIRILIŞ ŞEKLİ; BİZE İSTER İSTEMEZ DARBE TEŞEBBÜSÜNE ALT YAPI HAZIRLIĞI OLDUĞU İHTİMALİNİ KUVVET İLE DÜŞÜNDÜRMEKTEDİR, BU HUSUSLAR ŞÜPHESİZ ADLİ VE İDARİ MAKAMLARIN DETAYLI İNCELEMESİNDEN SONRA ORTAYA ÇIKABİLECEK GERÇEKLERDİR.
ANCAK ŞU AŞAMADA HALKIN ÖNEMLİ BİR KISMI, BU YARGI MENSUPLARININ TARAFSIZLIĞI KONUSUNDA CİDDİ ŞÜPHE DUYMAKTADIR, BU KİŞİLER HAKKINDA CİDDİ BİR ŞAİBE OLUŞMUŞTUR, BU ŞAİBE BİRÇOK BASIN VE YAYIN ORGANINA YANSIMIŞTIR, DOLAYISI İLE BU YARGI MENSUPLARI DA İDARİ SORUŞTURMA VE YARGILANMA YOLU İLE BU ŞAİBEDEN AKLANMALIDIR … ORTADA BU DELİLLER VE ŞAİBELER VAR İKEN BU SAVCI VEYA YARGIÇLARIN HİÇ BİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ GÖREVLERİNE DEVAM ETMESİ, ANCAK HAKİMLER DİSTOKRASİSİ (YANİ YARGIÇLAR DEVLETİ) ŞEKLİNDEKİ BİR YÖNETİMDE HOŞ GÖRÜLEBİLİNİR.
ŞUNU DA ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE BELİRTMEK İSTERİZ Kİ; BİZ BU SORUŞTURMALARIN YAPILMASIN VE DAVALARI AÇILMASINI ELEŞTİRMİYORUZ, HATTA DESTEKLİYORUZ, YOLSUZLUK VARSA ÜZERİNE GİDİLMELİ, AK PARTİ DE DE HATALI KİŞİLER OLABİLİR, ANCAK TOPLUMDA BİLGİ KİRLİLİĞİ OLUŞTURULMAMALI VE MİLLETİN İRADESİ VESAYET ALTINA ALINMAYA ÇALIŞILMAMALIDIR. TÜRKİYEDE ÇOK KIYMETLİ HAKİM VE SAVCILAR VARDIR, ANCAK BİZ ŞUNUDA BİLİYORUZ Kİ, YARGI CAMİASI DA İNSANLARDAN OLUŞMAKTADIR, İNSANLARIN OLDUĞU HER YERDE, HATALI VEYA HUKUKA AYKIRI DAVRANANLAR OLABİLİR, YARGIÇLAR VE SAVCILAR KANUNLARIN İŞLEMEDİĞİ, KANUNLARIN ÜSTÜNDE OLAN KİŞİLER DEĞİLDİR.
İKTİDARDAKİ PARTİLERİ ALAKALI YOLSUZLUK DAVA VE SÖYLEMLERİ İSE YENİ KARŞILAŞTIĞIMIZ BİR ŞEY DEĞİLDİR, BU HER HÜKÜMET DÖNEMİNDE OLMUŞTUR, BİZİM ASIL TEPKİ GÖSTERDİĞİMİZ HUSUS, SONUCU BİLİNMEYEN BU SORUŞTURMANIN HUKUKA AYKIRI BİR ŞEKİLDE KAMU OYUNA YANSITILARAK; HALKIN SANDIĞA YANSIMIŞ İRADESİNİN HİÇE SAYILMASI VE BU İRADENİN BİR SONUCU OLAN HÜKÜMETİN DEVRİLMESİNDE ZEMİN HAZIRLANMAYA ÇALIŞILMASIDIR.
