Olay, dün merkez Osmangazi ilçesi Fatih Mahallesi Maruf Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, İstanbul’da annesiyle birlikte yaşayan D.D. (23), üvey babası ile geçinemeyince, 8 ay önce Bursa’daki babasının yanına geldi. D.D., babasının dini nikahlı eşi Özlem Yıldırım 46) ile sürekli tartışma yaşayınca, babası önceki gün oğlunun İstanbul’a geri dönmesini söyledi. İşsiz olan D.D., evden ayrılmasından sorumlu tuttuğu Yıldız ile dün sabah ters ters bakıyor diye tartışmaya başladı. Yıldırım'ı evvela elle boğmaya çalışan D.D., daha sonra eline geçirdiği telle boğarak öldürdü. Üvey annesinin kolundaki iki bileziği alan genç, cesedi battaniyeye sarıp otomobilin bagajına koyduktan sonra evden ayrıldı. Ardından arkadaşları H.Ç. ve K.D. ile buluşan genç, cesedi gömmek için yer aramaya başladı.
BİLEZİĞİNİ BOZDURUP KAZMA KÜREK ALDI
Bu sırada bir kuyumcuya giden D.D., bileziği bozdurduktan sonra kazma ve kürek aldı. Uludağ’ın eteklerinde dolaşan ve uygun yer bulamayan genç ve arkadaşları havanın kararmasını bekledi. Merkez Yıldırım ilçesinde Doğu Garajı mevkiinde gezerken uyuşturucu kontrolü yapan Yunus timleri, şahıslardan şüphelendi. Şüphe üzerine durdurulan araçta yapılan aramalarda bir kadın cesedi bulunması üzerine polis alarma geçti. Ayrıca cesedin altından bir bilezik çıktı.
“TERS TERS BAKINCA ÖFKEME HAKİM OLAMADIM”
İki arkadaşıyla birlikte gözaltına alınan D.D. sevk edildiği adli makamlara cinayet sebebini anlattı. Babasının kendisini evden kovmasından üvey annesinin sorumlu olduğunu söyleyen D.D., “Olay günü evde eşyalarımı topluyordum. Üvey annem, oturma odasında keyifle sigara ve kahve içiyordu. Ters ters bana baktı. Homurdanıp bir şeyler söyleyince öfkeme hakim olamadım. Önce ellerimle, sonra da elime geçirdiğim saç kurutma makinesinin kablo ile boğdum. Çok pişmanım” dedi.
AVUKATI TUTUKLAMAYA İTİRAZ ETTİ
Soruşturmayı yürüten savcı, şüpheli D.D. ve arkadaşları H.Ç. ve K.D.’yi, “gasp amaçlı adam öldürmek” suçundan nöbetçi mahkemeye sevk etti. Şüpheli D.D.’yi tutuklayan mahkeme suç vasfının değişme ihtimaline karşı da H.Ç. ve K.D.’ye her iki günde bir karakola gidip imza atma şeklinde adli kontrol cezası verdi. Bu arada şüpheli D.D.’nin CMK’dan atanan avukatı Kemal Yıldırım ise müvekkili hakkında verilen tutuklama hakkında 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz etti.