Bu köşe yazıma geçmişte yaşanan önemli bir hadiseyi anlatarak başlamak istiyorum.
Adalet duygusuyla ve adalet merkezli uygulamalarıyla iyi bilinen Hz. Ömer, bir gün hutbe verirken,topluluğa sorar: “Eğer ben günün birinde eğrilirsem siz ne yaparsınız?” Dinleyenlerden biri ayağa kalkar ve şöyle cevap verir: “Seni kılıçlarımızla doğrultmasını biliriz!” Hz. Ömer, aldığı bu cevap üzerine şükrederek “Allah’ım, Sana hamd olsun. Ömer eğrildiği zaman bu cemaat içinde onu düzeltecek kişiler var.” der.
Malum 31 Mart yerel seçimleri geride bıraktık.
Seçim sonuçlarından sonra, AK Parti’de hala beklenen adımların atılmadığını görüyoruz.
Bu seçimlerde AK Parti oylarını koruyup, %52 oy alsa da bazı büyükşehirleri de, halkın verdiği mesaj nedeni ile kaybetti.
Halkın istekleri olan;
-EYT sorununun çözülmemesi,
-Ek gösterge konusunun seçim sonrasına kalması,
-AF meselesi görünmezsen gelinmesi,
-FETÖ ile mücadelede beklenen adımların atılmaması,
—Enflasyon, döviz kurlarındaki yükseliş ve ürünlerin fiyatlarının artması gibi sorunların büyümesinden dolayı özellikle Cumhur İttifakında yani AK Parti ve MHP oylarında ciddi kaymalar oldu.
Bazı Büyükşehirlerde, Cumhur İttifakına tepki olsun diye Millet İttifakına veya diğer partilere oy verilmiş oldu.
Cumhur ittifakı İstanbul, Ankara, Antalya, Adana, Mersin, Bilecik ve Bolu gibi bazı illeri kaybetti.
Ha bu arada unutmadan malum İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Ekrem İmamoğlu mazbatasını alarak başladı ama AK Parti’nin itirazları hala devam ediyor.
Bu itirazları da AK Parti’de Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz gerçekleştiriyor.
Gerçi Türkiye yerel seçimler sonrası Ali İhsan Yavuz’un kim olduğunu daha yakından tanısa da, AK Parti’nin kaybettiği illerde kaybetmesinin baş sorumlusunun Ali İhsan Yavuz olduğunu söyleyebiliriz.
En azından vatandaş öyle düşünüyor.
Hatta bazı vatandaşlar ‘’madem Millet İttifakı bu kadar yanlış iş yapmış siz neredeydiniz?’’ diye soruyor.
Neden müdahale etmediniz diye tepki gösterip, bir an önce Ali İhsan Yavuz'un istifa etmesi gerektiğini söyleyenlerde var.
Çünkü yerel seçimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı olarak görev yapmıştı. Tüm sorumluluk ondaydı, tüm tedbirleri öncelikle onun alması gerekiyordu.
Bu arada AK Parti’nin kaybettiği illerden birisi olan Bolu ilini de bilerek yazdım. Çünkü geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Bolu Belediye Başkan Adayı Fatih Metin kaybettiği bir seçim sonucunda mükâfat olarak, T.C. Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı olarak atandı.
Ben bu kişiyi tanımıyorum, belki de çok değerli birisidir, bilemiyorum.
Ama ben konuya siyaseten baktığımda, yerel seçim sonuçlarında başarısızlığa ceza verilmesi beklenirken, enteresan gelişmeler yaşanıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bu kararnameleri imzalamasının nasıl bir gerekçesi var merak ediyorum.
Ya da benimde her zaman yazdığım gibi bu kararnameleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yalnız kalışını gösteren bir sonuç olarak görüyorum.
Aslında AK Parti seçmeninde, yerel seçimler sonrası benimde sık sık yazdığım bazı beklentileri vardı.
Özellikle;
-MKYK ve MYK değişikliği,
-Genel Başkan Yardımcıları değişikliği,
-Kabine değişikliği,
-Bazı il ve ilçe başkanlarının görevden alınması,
gibi adımların atılmasını beklerken, çok farklı bir adım külliyeden atılıyor.
AK Parti’nin yerel seçimler öncesi kırılgan teşkilat yapısını düzenleyici adımlar atmaması, seçmenin ulaşamadığı Bakan, Milletvekili,il ve ilçe başkanlarının seçmene verdikleri sözleri tutmaması da seçimde Cumhur İttifakı’nın büyük şehirleri kaybetmesine neden oldu.
Şayet seçmenin bu mesajını, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan görmüyorsa veya bu sorunlar kendisine iletilmiyorsa, bir sonraki seçimlerde, AK Parti çok daha kötü sonuçlar alabilir.
Malum yakın zamanda bazı siyasi partilerin de kurulacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bu yeni kurulacak partiler içerisinde yine AK Parti ile tanınan başta Abdullah Gül desteklik Ali Babacan önderliğinde siyasi bir parti kurulacağına, Ahmet Davutoğlu önderliğinde ise bir başka siyasi parti daha kurulacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Şayet siyasi arenada özellikle Ak Partiden kopan siyasiler 2 siyasi parti kurarsa, AK Parti’den ciddi kaymalar yaşanabilir.
