İSLAMOĞLU SAHİBİ SERDAR İSLAMOĞLU: İSLAMOĞLU SAHİBİ SERDAR İSLAMOĞLU

 SEKTÖRÜN EN ŞEFFAF ÜRETİM YAPAN FİRMASIYIZ!

Çay Televizyonu ekranlarında, usta gazeteci Necmi İnce'nin moderatörlüğünde yayınlanan GENÇLERLE İNCE BAKIŞ programına konuk olan İSLAMOĞLU Grup Unlu Mamüller Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İslamoğlu, üniversiteli gençlere İSLAMOĞLU unlu mamüllerinin başarı hikayesini anlatttı.

Hiçbir başarı tesadüf değildir

İslamoğlu markasını oluştururken zorluklarla karşılaştık, sektörde sıkıntılar çektik. Hani derler ya büyüklerimiz “Cefa çekmeden sefa sürülmez” o yüzden sektörün cefasını da çektik, cefasını çektikten sonra altyapıyı devam ettirerek, süreci daha iyi hale getirmeye çalıştık. İki şubedeyken 70 metrekare bir üretim alanımız vardı. Şuan 8 şubemiz var. Bin metrekare , 4 katlı bir üretim alanımız var. Altyapınıza yatırım yaparsanız başarı gelir. Kaliteli üretim, sağlıklı üretim, hijyenik üretim yaparsanız, özellikle bizim sektörde başarı gelir.

Başarının anahtarı başaracağınıza inanmak ve yaptığınız işe aşık olmaktır.

Bizim sektörde şöyle bir şey var. Örnek veriyorum, adam börek yapıyor, o onun en iyi ürünü oluyor altına diğer ürünleri koyuyor. Bizde öyle değil. İşimize olan aşkımız ve başaracağımıza olan inancımız bizi zirveye taşıdı. Biz börektede en iyisiyiz, yaş pasta da en iyisiyiz, ekmekte de en iyisiyiz. Hiçbir ürünü birbirinden ayırmıyoruz. Her ürüne aynı argeyle aynı inovasyonla yaklaşıyoruz. Biz işimize o kadar aşık olduk, o kadar

İSLAMOĞLU Grup Unlu Mamüller Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İslamoğlu usta gazeteci Necmi İnce'ye İslamoğlu markasınının dününü, bugününü, yarınını anlattı.

Necmi İnce: Serdar İslamoğlu kimdir?

Serdar İslamoğlu:Serdar İslamoğlu 1984 yılında Rize'nin Gündoğdu İlçesi, Veli Köy'de doğdum. Sonrasında rahmetli dedem Bursa'da ticaret hayatına atılınca 1987 yılında Bursa'ya göç ettik.

Necmi İnce: Dedenizin Bursa'da ticarete başlama hikayesinden bahseder misiniz?

Serdar İslamoğlu: Dedemlede konuşurduk biz bunları anlatırdı bize, işin inceliklerini detayları. Heykel'de küçük bir ekmek fırını ile işe başlıyor. Tabi o zamanlar yoksulluk, dükkanlarda sadece ekmek. Çok iyi hatırlarım ben müşreti gelirdi, tam ekmek alamazdı. Yarım ekmek satardık biz. O şekilde süreçler vardı.

Necmi İnce: Karadeniz ekmeğimi satılıyordu o zaman?

İş adamı Serdar İslamoğlu: Normal ekmek satılıyordu. 1987 yılında dedemiz heykelde o işe başlayınca bizde Bursa'da gençliğimizi geçirmek zorunda kaldık. İlkokul, ortaokul, lise dönemimiz Bursa'da geçti.

Necmi İnce: Dedeniz geldi, çocukları var, babanız da kaç kardeş bu arada?

Serdar İslamoğlu: Babamız 4 kardeş bir tanesi yurt dışındaydı. Diğer iki kardeşle beraber burada ticaret hayatına atıldılar. Dedem, babam ve amcam bir aile şirketi, o şekilde süreç başlıyor.

Necmi İnce: Peki siz ne düşünüyordunuz ticaret hayatıyla ilgili o zamanlarda ilerisi için ?

Serdar İslamoğlu: İlkoul, ortaokul ve liseyi Bursa'da bitirdikten sonra dedemizin yanında tabiri caizse çıraklıktan başladık sektöre.

Necmi İnce: Patron çocuğu olmadınız yani.

