Hanım Ağa Çetesine Ağır Ceza

Bursa İnegöl Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Hanım Ağa Çetesi üyelerinin karar duruşması gerçekleştirildi. 11. Kez hâkim karşısına çıkan üyeler, ağır ceza aldılar. Hanım Ağa lakaplı S.Ş. 16 yıl hapis ceza alırken, iki yıl sonda İnegöl’e bağlı Çayyaka köyünde cesedi bulunan üniversiteli Sinem dosyasından da yargılanan Erdal Güneş 77 yıl+müebbet hapis cezası aldı. Diğer iki sanık Yücel Bayzın 36 yıl, Samet Güneş müebbet hapis aldı.
İnegöl’de adam öldürtüp, haraç topladıkları iddia edilen 15 kişilik çete, 23 Mart 2012 tarihinde, polis tarafından düzenlenen operasyon sonucu çökertilmişti. Alanyurt bölgesinde çeşitli mekanlara yapılan baskınlarda 15 kişi göz altına alınırken, adı daha önce de kayıp üniversiteli genç kız Sinem Yurdanur olayı ile gündeme gelen ve 30 ayrı suçtan sabıkası bulunduğu bildirilen Emrah K., operasyon sırasında, bulunduğu evin kapısını polise açmayıp, tabanca ile intihar etmişti. Düzenlenen operasyonda "örgüt kapsamında adam öldürtmek, suç işlemek için örgüt kurma, örgüte üye olma, nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, konut dokunulmazlığını ihlal, kasten adam yaralama, uyuşturucu ticareti yapma, iş yeri kurşunlama" suçlarından 15 kişiyi gözaltına alınıp tutuklanmışlardı.
2 yıldan bu yana yargılanan hanım ağa çetesinin üyelerinin karar duruşması bu gün gerçekleştirildi. İnegöl Ağır Ceza Mahkemesi, 50 kişiyi mağdur duruma sokan çete üyelerinin gözünün yaşına bakmadı.
Hanım Ağa lakaplı S.Ş. 16 yıl hapis ceza alırken, Sinem Dosyasından da yargılanan Erdal Güneş 77 yıl+müebbet hapis cezası aldı. Diğer iki üye Yücel Bayzın 36 yıl, Samet Güneş müebbet hapis aldı.
Çeteye yönelik düzenlenen operasyon sırasında, cesedi bulunan üniversiteli Sinem Yurdakul olayının birinci derece sanığı Emrah Kaya ise baskın düzenlenen evde intihar etmişti.
ERDAL G.'NİN İFADESİ SİNEM'İ BULDURDU
Öte yandan, Sinem Yurdanur cinayeti ile alakalı ifadesine başvurulan Erdal G.’nin, "Ben normalde Sinem Yurdanur’u tanımazdım. Onun ev arkadaşı olan H.T.’yi de tanımazdım. O dönemde Emrah K. ile çok fazla samimiyetim yoktu. Fakat Emrah, o iki kızla görüştüğünü bana anlatıyordu. Bunlardan bahsederken, ‘İstanbullu iki kız’ diye bahsederdi. İlişki olarak da normal arkadaş olduklarını söylerdi. Emrah bana, Sinem’in ortadan kaybolmasından çok sonra yani özel bir kanala beraber gidip geldikten sonra bir gün bana Sinem’i öldürdüğünü itiraf etti. Bunu da yine aramızda normal konuşurken ben kendisine ‘oğlum gerçekten bir şey yaptıysan söyle’ demem üzerine bana kendisinin o dönemde ev arkadaşları ile birlikte kaldığı, Hastane Caddesi üzerindeki eve gittiklerini söyledi. Belli bir süre geçtikten sonra bunu bana anlatmıştı. Ben de kendisine ‘sen bana söylemedin, ben de duymadım’ deyip konuyu kapattık. Bir daha bu mesele ile ilgili hiç konuşmadık. Benim Sinem ile ilgili herhangi bir olaya hiçbir şekilde dahlim yoktur. Benim tahminim Emrah’ın götürüp attım dediği yer İsaören köyünü geçtikten sonra yol ikiye ayrılır. Çatalın biri Erikli’ye devam eder, diğeri Çayyaka ve Boğazova’ya devam eder. Her iki tarafta da kayalık ve uçurum olan yerler vardır. Benim bu konuda söyleyeceklerim bunlardan ibarettir" ifadesi kayıp kızın cesedine ulaşılmasına vesile olmuştu.