İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına, tutuklu sanıklar eski Başakşehir İlçe Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürü Zafer Kuloğlu, eski Başkomiser Halil İbrahim Alan ile tutuksuz sanık eski polis Erdoğan İkiz ve taraf avukatları katıldı. Davanın biteceği hatırlatılarak son sözleri sorulan sanıklar beraat talebinde bulundu.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Zafer Kuloğlu'nu "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanık Halil İbrahim Alan'ı da aynı suçtan önce ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum eden mahkeme, sanığın hal ve tavırlarını dikkate alarak cezasını müebbete indirdi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, tutuksuz sanık Erdoğan İkiz'in suç işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatine hükmetti.
Olayın geçmişi
Darbe girişimine ilişkin İstanbul 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 29 polis hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı. Bu davada sanıklar eski dördüncü sınıf emniyet müdürü Zafer Kuloğlu, eski başkomiser Halil İbrahim Alan ve tutuksuz sanık eski polis Erdoğan İkiz'in dava dosyası ayrılmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, sanıklar Zafer Kuloğlu ve Halil İbrahim Alan'ın Bahçeşehir Polis Merkezi Amirliğinde görev yapan Polis Memurlarını toplayarak darbeci askerlere karşı direnmemeleri ve karakoldan çıkmamaları yönünde talimat verdikleri belirtilmişti.
Zafer Kuloğlu’nun, silahlı kalkışma-darbe teşebbüsü sırasında kamuflaj elbiseyle tankın içerisine girecek kadar azılı örgüt militanı olduğuna değinilen Mithat Aynacı'yla irtibat kuran, darbe gecesi onun bulunduğu mahale giden kişi olduğu ifade edilmişti. Sanıklardan Zafer Kuloğlu'nun darbe girişimi sırasında emrindeki polislere darbeci askerlerle çatışmama emri verdiği ve üstlerinden gelen emirleri altlarına iletmediği belirtilmişti.
Sanık Kuloğlu'nun ayrıca darbe girişimi sırasında tankın içinden çıkan eski Emniyet Müdürü Mithat Aynacı ile birlikte hareket ettiği ve o gece 3 kez telefon ile görüştüğü belirtilerek, sanığın özel aracıyla Bahçeşehir'den Fatih'e kadar geldiği ancak Aynacı'nın yakalanmasından sonra geri döndüğü ileri sürülmüştü. İddianamede, diğer sanıkların da darbeciler karşı direnmediği ve görev yerlerine gitmediği kaydedilmişti.