Bir kıssa ile yazımıza başlayalım...
Sarayda büyümüş bir asil zade delikanlı atıyla gezintiye çıkmıştır.
Bir obadan geçerken çadırın önünde bir kız görür ona aşık olur.
Sonrada onunla evlenir.
Evlendikleri gecenin sabahında kız kocasına derki ''beyim sen saraylara büyümüşsün ben ise çadırlarda büyümüşüm. Sen kendini bana tanıt.Nelerden hoşlanırsın nelerden hoşlanmazsın seni mutlu etmek için neler yapmalıyım.Bana yardımcı ol ki kalbini kıracak bir hareket yapmayayım''der.
Bu sözler üzerine delikanlı hayran kalır ve çok mutlu olur.
Sonra der ki ''Asıl sarayda büyüyen sensin.Cenab-ı Hakka şükürler olsun''der.
Peygamberimizde dünya mutluluğu üç şeyle kaimdir der.
Bunlar saliha bir kadın, geniş bir ev, iyi bir binek'tir.
Diğer bir hadiste;''müminlerin iman bakımından en olgunu ahlakı en güzel olanıdır. Sizin en hayırlınız hanımına karşı hayırlı olanınızdır'' demiştir.
Kadınlarınızın hoşa gitmeyen huyları olduğu gibi hoşuna giden huyları da vardır.
Geçinmeye bakınız.
Kadının huysuzluğuna sabreden kocanın yeri cennettir. Kocanın huysuzluğuna sabreden kadının yeri de cennettir.
Hz.Ömer (R.A)evde çocuk gibi olun dışarıda erkek gibi olun demiştir.
Bir gün sahabeden biri hanımıyla münakaşa etmiştir, halife Hz.Ömer'e şikayet için yola çıkmıştır.
Eve yaklaşınca bakar ki aynı durum Hz.Ömer'in evinde de var.
Geri döner giderken Hz.Ömer fark eder adamı çağırır neye geldin niçin dönüyorsun der.
Adam ''Ya Ömer hanımından şikayete gelmiştim baktım ki aynı durum senin başında da var.''der.
Sonrada Hz. Ömer adama ''Hanımlarımız ekmeğimizi pişirir, çamaşırlarımız yıkar, evimizi temizler, çocuklarımızın terbiyesiyle meşgul olur, nefsimize haramdan korur, onunla iyi geçinmelisin''der.
Peygamber Efendimizde gün içinde devesini ve keçisini sağar, yemler, evi süpürür, elbisesini yamar, hizmetçiyle birlikte hamur yoğurur, çarşıdan aldıklarını bizzat kendi taşırdı.
Evimizde sevgi, saygı, hoşgörü ve yardımlaşma olduğu zaman gerçek mutluluk yaşanır.
Yoksa lüks ev, lüks eşyalar mutluluk kaynağı değildir.
Bir yüce sözle bitirelim, hadisi şerifte der ki ''Büyüğüne saygı göstermeyen, küçüğüne merhamet etmeyen bizden değildir''der.
Selam ve dua ile...