"Sinirliydim, bayana çarptım"
Duruşmada sanık Hakan Dündar, kimlik tespiti sırasında markette çalıştığını ve bin 500 lira kazancı olduğunu söyledi. Sanık savunmasında suçlamayı kabul ettiğini belirterek, "Olay günü annemle kavga etmiştim, evden çıktım. Sinirliydim, işe doğru gidiyordum. Ben tıp fakültesinde başarılı bir öğrenciydim ancak bir süre sonra tıkandım. Hala kaydım vardır ancak devam etmiyorum. Yolda giderken kaldırımda bayanı gördüm. Kaldırım dardı ayrıca park edilmiş araçlar da vardı. Sinirliydim, bayana çarptım çok sert bir şekilde çarpmadım. Bayan bana, 'Gerizekalı' dedi. Bende sinir olduğum için, 'Sen kime gerizekalı diyorsun?' dedim. Omzundan bayanı itekledim biraz kuvvetli olmam bayanın da zayıf olması nedeniyle yere düştü. Sonrasında olay yerinden ayrıldım. Benim polisten kaçma amacım yoktu" şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanının sanığa 'Müştekiye bilerek mi çarptın?' diye sorması üzerine sanık, "Sinirliydim bayana bilerek çarptım" dedi.
"Müvekkilimdeki sıkıntı öfke kontrolüdür"
Duruşmada söz alan sanık avukatı, "Benim müvekkilim tıp fakültesi 1. ve 2. sınıfı birincilikle bitirmiştir. Müvekkilim üstün zekalı birisidir. 3. sınıfta psikolojik sorunları başlamıştır. Ankara'da tedavi görmüş ve İstanbul'a dönmüştür. Burada Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde tedavisine devam edilmiştir. Müvekkilimdeki sıkıntı öfke kontrolüyle ilgilidir. Öfke kontrol sistemiyle ilgili test yapılması gerekir. Müvekkilimin müştekiye vurmasının tek sebebi 'gerizekalı' söylemidir" diye konuştu.
"Sanığın bu eylemi, nefret suçu olarak kabul edilmeli"
Müşteki avukatı Şengül Karslı söz alarak, "Müvekkilimin yaşadığı olayın psikolojik etkisi nedeniyle sanıkla karşılaşmak istemediğinden salonda hazır değildir. Sanıktan şikayetçiyiz davaya katılmak istiyoruz. Müvekkilim önce insandır kadın olmasının ötesinde. Bir ağaç veya direk değildir. Cüsse olarak kendisinden zayıf olan kadına kadın olduğu için ya da başörtülü olduğu için yumruk atmıştır. Sanığın bu eylemi nefret suçu olarak kabul edilmelidir, cinsiyete bağlı bir eylemdir. Bu eylemin müvekkilimin ruhunda ve psikolojisinde açtığı yaraların telafisi yoktur. Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
Esasa ilişkin son sözü sorulan sanık, "Ben bayana yumruk atmadım, yalnızca elimle itekledim. Benim kardeşlerim de başörtülü. Bayanın başörtülü olması nedeniyle eylemde bulunmadım, yalnıza söylenen söze tepki gösterdiğim için olay gerçekleşti" ifadelerini kullandı.
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Hakan Dündar'ı "kasten yaralama" suçundan önce 6 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı. Sanığın iyi halini dikkate alan mahkeme cezada indirime giderek 5 ay 16 gün hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Mahkeme ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmederken, sanığın tahliyesine karar verdi.
İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Hakan Dündar'ın 29 Eylül'de yolda yürüdüğü sırada şikayetçi Aycan Çelik'e yumruk atmak suretiyle yaraladığı anlatılmıştı. İddianamede sanık Hakan Dündar'ın, "basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde kasten yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.