BU HÜKÜMET VE BAŞBAKAN BELLİ BİR SÜRE İÇİN SEÇİLMİŞTİR, HÜKÜMET ÜLKENİN İSTİKRARI İÇİN BU GÖREV SÜRESİ SONUNA KADAR GÖREVİNİN BAŞINDA OLMALIDIR, YARGIDA İŞİNİ YAPMALI VE EĞER BİR MAHKUMİYET SÖZ KONUSU OLUR İSE, HAK EDENLER GEREKLİ CEZALARI ALMALIDIR, ELBETTE BU MİLLETTE SANDIKTA GEREĞİNİ YAPAR.
AMA YANLIŞ YAPAN HÜKÜMET GÖREVLİLERİNİN SUÇUNU TÜRK DEVLETİ VE MİLLETİNE ÇETİRMEYE KİMSENİN HAKKI YOKTUR AMA DAHA SORUŞTURMA NOKTASINDAKİ İDDİALAR SEBEBİ İLE HÜKÜMETİN İŞ GÖREMEZ GETİRİLMEYE ÇALIŞILMASI, BAŞBAKANIN İSTİAYA ZORLANMASI KABUL EDİLEBİLİR BİR HUSUS DEĞİLDİR,
GEÇMİŞTE RAHMETLİ MENDERES DE ASILMADAN ÖNCE BU TİP DAVALARDAN YARGILANMIŞTI VE HAKSIZ YERE MAHKUM EDİLMİŞTİR, TARİH BOYUNCA HER DARBE YÖNETİMİ İDAM SEHBASINDA ÖNCE ORTAYA MAHKEME KÜRSÜSÜNÜ KOYMUŞTUR. GEÇMİŞTE DARBE YAPANLAR; ÖNCELİKLE İKTİDARDAN İNDİRMEK İSTEDİĞİ KİŞİLERİ ( ÖRNEĞİN BAŞBAKANLARI) İTİBAR EREZYONUNA UĞRATMAYA ÇALIŞMIŞLARDIR.
DARBECİLERİN BUNU YAPARKEN BİR AMAÇLARIDA İKTİDARA EL KOYMALARININ LEGAL OLDUĞUNU, DARBE YAPMALARININ HAKLI GEREKÇELERE DAYANDIĞINI GÖSTERMEKTİR, ANCAK GEÇMİŞTE YAŞADIĞIMIZ GİBİ, DARBELERİN ASIL DAYANAĞI VE GÜÇ KAYNAKLARI KORKUDUR, BU SEBEPLEDİR Kİ DARBE İLE İKTİDARA GELENLER HER TÜRLÜ YETKİYİ KULLANIRKEN, HİÇ BİR SORUMLULUĞU ÜZERLERİNE ALMAZLAR, ONLAR KISACA YETKİLİ ANCAK SORUMSUZDURLAR, ÇÜNKÜ HALKA HESAP VERMEK ZORUNDA OLMADIKLARINI DÜŞÜNÜRLER, DARBE DIŞ BİR DESTEĞİN DE YARDIMI OLMADAN YAPILAMIYACAĞINDAN DIŞ VESAYET ASIL DARBE YÖNETİMLERİ İLE BAŞLAMAKTADIR, GEÇMİŞTEDE BÖYLE OLMUŞTUR.
BU SEBEP İLE TÜRK HALKININ EGEMENLİĞİNİ ELİNE ALMASI VE ELİNDE TUTABİLMESİ İÇİN KORKMAMASI GEREKTİĞİN DÜŞÜNÜYORUZ, İNSAN KORKUYORSA EVİNDE DE OLSA DA MAPUSTUR, EĞER CESURSA HAPİSTE DE OLSA ÖZGÜRDÜR …. BURAYA UYGUN OLDUĞU İÇİN ÜNLÜ HUKUKÇU BACON SÖZÜNÜ DE ZİKRETMEK İSTİYORUM; “ ZULÜMLERİN EN BÜYÜĞÜ; KANUN İLE ZULMETMEKTİR”