Kategoriler

AVRUPA'NIN İT OYUNU VE REFERANDUM

Hani derler ya her işte bir hayır vardır diye...

İşte tamda bu noktada 16 Nisanda 2017'deki referanduma giderken Avrupa’nın iki yüzlülüğünü bir kez daha görmüş olduk.

Hatta tüm Dünya görmüş oldu.

Konu çok taze...

Ak Parti referandumda Evet kampanyasında ülke genelinde ve uluslar arası arenada kampanyalar yapmak için tüm yetkili organlarıyla seferberlik halinde.

Tamda bu noktada AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu kendi vatandaşlarını ziyaret etmek, özel, görüşmeler yapmak ve referandumu anlatmak için Hollanda makamlarından 9 Mart için izin alır.

Öncesinde kabul edilen ve sonrasında ise Hollanda Hükümeti tarafından alel acele iptal edilen bir program olur.

Sonrasında ise Hollanda, kendi ülkesindeki seçimi bahane ederek Çavuşoğlu’na etkinlik izni vermeyip, uçağına iniş yasağı koyunca da, Almanya’da bulunan Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya Rotterdam’a kara yoluyla gitme kararı alır.

İşte bu olanlardan sonra Hollanda aşşalıkca ve saygısızca onlarca uygulama yapar.

Başta Aile Bakanı bayan olmasına rağmen polislerin uygulamaları, korumalarını göz altına almaları vs. gibi uygulamaları bizlerde ekranlardan görünce, bunu yapanların nasıl bir medeniyet anlayışına sahip olduklarını anlayamadık.

Hani birileri diyor ya Hollanda’da seçimler vardı, Türkiye’deki  Bakanlar neden gittiler ki eleştirilerini yapıyorlar.

Velev ki bu söylenenleri doğru kabul etsek, buna karşılık yapılan uygulama normal mi kardeşim?

Hangi yüzyılda yaşıyoruz?

Bu neyin kafası beyler?

Bu anti faşist uygulamada nerden çıktı?

Hani medeniyet diye yüzyıllardır savunduğumuz AB ülkeleri nerde?

Birde bu olaylar hiç olmamış gibi Hollanda’da yaşayan masum 500 bin Türk’e sokakta olanlar, Türklerin üzerine itlerin (köpeklerin)ve atların üstlerine salınmaları da neyin nesi!!!

Vallahi kanım dondu bu görüntüleri izlerken...

Hatta basın mensubu meslektaşlarımın joplandığını ve tartaklandığını görmem sinirlerimi daha da çok yıprattı.

Yine bu yaşanan olayları televizyondan canlı izlerken TRT Ana Haber spikeri Erhan Çelik'in bir vatandaşımızı köpeğin ısırmasından kurtarmak için  yardım etmeye çalıştığında, tartaklanması vicdanlarımızı sızlattı.

Evet AB ülkelerinin hangisine bakarsak bakalım it oyunları yapmaya devam ediyorlar.

İşte size Nazi barbarlığı!!!

Hadi Hollanda’da yakın zamanda secimler var dediler iyide, diğer ülkelerde neden özellikle referandumda Evet toplantıları yapacak kişilere izin verilmiyor?

Aslında sorunun cevabı çok basit!

Şayet referandumda bu aziz millet güçlü bir Türkiye için Evet derse ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelir başına da Recep Tayyip Erdoğan gelir diye bundan korkanlar ellerinden geleni yapmakta.

Örnekler verelim...

Almanya’nın resmi kanallarında resmen Hayır kampanyası videoları yayınlanmakta, İsviçre, Belçika, Avusturya’da buna benzer şekilde gazete ve televizyonlarda algı yönetimi yapılmaktadır.

Şimdi birilerine sormak lazım!

AB merkezinde Türkiye’yi bölmek için bölmek için gece gündüz çalışan ve AB ülkeleri tarafında terör örgütü olarak onaylanan PKK sokaklarda eylem ve yürüyüş yapmakta. Yapılan bu eylem ve gösterilerde ülkemizde aranan suçluların eli kolunu sallayarak dolaşması normal mi?

Hadi bu demokratik haksa ülkemizdeki referandum için siyasi partilerin veya derneklerin özellikle Evet çalışmaları yapmasını neden durduruyorsunuz.

AB ülkelerinde neden Hayır  mitinglerine izin veriyorsunuz.

Bu sorununda cevabı basit,  korkunun ecele faydası yok.

Yine geçen gün bu konuyla ilgili bazı arkadaşlarla konuşurken bu konuyu çok mu şahsileştirdik dediler. Ülke menfaatlerine dikkat etsek daha iyi olmaz mı diye bir tartışma yaptık.

Çoğunluk kararında zaten bu AB ve Dünya ülkeleri bize sağ göstererek her zaman sol vurmadı mı dediler.

