Eski Vali Şahabettin Harput'un da aralarında bulunduğu 17'si tutuklu, 31'i tutuksuz, 12'si firari 60 sanığın Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmalarına devam edilirken Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuksuz yargılanan 4 iş adamı hakkında hazırlanan tutuklamaya ilişkin talep yazısı mahkemeye sunuldu.
Talep yazısında, iddianamede aralarında "örgütün para kasaları"nın da bulunduğu öne sürülen 4 sanığın, FETÖ'yle irtibatı nedeniyle kapatılan Orhangazi Üniversitesinin mütevelli heyeti üyesi oldukları ve örgütün tam bağlılığı olmayan üyelerini, bağlı dernek, vakıf ve şirketlerde idari görevlere getirmedikleri vurgulandı.
Tutuksuz yargılanan 4 iş adamından E.A'nın bir süre cezaevinde kaldıktan sonra etkin pişmanlıktan faydalanarak tahliye edildiği anımsatılan talep yazısında, yeniden tutuklanmasına yönelik gerekçelere yer verildi.
"Subay kıyafetli iki gence kol saati taktı"
Talep yazısında ifadelerine yer verilen E.A'nın eski damadı S.T, 2009 yılında kayınpederinin Mudanya yolundaki evine gittiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Evde ismini hatırlamadığım Fetullah Gülen örgütünün imam abilerinden biri ve genç yaşta iki kişi vardı. Çaylar içilirken örgütün imamı, 'Genç arkadaşların size sürprizleri var.' dedi. İki genç, villanın üst katına çıkıp üstlerini değiştirip geldiler, yukarı sivil kıyafetle çıkan iki genç aşağıya geldiklerinde deniz subayı kıyafetlerini giymişlerdi. İsmini bilmediğim örgüt imamı, 'Bu iki arkadaş hizmetimizin ordudaki neferlerinden sadece birileri, açığa çıkmamak için gayret içindeler.' açıklamasını yaptıktan sonra E.A, ordu içine sızmış olan bu iki subaya saat hediye ederek kollarına taktı ve başarı dileklerini sundu."
"Şirketin kaynaklarını örgüte kullandırma isteği ve amacıdır"
Evli kaldığı dönemde E.A'nın iki şirketinde genel müdürlük yaptığını anlatan S.T, şu bilgileri paylaştı:
"E.A, şirketlerin her yıl sonu hesaplarını kapattığında paralel hizmet çetesine müşteri çeklerinden himmet veriyor ve 'Köye babama giden' diye açtığı gayriresmi hesaplarda haricen gönderdiği paraların takibini yapıyordu. E.A, şirketinin içinde bulunduğum dönemde ve sonrasında paralel yapının organize ettiği Türkçe Olimpiyatları'na sponsor olmuştur. Şirketin sadece paralel yapı ile ilgili bir organizasyon içinde sponsor olması, sadece hizmete olan maddi desteğin resmileştirilmesidir.
Yine şirket, reklamlarını kapatılan Samanyolu kanalı ve Zaman gazetesi ile yapmakta olup, diğer ürün ve organlardan reklamlar yok denecek kadar azdır. Bunların tek amacı, şirketin kaynaklarını örgüte kullandırma isteği ve amacıdır. Reel olarak şirketin resmi satış rakamlarına reklam oranlaması yapıldığında bu gerçek açığa çıkacaktır."
E.A'ya ait şirketlerle ilgili yöneticisi bulunduğu dönemde herhangi bir şekilde vergi ve SGK yönünden denetleme yapılmadığını kaydeden S.T, "Hatta bir defasında 2011 yılında E.A'nın sahibi olduğu bir gıda şirketine ait süt çiftliği için yatırım teşviği alındı. Mamul üretme tesisi kurulması gerekirken bu tesis kurulmadan yatırım teşvikinden faydalanılmıştır." ifadelerini kullandı.
"Yemeklerden arta kalanlar alt kattakiler görmesin diye çöpe atılırdı"
Talep yazısında ismi gizli tutulan tanığın, "Orhangazi Üniversitesinin muhasebesinde çalışan soy ismini bilmediğim 'Murat' isimIi şahıs, il dışından veya Bursa merkezden gelen orta yollu iş adamlarına üniversiteyi gezdirirdi. Bu sırada Fetullah Gülen'den, hizmet hareketinden bahsederdi. Bahsederken de hüngür hüngür ağlardı. Oysa ki bu şahıs normal konuşmasında hep bel altı küfür eden bir karaktere sahipti ancak orta yollu iş adamlarını ikna etmek için ağlayarak üniversiteyi gezdirirdi." şeklindeki beyanına da yer verildi.
Aynı tanık, ifadesinde şunları belirtti:
"Hatta bu Murat'ın gezdirdiği adamlara, 'Bu üniversiteyi 25 milyon liraya yaptırdık, örgütün bir lirası yok, 25 milyonu sizin gibi abilerin himmet parası vermesi ile tedarik ettik. Yani sizler yaptırdınız bu üniversiteyi, bizler bu üniversitenin bir sakızına bile dikkat ediyoruz, abilerimizin emeği var burada.' diyerek gezdirdiği şahısları ikna ettiğini biliyorum. Oysa ki en üst katta yapılan toplantılarda etin en güzeli ve her çeşidi, tatlı, yiyecek ve içeceklerin her çeşidi ve en kalitelisi ikram ediliyordu. Yemeklerden arta kalanlar, alt kattakiler görmesin diye çöpe atılırdı."
Öte yandan, E.A'nın etkin pişmanlıktan faydalanarak tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edildiği anımsatılarak, sanığın FETÖ'yle irtibatını inkar ettiği ve örgüt yapılanmasına dair yeni ve önemli ayrıntıları paylaşmadığı da talep yazısında yer aldı.