Serdar İslamoğlu: Kesinlikle hayır. Gelipte bu dükkan senindir gel başına geç diye bir şey olmadı. Biz bu işin mutfağına geçtik. Hamur yoğurduk, pişirdik, tamamen işin en alt tabakasından yteişmeye başladık. Sene 1998 yılları. Sonrasında işte dışarıda simit satmaya başladık. Başımızda gezdirdik. Günde 40-50 tane simit satardım ben. Dedem işin başındaydı sattıktan sonrada topladığımız ücreti dedemize hesap olarak sunardık. Öyle disiplinli bir hayat vardı. Sen al bu simiti parası senin olsun diye bir şey yok. Sağolsun rahmetli dedem bizi o konuda çok iyi eğitti.

Necmi İnce: İslamoğlu olarak ne zaman markalaşmayı düşündünüz?

Serdar İslamoğlu: Dedem Bursa'ya ilk geldiğinde şirketin ismi Nalbatoğlu olarak geçiyordu. O zamanlarda bende bir İslamoğlu markalaşma düşüncesi vardı. Bir emek veriyorsak bunun bir değeri vardır. Marka değeri olması lazım diye düşündüm. 2002 yılında ustalık belgelerimizi aldık. 2013 yılından sonra şirketi krumsallaşma yönünde yönetim kurulunu tamamen revize edip, yönetim kuruluna diğer arkadaşlarıda dahil ederek sürecimizi işlettik.

Necmi İnce: Peki büyüme süreci nasıl başladı? Kaç şube ile başladınız, sonrasında kaç şubeniz oldu, nasıl adımlar attınız?

Serdar İslamoğlu: Dedemiz bizi hep desteledi o konuda sağolsun. 2013 yılında şirketin başına geçtiğimizde dedemiz hep destek verdi. Şirketin başına geçtiğimizde 2 tane şubemiz vardı. Şu an sene 2017 şirketimizin 8 tane şubesi var. Süreci kaliteli üretim, kaliteli gıda ve hijyenik üretimle devam ettirdik.

Necmi İnce: Burada size ne sempatik geldi? Genç kardeşilerimiz bir meslek seçerken işe nasıl bakmaları lazım?

Serdar İslamoğlu: Birinci kural o mesleği sevmeleri gerekiyor. Sevmeleri ve aşık olmaları lazım. Mesleklerine aşık olursalar başarı gelir.

Necmi İnce: Sektöre girince hep iyi şeylerimi gördünüz? Hiç mi kötü durumlar yoktu? Neler söyleyeceksiniz?

Serdar İslamoğlu: Tabi zorluklarla karşılaştık. Sektörde sıkıntılar çektik. Hani derler ya büyüklerimiz “Cefa çekmeden sefa sürülmez” o yüzden sektörün cefasını da çektik, cefasını çektikten sonra altyapıyı devam ettirerek, süreci daha iyi hale getirmeye çalıştık. İki şubedeyken 70 metrekare bir üretim alanımız vardı. Şuan 8 şubemiz var. Bin metrekare , 4 katlı bir üretim alanımız var. Altyapınıza yatırım yaparsanız başarı gelir. Kaliteli üretim, sağlıklı üretim, hijyenik üretim yaparsanız, özellikle bizim sektörde başarı gelir.

Necmi İnce: İşin arka yüzünü bilmiyoruz. Özellikle yağ sizin sektörde. Börek, çörek yediğimizde, çok rahatsızlandım bir daha yemeyeceğim gibi şeyler oluyor? Neler söyleyeceksiniz bu konuda.

Serdar İslamoğlu: Bizim firma olarak ilk denetlemecimiz müşterimizdir. Bizim müşrerilerimiz istediği zaman, istediği vakitte, bizim üretim merkezimizi gelip gezebilirler. Üretim merkezimiz Demirtaş'ta geliyorlar müşterilerimiz kahvaltılarını ediyorlar. Burası sizin üretim merkeziniz mi? Diyorlar. Tabikide. Görüyorlar, börek nasıl yapılıyor? Pasta nasıl yapılıyor? Gelip görüyorlar. Tüm üretim alanlarımızı gönül rahatlığıyla gezdiriyoruz.

Necmi İnce: Diğer yerlerde böyle olmuyor heralde?

Serdar İslamoğlu: Her sektörde olduğu gibi merdiven altı ürünler kanayan yaramız. Bununla ilgili bizim sektörde de sıkıntılar var. Yerel yönetimlerin bununla ilgili yapması gereken denetimler var. Pazara gittiğiniz zaman bakıyoruım adam pazarda köy ekmeğini koymuş satıyor. Vergi yok, belge yok, izin yok. Böyle sıkıntılı süreçler var. Daha birçok daha örnek verebilirim.