Şimdi biz oyunu bozduk, bozmamızda bir kader bağı var diyenler fazlaydı.

Hatta yıllardır AB'nin dediklerini yaptık bizim iyiliğimizi istiyorlar dedik falan filan....

Sonuç meydanda....

Bizi seven meven yok kardeşim.

Çıkar ve menfaat için bizimle arkadaşlık edenler var.

Bu kişilerde gerçek yüzlerini belli etiler.

Bu yaşanan olaylardan sonra bu aziz milletin özellikle AB’ye girme noktasına ciddi endişelerle bakacağını iletelim.

Hatta bununla ilgili İngiltere’deki gibi referandumda bizim vatandaşımızda da AB’ye hayır oylarının giderek arttığını gözlemlediğimi iletmek isterim.

Bu olayların etkisi ile referandumda Evet diyeceklerin sayısının %3-5 bandında arttığını ifade edebiliriz.

Birleri bu yazdıklarıma kendince gülebilir ama ben bu olaylar öncesi %56.3 olarak tahmin ettiğim referandum sonuçlarının %59,6 olarak çıkacağını tahmin ediyorum.

Ne diyelim artık sandıkların kurulmasına 1 aydan az bir zaman kaldı.

Gün ola harman ala..      

BAŞBAKAN YIDIRIM'IN BURSA MİTİNGİ VE FARUK ÇELİK

 

Bursa'nın gündeminde bundan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne zaman Bursa’da miting yapacağı tartışması vardı.

Ama son anda Cumhurbaşkanının Bursa programı iptal edilerek, onun yerine Başbakan Yıldırım’ın programının Bursa’ya alındığını duyduk.

Hazır Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bursa programı iptal olmuş demişken, şayet referandum için Bursa’ya hiç gelmese de bazı spekülasyonların hiç bitmeyeceğini de  iletelim.

Tabi ki bu yazdıklarım  iddiadan ibaret.

Çünkü Başbakan Yıldırım'ın Bursa’ya gelmesi ve yanında Tarım ve Hayvancılık  Bakanı Faruk Çelik'i alması ile birilerine derin bir mesaj verilmiş olduğunuda iletelim.

Hatta yine iddialara göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilerleyen zamanlarda Bursa sorumluluğunu Bakan Faruk Çelik'e vereceği Anakara'da sıkça konuşulan konulardan birisi.

Zaten Başbakan Binali Yıldırım'ın Bursa mitinginde en çok konuşulan konulardan birisi de Bakan Faruk Çelik olmuştu.

Malum 1 Kasım 2015 içinde yeniden tekrarlanan seçimlerde Bursa'dan yeniden Milletvekili Adayı olan Bakan Faruk Çelik için o dönemde birilerinin rahatsız olduğunu ve Ankara’ya sahte dosyalar gönderildiğini Bakan Çelik bir televizyon programında açıklamıştı.

Kendiside bu yaşanan olaylara çok kızdığını ifade etmişti.

Kızmakta da haklıydı çünkü 40 yıl yaşadığı bir yerde siyasete devam etmesi onun en doğal hakkıydı.

Hatta Bakan Çelik 15 Temmuz hain Fetö darbe girişimi sonrasında, ilerleyen süreçte kendisiyle ilgili kimin neler yaptığını, Ankara'da daha iyi anlamış olduğunu söylemişti.

Ayrıca bu konuları da dönemin Başbakanı, şimdi Cumhurbaşkanı olan Erdoğan'ında bildiğini söyledi.

Bakalım siyaset bu, neler olacağı belli değil ama Bakan Faruk Çelik’in önümüzdeki seçimlerde yeniden Bursa'nın abisi olacağını söylemekte fayda var.

Görünen tablo bunları söylüyor.

Evet gelelim Başbakan Yıldırımın Bursa mitingine...

Bursa mitingi için Başbakan 2,5 saat geç gelse de hava soğuk olsa da katılımın iyi olduğunu söylemekte fayda var.

Özellikle Hollanda ile yaşanan krizin halkı yine meydanlara döktöğünü de iletmekte fayda var.

Tabi ki özellikle Evet diyen seçmenlerin sokakları doldurduğunu iletelim.

Bence önceki dönem Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı mitinglerden daha kalabalık bir topluluğun olduğunu iletelim.

Bakalım Bursa'da 16 Nisandaki referandumda yine Türkiye ortalaması üstünde bir oy oranı çıkacak mı hep beraber göreceğiz.

 

                   OLMADI İL MÜDÜRÜ ALİ FUAT GÖLBAŞI!

Bursa’ya yeni atanan bürokratlardan biriside Başbakanlık  Basın Yayın Enformasyon İl Müdürü Ali Fuat Gölbaşı oldu.

Kendisini de tanımam etmem...