Bununla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın radikal kararlar alması bekleniyor.
Gerçi benimde her zaman yazdığım gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan her geçen gün git gide yalnızlaşmaya devam ediyor.
Dikkat ederseniz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üstünden yükünü alacak, herhangi bir Bakan veya başka bir siyasetçi yok.
Hatırlarsınız bundan önceki yıllarda süreç hiçte böyle değildi.
Bazı Bakanların sıkıntılı günlerde veya zamanlarda açıklamalar yapması, hem piyasaya hem de uluslararası kamuoyuna verdikleri güven dolu mesajlar, hemen karşılık bulurdu.
Ama şimdi süreç hiçte öyle değil maalesef.
Özellikle Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak o kadar çalışmasının, yeni ekonomik paketler açıklamasının, ekonomi piyasalarında çokta etkili olmadığını görüyoruz. Hatta tersine piyasalarda döviz kurunun çıkmasına sebep olduğunu söyleyenlerde var.
İşte benim gördüklerim bunlar...
Bu gördüklerimi Ankara’nın da gördüğünü düşünüyorum.
Ama ne hikmetse gerekli adımlar atılmıyor veya atılamıyor!
Şayet süreç böyle devam ederse, bir sonraki seçimlerde AK Parti’de oy kaybının devam edeceğini ve daha çok büyük sıkıntılar yaşanacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Bakalım ilerleyen günlerde neler olacak, hep birlikte izleyeceğiz.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN BAŞKANLARA UYARI!
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Kızılcahamam kampında, belediye başkanlarını uyardı. Hatta ‘kibirlenmeyin ve halka üstten bakmayın, telefonlarınızı kapatmayın 7/24 açık olsun, halkın elini sıkın ve onlarla görüşün, olmadı siz yanlarına gidin’ dedi.
Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan belediye başkanlarına bu uyarıları yaparken, bu yerel seçimler öncesinde Bursa’da bazı belediye başkanlara bırakın ulaşmayı, aramanıza geri bile dönmeyen başkanlar vardı. Hatta seçim zamanında bile, davet etmemize rağmen gazetemize ziyarete gelmeyenler vardı.
Notumuzu aldık...
GEÇMİŞ OLSUN BURSA!
Bursa’nın Yıldırım İlçesi Otosansit Sanayi Sitesi’nde faaliyet gösteren bir fabrikada meydana gelen patlamada 3 işçimiz hayatını kaybetti, 9 işçimiz yaralandı. Vefat eden işçi kardeşlerimize, Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz.
Bu kazaların olmaması için gerekli tedbirler alınarak hem işveren, hem de işçi için güvenli ortamların oluşturulması gerekmektedir.
Yoksa bu üzücü haberleri maalesef daha çok duyarız.
Onun için geçmiş olsun Bursam...
HOŞ GELDİN YA ŞEHRİ RAMAZAN
Benim en çok sevdiğim aylardan birsi de Ramazan ayıdır.
Özellikle üç ayların başlangıcı ile bu aya hazırlanırız.
Recep ve Şaban ayı derken hamd olsun Ramzan ayına da Rabbimiz bizleri kavuşturdu.
İnşallah bu ayın hikmetini ve kadirini bilen kullarından oluruz.
Malum bu günlere gelmek isteyip de, gelemeyenlerin olduğunu da unutmamak lazım.
Üç günlük Dünya sevgili dostlar, kimseye kalmıyor işte.
Özellikle bu Ramazan ayında oruç tutan veya tutamayan tüm vatandaşlarımızın, herkese karşı saygı ve sevgi çerçevesinde hareket etmesi lazım.
Benimde en çok rahatsız olduğum; Ramazan ayında oruç tutmayan kişilerin özellikle topluma açık olan yerlerde veya mekânlarda oruçlulara nispet yaparcasına sigara içmesi veya göstere göstere yemek yemesidir.
Bu konuda biraz daha hassas olmanın çok daha iyi olacağını düşünüyorum.
Ayrıca Ramazan ayının, Kuran ayı olduğunu da ifade etmemiz lazım.
Peygamber Efendimiz (S.A.V) bu ayda Kuranı Kerimi hatim yapardı.
Bizlerde en azından bu mübarek ayda Kuranı Kerimi bir kez okumalıyız.
Arapçasını bilmiyorsak, Türkçesini okuyarak bitirelim.
En azından böyle bir hedefiniz olsun.
Bizden hatırlatması...
Rabbim bizlere, bir dahaki Ramazan aylarına ve Bayramlarına erişmeyi nasip eder inşallah.
Şimdiden Ramazan ayınızın hayırlara vesile olmasını temenni ederim.
'İnsan Ramazan ayının faziletini bilseydi,y ılın hepsinin Ramazan olmasını isterdi.'Hadis (Buhari)
Selam ve Dua ile,