Necmi İnce: İslamoğlu markasının başarı hikayesine dönersek, şirketin başına geçtiniz. Çok kısa zamanda önemli adımlar attınız. Bu süreç dahilinde neler yaptınız? Önemli bir ödül alıyorsunuz oradan da devam edeceğiz?

Serdar İslamoğlu: Biz üretim ayağımızı Yunus Yurtsever kardeşimizle beraber güçlendirdik. Onunla beraber 2013 yılında yola çıktık. Şuan ki geldiğimiz konumda Bursa'da 8 tane şubemizle hizmetteyiz. 2013 yılında şirketimizde unvan değişikliğiyle markalaşmaya gittik. İslamoğlu markasını patentledik. Sürecimizi unvan değişikliğiyle başlattık.

Necmi İnce: Soyadınız aynı zamanda.

Serdar İslamoğlu: Evet soyadımız. İlk başta dediğim gibi insanın işini sevmesi lazım aşık olması lazım. Markamızı oluşturduktan sonra aşkımız 2 kat daha arttı. Çalışıyoruz üretiyoruz.

Necmi İnce: Geri dönüşler nasıl?

Serdar İslamoğlu: Çok güzel. Bursalı hemşerilerimize şunu diyoruz; bir kerede olsun bizden pasta alın.

Necmi İnce: Markanız ne pasta mı? Sizi bir adım öne iten nedir?

Serdar İslamoğlu: Bizim sektörde şöyle bir şey var. Örnek veriyorum, adam börek yapıyor, o onun en iyi ürünü oluyor altına diğer ürünleri koyuyor. Bizde öyle değil. Biz börekte de en iyisiyiz, yaş pasta da en iyisiyiz, ekmekte de en iyisiyiz. Hiçbir ürünü birbirinden ayırmıyoruz. Her ürüne aynı argeyle aynı inovasyonla yaklaşıyoruz.

Necmi İnce: Yani bir markanız yok. Birçok markanız var.

Serdar İslamoğlu: O yüzden diyoruz ki bizden bir kere pasta alsınlar. Tek bir defa bizden yaş pasta almaları yeterlidir. O lezzeti tattıktan sonra zaten gerisi geliyor.

Necmi İnce: 2015 yılı sizin için çok önemli bir kilometre taşı. Kaç çalışanınız var o dönemde?

Serdar İslamoğlu: 2015 yılında yaklaşık 16 çalışanımız 2 şubemiz var. Sonrasında şirket şubeleşmeye gittikten sonra şuan 8 şubemiz, 100 çalışanımız var. 8 şubemizin 2 tanesi Franchising. Yeni üretim merkezimizi açtıktan sonra yaklaşık 6 tane Franchising görüşmesi yaptık. Bunlarla ilgili şuan yer tespiti yapıyoruz. Bursa'nın belli noktalarında Franchising anlaşması yapıp, birkaç tane daha şube açıcaz İnşallah.

Necmi İnce: 2015 yılından devam edersek çok kısa zamanda ciddi adımlar atmışsınız. Hatta sizin kendi durduğunuz yerde de üretim noktasında ciddi adımlar atılmış. Hatta ciddi bir sermayede harcanmış. 2015 yılında ekonomiye değer katanlar inovasyon ödülü alıyorsunuz. Bu nereden çıkıyor efendim? Unlu mamüllerde inovasyon nedir? Neler söyleyeceksiniz?

Serdar İslamoğlu: 2015 yılında Bursa Ticaret Sanayi Odası'nın (BTSO) düzenlediği ödül töreninde inovasyon ödülünü aldık. Bu inavasyon ödülünü biz nasıl aldık? İnovasyon ödülünü biz 2015 yılında şuan da tükettiğimiz tam buğday, tam tahıl ürünleri, yeni yeni çıkmış, herkes o ürünü tüketiyor. Mesela lavaş ekmeğinde bakıyoruz; müşretilerimiz bize bunun neden tam buğdaylısı yok. Sabah kalkığımız zaman pastaneye poğaça alıyoruz. Biz de dedik ki bunu bir arge yapalım bunu bir geliştirelim. Tam buğdaylı poğaçalar üretmeye başladık. Bunu BTSO'nun inovasyon dalına sunduk. Orada da ürünümüz başarıyla seçildi.

Necmi İnce: Bursa'da ilk mi?

Serdar İslamoğlu: O yıllarda ilkti. Değerli meslektaşlarımızda bizi örnek alarak yaptılar.

Necmi İnce: Tabi bu ödülede şimdiki Cumhurbaşkanımız o dönem Başbakan'dı, yanlış hatırlamıyorsam. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı “Bursa büyürse Türkiye büyür” sloganıyla BTSO Başkanı İbrahim Burkay'ın elinden aldık ve Cumhurbaşkanı'da o aile fotğrafında yer aldı.