Malum Başbakanın Bursa mitingi olunca bizim gazete, dergi ve Çay TV'deki arkadaşlar  akreditasyon için aramışlar müdürlüğü ve bilgi almışlar.

Hatta konuyu bana da iletip dediler ki, ,Necmi bey bundan sonra akreditasyon işlerini Bursa Valiliği yerine, Bursa Basın Yayın Enformasyon İl Müdürlüğü yapacak dediler.

Keşke yapmasaydılar daha iyiydi.

Bundan önce biz hiç bu kadar zorluk çıkaran bir kurumla karşı karşıya kalmadık!

Efendim konunun sıkıntılı taraflarında birisi akreditasyon işinin yani kartların verilmesi işinin sonu gün olan pazar gününe kalmasıydı .

Sonrasında ise bizim medya olarak gazete,dergi ve tv olarak talep ettiğimiz kişi sayının önemli olmadığını, bizim kuruluşa sadece 1 kişi verildiğini söylediklerinde bizlerde şırdık kaldık.

Sanki birileri Başbakan’ın programına basın mensupları gelmesin diye çalışma yapıyorlardı.

Hatta ben bu durumu sormak içinde ben bizatihi kurumu aradım.

Zorda olsa Bursa’ya yeni atanan İl Müdürü Gölbaşı ile konuştum.

Kendisine medya olarak 1 kişinin bu iş için yeterli olmadığını muhabir, kameraman ve yardımcı olarak bir kişinin daha olması gerektiğini iletmeme rağmen yok, ben Afyon’da şöyle yaptım, yok ben Afyon’da ben böyle yaptım diyerek bizleri kale almadı ve dalga geçti.

Konun özeti bu...

Bir basın mensubu, gazete ve dergi sahibi ve özellikle bir dernek başkanı olarak Bursa Basın Enformasyon Müdürü’nün bu yaklaşımından ve yardımcı olmayışından dolayı kendisine bu tavırları yakıştıramadığımı ifade edeyim.

Ayrıca yıllardır Bursa Valiliği Basın Halka İlişkiler Müdürlüğü ve çalışanlarıyla sıkıntısız bir şekilde  çalışırken Basın Enformasyon İl Müdürlüğü’ne bu uygulamayı hiç yakıştıramadım.

Hatta bu konuda Bursa Valisi İzzettin Küçük'e de bu konuyu illetim. Kendiside bu konuyla ilgileneceğini söyledi. Sayın Bursa Valisi İzzettin Küçük’e de bizlere yardımcı olduğu için ayrıca teşekkür ederim.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

Hazır bu konu gündeme gelmişken eski Basın Yayın Enformasyon Bursa İl Müdürü Kadir Akarkaya'dan da bahsetmeden olmaz.

Ak Partiden Milletvekili Aday Adayı olan ve sonrasında tüm adaylar görevlerine geri dönerken Akarkaya ne hikmetse sürgün gibi Ankara’ya araştırmacı olarak sürüldü.

Olayla ilgili siyasi bir çok kişi devreye girse de Akarkaya görevine bir türlü geri dönemedi.

Hani Bursa'da bazı kuruluşlarıyla sıkıntısı veya sorunu olabilir ama bu tarzda bir yaklaşımın pek hoş olmadığını iletelim.

Hakkaniyet noktasında bir sıkıntı olduğu kesin.

Ayrıca Akarkaya’nın Milli Görüş geleneğinden gelen bir kişi olarak mağdur olması nedeni ile akıllarda soru işareti kaldığını iletelim.

Ne diyelim her kesin bir hesabı var Yaradan’ında.Hayırlısı...

         OLAY TV'DE NECMİ İNCE İLE ZİRVEDEKİLER FARKI!

Öncelikle dört yıl ardan sonra Olay Televizyonu’nda olmaktan büyük onur ve gurur duyduğumu belirtmek isterim.

Hatta yeni programımla yine sizlerle olmaktan da ayrıca memnun oldum.

Bu konuda göreve başlamamda bana destek veren eski Bakanımız ve Olay Medya Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Cavit Çağlar'a, Mehmet Ali İnan'a ve İsmail Öztat abime çok teşekkür ediyorum.

Her zaman olduğu gibi bundan sonrada, Bursa’da iş dünyası ve siyasette zirveye çıkmayı başarmış olan kişileri Olay Televizyonu ekranlarında sizlerle buluşturmaya devam edeceğim.

Bundan böyle Olay Televizyonu’nda her Perşembe 21:30-22.30 saatleri arasında canlı yayında, Necmi İnce İle ZİRVEDEKİLER Programı’nı izlemenizi tavsiye ederim.

Bursa'yı Dünyaya tanıtmaya devam ediyoruz...

Bizi izlemeye devam edin....

Selam ve Dua ile,

 

 

 

Yorumlar