Bursa Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) tarafından Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesi’nde düzenlenen Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi konulu seminer İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkan Yardımcısı Erol Demirel’in sunumunda gerçekleşti. Seminer öncesi oda üyelerine seslenen BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, “Bilgilendirme toplantısında Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi Taslağı Uygulama Kapsamı Bölümlerine Genel Bakış ve Değerlendirme konularına ilişkin ayrıntılı bilgi edineceğiz. Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi bağımsız denetime tabi olup tam set Türkiye Muhasebe Standartlarını uygulamayan işletmelerin finansal tablolarında uygulayacakları finansal raporlama çerçevesidir. Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi Taslağı’nın amacı, işletmelerin büyüklüğü ile finansal tablo kullanıcılarının ihtiyaçlarına uygun olarak, gerçeğe uygun sunum sağlayan kaliteli ve anlaşılabilir finansal tabloların oluşturulmasıdır.” dedi.
Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi konulu seminer veren İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkan Yardımcısı Erol Demirel yerel finansal raporlama çerçevesi taslağını sadece bağımsız denetim yapacak olanların ilgi alanı olacakmış gibi düşünmenin yanlış olduğunu belirterek, ”İster tek düzen muhasebe sistemi standardı olsun. Ne olursa olsun bunu bizler hazırlayacağız. Denetçiler hazırlamamalı. Onlar bağımsız olmalı. Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi bağımsız denetçilerin dışında da mali müşavirler tarafından öğrenilirse, şirketlerin bağımsız denetim giderleri de düşecektir” dedi.
Kısa bir süre içerisinde kamu yararını ilgilendiren kuruluşların eski muhasebe sistemini uygulamaya devam edeceğini söyleyen Demirel,” Kamu yararını ilgilendirmeyen kuruluşlar ise Yerel Finansal Raporlama Çerçevesini uygulamak zorunda kalacak. Bu Maliye Bakanlığı’nın talimatlarıyla kısa bir süre içerisinde yürürlüğe girecek. Öncesinde bir geçiş dönemi olacak. Bunun uluslar arası geçerliliği de olacak. Bizim öteden beri kullandığımız tek düzen muhasebe kanunumuz düzenli olarak uygulanabilseydi yeni arayışlara girilmek zorunda kalınmayacaktı. Şimdi birçok konuya sıfırdan başlamak zorunda kalacağız” ifadelerini kullandı.
Konuyla ilgili beklentilerini de açıklayan Erol Demirel,”Vergi Usul Kanunu yeniden yazılıyor. Bu kanunun önemli başlıkları elden geçiyor. Birçok çalıştay yapılıyor. İsteniyor ki yerel finansal raporlama ile tek düzen muhasebe raporlaması mümkün olduğu kadar birbirine yaklaştırılsın. Hatta aynı olması isteniyor. Meslek mensupları ve işletmeler olarak her birine ayrı finansal tablo düzenlemek zorunda kalmayalım. Bugün için bu eğer gerçekleştirilemiyorsa da mümkün olduğunca birbirine yaklaştırılsın. Örneğin amortisman yeni Vergi Usul Kanunu’nda yerel finansal raporlama çerçevesine yaklaştırılıyor. Bunların sayısı belki artırılabilir. Amaç ticari karı en güvenilecek şekilde hazırlamak” dedi.
Yerel finansal raporlama çerçevesinin 24 bölümden oluştuğunu kaydeden Demirel, “Son alınan kararlarla birlikte 24 bölümün sayısı 26’ya çıkartıldı. Dipnotlar ve geçiş hükümleri ayrı bir bölüm olarak ilave edildi. Yine bilanço bölümü var. Nakit akış tablosu bölümü var. Muhasebe politikaları tahminler ve hatalar bulunuyor. Bakın diğerleri ile içerikleri aynı. Raporlama döneminden sonraki olaylar da yine içerisinde. Hasılat bölümü var. Yalnız hasılat yeniden düzenlendi. Son hali burada bulunuyor. İştiraklerdeki yatırımlar bölümü var. İş ortaklıklarındaki yatırımlar da var. Maddi durağan varlıklar bölüm on bir olarak geçiyor. Yatırım amaçlı gayrimenkuller her birinde aynı. Maddi olmayan durağan varlıklar on üçüncü bölüm oldu. Kiralama işlemleri bölüm on dört oldu. Teşvik ve yardımlar bölümü var. Borçlanma maliyetleri, varlıklarda değer düşüklüğü, karşılıklar yükümler ve koşullu varlıklar bölümleri biraz basitleştirildi. Yabancı para değişim farklılıkları, işletme birleşmeleri, kontrollü finansal tablolar, kurum kazancı olarak alınan vergiler bölümleri bulunmakta. Ara dönem finansal raporlamayı da dahil ettiler. Enflasyon düzeltmesi diye bildiğimiz bir bölüm de bulunuyor” dedi.