Serdar İslamoğlu: Ben şimdi burada BTSO Başkanımız İbrahim Burkay'a BTO'ya kattığı değerlerden dolayı teşekkür ediyorum. “Bursa büyürse Türkiye büyür” sloganıyla gerçekten ticaret sanayi odamız çığır açtı. Bizde burada kendi sektörümüz ile alakalı neler yapabiliriz, neler üretbilirizin çabasında olduk ve inovasyon ödülünü aldık. O zaman Başbakanımız şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla inovasyon ödülünü aldık. Bu şekilde sürecimiz devam etti.

Necmi İnce: Sektör nereye gidiyor? Özellikle unlu mamüllerde iddalısınız ama iyi bir pastanın, simitin, rekabet unsurlarıda var tabi. Bursa'da bile 50 kuruş'a da simit satan var 1 Tl'yede simit satan var vatandaşta şaşırıyor. Acaba bunun içinde ne var kardeşim bunu 50 kuruş'a veriyor bu adam, diğeride 1 liraya veriyor şimdi hangisini tercih edeceğiz?

Serdar İslamoğlu: Ben şöyle söylemek istiyorum. Ülkemizde yüksek miktarda israf var. Unlu mamuller bazında baktığımız zaman bu israfın ana nedeni kaliteli üretim yapmamaktır. Eğer bir ürünü kaliteli şekilde üretirsek. O ürün israf edilmez. O ürün bugün de yenilir, yarın da yenilir. Çünkü; kaliteli üretmişsin sen onu. Ama kalitesiz ürettiğin zaman o zaten bayatlıyor, yenmiyor israf ediliyor. Ülkemizde şuan baktığımız zaman 1 yılda yaklaşık 20 milyar 100 milyon ekmek israfımız var bizim. Bu bizim ülkemize büyük bir sıkıntı. Bakanlığımız açıklama yaptı. 250 gram şuan ki ekmeğimiz bunu 200 grama çekiyoruz.

Necmi İnce: Mesela neler yapıyorsunuz meslektaşlarınızla? Merdiven altı üreticilerde çokça konuşuluyor.

Serdar İslamoğlu: Şimdi burada yerel yönetimlere çok büyük iş düşüyor. 26/11/2014 yılında yapılan yönetmelik değişikliğinde, şimdi meslektaşlarımız şunu diyor; Meslektaşımızın bir tane fırını var, ekmek çıkartıyor, simit çıkartıyor, bütün ruhsatları var, bütün belgelere sahip, meslektaşımız diyor ki ; ben bu işi yapmayacağım diyor, yeter diyor. Meslektaşımız müesseseyi devredemiyor. Yerel yönetim bunun ruhsatının devrine izin vermiyor. Düşündüğün zaman meslektaşımız bu işi yapmaya mecbur bırakılıyor. Devir hakkı yerel yönetimler tarafından kapalı. Baktığın zaman konjektüre yeni bir ekmek fırını açmaya kalk, üstünde mesken olmayacak, yan taraflarında bitişiğinde mesken olmayacak. Böyle bir detay istiyor senden sürece baktığın zamanda mevcut fırını devredeceksin, ona da diyor devredemessin, ruhsat devri vermiyor. Burada büyük çelişkiler var. Meslektaşlarımız bu konuda çok büyük sıkıntı yaşıyor.

Necmi İnce: Avrupa'da bununla ilgili süreç nasıl, Türkiye unlu mamüllerde hangi aşamada? Standartlar noktasında ne taraftayız? Nereye doğru gidiyoruz?

Serdar İslamoğlu: Ülkemiz şuan da unlu mamüller konusunda iyiye doğru gidiyor. Biz yurt dışı ziyaterlerimizde fuarlara katıldığımızda , gözlemlediğimiz üretimlerin artık %90'ı ekşi mayalı.

Necmi İnce: Ekşi mayalı ne demek?

Serdar İslamoğlu: Ekşi maya diğer mayaya göre daha sağlıklı ve bayatlama süresi daha uzun. Yani ürünün durma süresini uzatıyor. “Kaliteli ekmek, israfı önler” işte ekşi mayalı daha kaliteli şekilde yaparak biz burada israfıda önlüyoruz aslında. Bu ülke ekonomisine de değer katıyor, vatandaşımız da sağlıklı ekmek yiyiyor.

