İnşaat Yüksek Mühendisi ve eski Deprem Araştırma Komisyonu Başkanı Özgür Öztürk, İnegöl’de 1999 yılından önce yapılmış 4 bin 400 binada yaşayan 80 bin vatandaşın muhtemel bir depremde tehlike yaşayabileceklerini iddia etti. Deprem Haftası dolayısıyla İHA’ya özel açıklamalarda bulunan Öztürk, hafta sonu yapılan 'İnşaat Çalıştayı’ndan çıkan sonuçları değerlendirdi. Öztürk, “Prof. Dr. Şerif Barış, ‘İnegöl’de 10 yıl içinde 6 şiddetinde bir deprem olma ihtimali yüzde 70' demişti. Biz sayın Barış'la Deprem Araştırma Komisyonu'nda birlikte çalışmıştık. Komisyon şu an yok. Mimar ve mühendis çevreleri daha sık bilgilendirilmelidir ki, onlar da bir katkı koyabilsin. Çünkü İnegöl'ün inşaat geçmişini teknik bakımdan başka bilen yok. Son yıllarda büyük bir depremde hasar görebilecek birçok kamu binasından kurtulduk, bu tabii sevindirici bir gelişme. Özellikle eski hastane binası beni çok düşündürüyordu. Bir de bu hastaneyi yeni İnegöl'e yapsaydık dört dörtlük olacaktı. Kentsel dönüşüm için büyük bir avantaj kaçtı maalesef” dedi.
"KENTSEL DÖNÜŞÜM OLURSA KAT ARTIŞI KAÇINILMAZ OLUR"
Çalıştay raporunda, mevcut İnegöl için kat artışının uygun görülmediğini hatırlatan Öztürk, “Mevcut İnegöl'de pek boş parsel kalmadığını da düşünürsek buna katılıyorum, ancak kentsel dönüşüm yapmak istemiyorsak katılıyorum. Peki, kentsel dönüşüm yaptığımız bölgelerde kat artışına ihtiyaç duyulmayacağını nerden biliyorsunuz? Dönüşüm eğer gündeme gelecekse, bu altyapıyla birlikte olacak, dolayısıyla gerekli tedbirler alındığında pekala kat artışı da mümkün ve de kaçınılmazdır” diye konuştu.
4 BİN 400 BİNA DEPREM RİSKİNDE
İnegöl'de 1999 öncesi yapılmış riskli olabilecek 4 ile 7 katlı 4 bin 400 konutun olduğunu anlatan Öztürk, “Buna ilaveten eski sanayi yapılarımız var. Kentsel dönüşüm aynı zamanda eski İnegöl'ün her yönüyle iyileştirilmesi muhtevasını da taşımalıdır. Kısmi iyileştirme zaten olmamalıdır. Alt yapısından otoparkına, yeşil alanından kanalizasyonuna kadar her sıkıntının çözümü amaçlanmalıdır. Dolayısıyla adım adım bu çerçevede hareket etmeli ve yeni İnegöl projesi de bu işin payandası haline getirilmelidir. 1999 yılı depreminin ardından hazır beton uygulaması zorunlu hale getirildi. Bundan önceki binalar farklı bir betondu. Kontrollü şekilde yapılmadıkları riski var. Daha öncede bir çalışma yapılmıştı. Fakat yapılan çalışmalarda bina sağlamlıklarının mevcut depreme dayanıklılığı konusunda standartların altında olduğunu görmekteyiz. Çok kötü durumda değiliz ancak elde edilen numuneler gösteriyor ki, standardın altındayız. Dolayısıyla bu binaların risk analizleri yapılmalı. Belli risk bölgeleri oluşturulmalı. Tespit yapıldıktan sonra çalışmaları kentsel dönüşüm çerçevesinde değerlendirmek gerekiyor. 6-7 şiddetindeki depremde yeni binalarla alakalı bir sıkıntı olmaz. Ufak tefek yapısal hasarlar olabilir, ancak ölümcül kayıplar beklemiyorum. Daha büyük depremler soru işaretidir. Türkiye şartlarında şu anki deprem yönetmeliği yeterlidir” dedi.
MEVCUT İNEGÖL EN RİSKLİ ALAN
Eski İnegöl'ün riskli olduğuna işaret eden Öztürk, “Mevcut İnegöl’ün bulunduğu alanın eskiden göl olma durumu var. Alüvyon zeminle birleşince yüksek büyüklükteki bir depremde yıkıcı etkilere yol açacağı tahmin edilmektedir. Sıvılaşma da daha çok binaların yana doğru yıkılmasına yol açmaktadır. Riskli olabilecek İnegöl’de 1999 yılından önce yapılmış 4 bin 400 mesken var. Yaklaşık 80 bin kişi bu evlerde yaşıyor. Dolayısıyla bu hususta kararlı ve aceleci olmak gerekmektedir” dedi.
80 Bin Kişi Deprem Tehlikesi Altında
80 Bin Kişi Deprem Tehlikesi Altında
Editorİnegöl'ün deprem riski altında olduğu ileri sürüldü.
Yorumlar