“HER ALANDA ALINACAK BAŞARILAR BİZİ DAHA ÖZGÜR VE GÜÇLÜ KILACAK”
Cephede kazanılan zaferlerin nesiller boyu kalıcı olması için, akli, ilmî atılımlarla sürekli kılınması gerektiğine dikkat çeken Başkan Numan Şeker, “İman ve özgürlük, millî irade etrafında birbirinden ayrılmaz bir bütünlük oluşturur. Ekonomik, askeri, siyasi, kültürel, sosyal alanda ilerlemek, bu bütünlüğün muhafazasıyla mümkündür. Esasen savaş dâhil bütün zor zamanlardaki millet direnişi, hayatı bu bütünlükle yaşamak içindir” diyerek, şöyle devam etti: “Biz kültürel değerlerimizle uyumlu, onurlu bir egemenliğin her alanda üstün ve başarılı olmakla mümkün olduğuna inanıyoruz. Eğitimde, ilimde, kültürde, teknolojide yapılan çalışmalar, istiklal mücadelesinin gerçek tamamlayıcılarıdır. Asıl bu alanlardaki başarı ve kazanımlar millet olarak bizi özgür ve güçlü kılacaktır. Meşruiyetini milletten alan Cumhuriyet o zaman daha anlamlı ve önemli olacaktır.”
“VARLIĞIMIZI HEDEF ALAN EMPERYALİST SALDIRILAR BUGÜN DE DEVAM ETMİŞTİR”
İhanet odaklarının cephede zincir vuramadıkları milletimizi bilgi, bilim ve teknolojide geri bırakmak için kültürel, siyasi, ideolojik saldırıya geçtiğini vurgulayan Başkan Şeker, “Daha vahimi, ülkemizde binbir alçak yüzüyle terör, iç karışıklıklar ve en son 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi sahneye konulmuştur. 15 Temmuz, tıpkı İstiklal Harbi’nde olduğu gibi, doğrudan varlığımızı hedef alan emperyalist bir saldırıdır. Bu saldırının planlayıcıları, Türkiye’yi öncelikli hedef yaparak, bütün İslâm coğrafyasını bölmeyi, parçalamayı, dize getirmeyi amaçlamıştır. O gün sinesinde canlı tuttuğu Çanakkale ruhuyla darbeci ve işgalci hainlerin karşısına çıkan milletimiz, yeni bir istiklâl mücadelesi vermiştir. 15 Temmuz’da bütün kirli, karanlık plan ve oyunlar bozulmuştur. Şimdi her alanda sağlanacak gelişmeler, bu ruh ve zaferin doğal gereği olmalıdır” şeklinde konuştu.
“EĞİTİMDE BİR YENİLENİŞ HAMLESİNİ BAŞLATMALIYIZ”
Açıklamasında maddi ve manevi kalkınmada birlik ve beraberlik içinde tamamlamanın önemine değinen Şeker, “Bu realitelerin bilincinde olarak, neredeyse yüzyıla yaklaşan bir zaman sonrasında bugün, özgürlüğümüz, istiklalimiz ve istikbalimiz için ölümüne gösterdiğimiz onurlu direnişi taçlandırmak gibi bir sorumluluğumuz var” diyerek, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Bunun için, Eğitim-Bir-Sen olarak, fiziki şartlardan müfredata, seçme ve yerleştirme sistemine, amaçlarına, temel felsefesine kadar, eğitimde bir yenileniş hamlesini başlatmamız ve bu süreci başarmamız gerektiğine inanıyoruz. Ancak bu başarıyı sağlamamız halinde, millî egemenlik, uğrunda ödenen bedellere ve asaletine uygun anlamını bulabilir. Düşünen, doğruyu arayan, tartışan, sorgulayan, değerlerine saygılı, kendine güveni tam nesiller ve en önemlisi aynı milletin çocukları ve kardeşler olarak bu anlamı bulmalı, Cumhuriyeti bu duygu ve düşüncelerle yaşamalı, yaşatmalıyız.”