Necmi İnce: Türkiye 2023 hedeflerini koyuyor. Mesela 2023 noktasında artık bir unlu mamülü veya ekmeği nasıl alıcaz tezgahtan efendim?

Serdar İslamoğlu: Bununla alakalı firma olarak ya da ülke olarak unlu mamüllerde bence iki birim kalıyor. Birinci birim butik tarzında işletmeler, bir de aynı zamanda şubeleşmiş firmalar. Şubeleşmiş firmalarda en az 5 bin metrekarelik ya da 30 bin metrekarelik üretim tesisleri ile üretimlerini yapıp, kendi şubelerine dağıtırlar. Ya da kendilerinin işlettiği şubelere ürünlerini ulaştırması. Sektörümüz artık bu iki yolda ilerliyor. 2023 ülkenin hedefleri aslında bu ülkenin hedefleri aynı zamanda biz iş adamlarının hedefleri. Biz iş adamlarının hedefleri BTSO Başkanımız sayın İbrahim Burkay da “Bursa büyürse Türkiye büyür” sloganıyla harekete geçti. 2023 hedeflerimizde 30 bin metrekarelik tamamen robotik sistemlerle yeni ürünler ,yeni unlu mamuller, yeni ürün skalası ile çeşitlilik yapacağız.

Necmi İnce: Bu arada 2023 demişken Türkiye'de bir dönüşüm, değişim noktasında adımlar da atılıyor. Malumunuz Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi referandumu yapıldı ve %50.1 halk oylamasında Türk milleti bu anlamda bu reform yaptı ve 2019 seçimlerinden sonra artık ülkede her 2 yılda bir seçim olmayacak 5 yılda bir Cumhurbaşkanlığı sisteminde Cumhurbaşkanı, kabinesi ve milletvekilleri seçilecek. Bu sistem ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Ekonomide ki parametrelerin çıkışları sizi nasıl etkiliyordu ? Bir kıyaslandırma yapabilirmisiniz ?

Serdar İslamoğlu: Cumhurbaşkanlığı sistemiyle alakalı Bursa İl Teşkilatı'nın yürüttüğü Milli Birlik ve Düşünce Derneği Bursa İl Başkanı olarak birkaç cümle sarf etmek isterim. Biz Cumhurbaşkanlığı Sistemi olarak süreci en başından beri genel merkezimiz de beraber destekledik. Genel Başkanı'mız sayın Erdem Ercan beye teşekkür ediyorum. Liderlik vasfıyla bize bir yol belirledi.

Necmi İnce: Dernek ne zaman kuruldu? Dernekle devam edelim. Türkiye genelinde ne kadar şubede varsınız?

Serdar İslamoğlu: Biz Türkiye'de Milli Birlik ve Düşünce Derneği olarak 24 ilde varız. Genel Merkezimiz şuanda Sakarya'da. Allah nasip ederse genel merkezimizi yakın zamanda Ankara'ya taşıyacağız. Genel Başkanımız sayın Erdem Ercan başkalığında yürütüyoruz sistemimizi. Bursa İl teşkilatlandırmasını gerçekleştirdik. Bununla alakalı çalışmlarımız oluyor. Yerel yönetimlere ziyaretlerimiz oluyor. Sağolsun yeni göreve gelen sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızla önümüzdeki günlerde İnşallah istişare şansı bulucam. Sivil Toplum Örgütü olarak Bursa'ya ne gibi değerler katabiliriz. Kendisiyle bu konuda önümüzdeki günlerde görüşeceğim.

Necmi İnce: Enteresan bir şikayet geldi mi? Veya teşekkür tabi bu da önemli.

Serdar İslamoğlu: Sık sık teşekkür alıyoruz. Sıkıntı olmuyor mu illaki oluyordur. Bunları da hemen sıkıntının oluştuğu birimde hemen o bölümle ilgilenen birimimize aktarıyor konuyu. Hemen konuyu sıcağı sıcağına çözmeye çalışıyoruz. Ya da ürünün üretimiyle ilgili bir problem var, orada da hemen gıda mühendislerimiz, gıda teknikerlerimiz, hemen müşterimizle irtibata geçiyoruz. Sıcağı sıcağına sıkıntıları çözüyoruz.

Necmi İnce: Son birkaç cümle alalım.

Serdar İslamoğlu: Firma olarak müşteri mennuniyetini maksimum seviyede tutmayı hedefliyoruz. Uluslararası standartlarda helal gıdalı üretimler yapmayı hedefliyoruz. Yeni pazarlara açılmayı hedefliyoruz. Genç kardeşlerime de şunu söylüyorum ne yaparsanız yapın işinizi aşk ile yapın.

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0